BÖLÜM 17

1K 91 11
                                    

Merhaba :)

Yoldan geldim, bölüm atıyorum. Bağlantıda (nedenini bir türlü çözemedim) sıkıntı olduğu için atamadım. İyi okumalar olsun

Yol bitmedi bana, uzadıkça uzadı, bitmedi gitti... Bulut'un yanına bir an önce gitmek için deliriyordum, hatta delirmiştim çoktan. Yolda mola bile vermediğimi Zafer'in uyarısıyla fark ettim.

"Abi bir tuvalete gitseydik bari?" diye isyan bayrağını açınca en yakın benzin istasyonuna girdim. Yakıt da aldım hazır durmuşken. Sonra bastık yine gaza. Giderken içtiğim sigaranın da haddi hesabı yoktu. Zafer'in anlattıkları... İçimdeki o öfkeli dürtüyü bastıramıyordum bir türlü.

Nihayet il sırına girince, az da olsa rahatladı içimdeki hırs. Zafer'in tarifiyle, Bulut'la ilgili bilgi aldığı yakınlarının yanına ulaştık. Kafeye benzer bir mekândı geldiğimiz. Hemen içeri geçtik ve gösterdiği masaya yürüdük. Çocuklarla kısaca selamlaştıktan sonra:

"Bulut nasıl?" diye sordum hemen.

"Bulut'u en son Zafer'le konuşmadan iki gün önce görmüştük. Sonra haber alamadık, o kadar evlerine de gittik bahaneler bulup ama yoktu ortada" diye cevapladı beni bir tanesi.

"Şu hikâye nedir bana Allah aşkına baştan bir anlatsanıza kardeşim, aklımı kaçıracağım" deyince:

"Sen içini ferah tut kardeşim, hem hikâyeyi anlatacağım sana hem de mevzuyu çözeceğiz" dedi. O an bu durumu bu kadar sahiplenmiş olmaları bana çok iyi geldi.

"Biz Bulut'u çocukluğumuzdan beri tanırız. Sen de fark etmişsindir burası küçük bir kasaba. Burada herkes herkesin ne yaptığını bilir, birbirini tanır"

"Fark edemedim abi çünkü aklımda sadece Bulut var"

"Anladım, sen de haklısın tabi. Bulut küçüklükten beri hep sıkıntılıydı aslında. Babası çok aksi bir adam, hepimiz açık söylemek gerekirse uzak duruyoruz ondan. Bulut ona hep kafa tuttu, hep dik durdu karşısında. Bu yüzden hiç geçinemiyorlar ben bildim bileli"

"Bulut kadın ya..." dedim kendimi tutamayıp. Adam bana cevap vermeden anlatmaya devam etti.

"Şimdi, hep Türk filmlerinde olur dediğimiz şeyler başımıza gelir ya bazen, Bulut da tam öyle bir şey yaşıyor. Zafer anlatmıştır sana zaten"

"Anlattı işte biraz ama ben işlerin nasıl bu hale geldiğini merak ediyorum"

"Bu mevzu çıkar ilişkisinden geliyor, babasının çıkarları için Bulut'u kullanmak istemesinden yani. Bu ikinci olay aslına bakarsan, daha önce de oldu aynı şeyler ama Bulut taşındı gitti. Bir daha da hiç gelmedi buraya."

"Nasıl yani? İkinci olay derken, daha önce de mi aynı şeyleri yaptılar?"

"Tabi canım, babası yine aynı şeyi istedi ama abisi önüne geçti o zaman. Sonra Bulut iş bulup gitti buradan. Ama şimdi durum abisinin de engelleyemeyeceği kadar büyük, epey karışık yani"

"Allah'ım aklımı koru!" diye isyan edince Zafer omzuma dokundu:

"Sakin ol kardeşim, buraya geldik, bu işi de halledip döneceğiz inşallah" diye beni telkin etmesine:

"İnşallah Zafer..." deyip anlatan arkadaşa döndüm:

"Dinliyorum abi, sen devam et. Neden bu kadar karışık bu mevzu?"

"Şimdi, Bulut'un babası bir işe girecekmiş. Sanırım ihale ile yönetilen bir iş. İhaleyi yöneten, kısacası her türlü şerefsizliği çeviren adamı da kafalamak istiyor. O yüzden de Bulut'u o adamın oğluyla nişanlamak istiyor işte. Bu işte çok büyük para varmış, herkes aynı şeyi konuşuyor. Eğer Bulut'la adamın oğlu nişanlanır sonra da evlenirlerse, babası da ihale işini hatta sonraki her türlü işlerini garantileyecek"

Dünyanın En...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin