BÖLÜM 18

1K 88 32
                                    

Herkese merhaba :)

Ölmedim arkadaşlar, yaşıyorum merak etmeyin. Ama hayat önümüze koyduğu setleri maalesef ki eksik etmiyor.

Öncelikle özür dilemek isterim, çok ama çok gecikti bölüm. Sebepleri var elbette ama siz haklısınız, beklediniz çok. Umuyorum benden umudunuzu kaybetmediniz...

Önce amcamı kaybettim, sonra annem felç geçirdi. Yaşadıklarımın cümleye dökülmüş özeti bu. Ama gerisinde hissettiklerimi anlatamam. Zor şeyler, zor zamanlar ama şükür ki hafifleyen acı ve iyileşmeler...

Annem iyi, bin şükür. Şunu diyorum şimdi, şükretmeyi nasip ettiği için de binlerce şükür Allah'a. Daha kötüsünden koruduğu, bağışladığı ve daha büyük bir 'anne' üzüntüsüyle sınamadığı için... Şükürler olsun.

Allah hepinizi korusun, sevdiklerinizi de... 

Güzel şeyler diliyorum hepiniz için. Ha, bir de beni hiç bırakmayın :)

Geri döndüm ben, Allah nasip kısmet ederse yolumuza kaldığımız yerden devam ediyoruz :)

iyi okumalar, iyi geceler olsun...

instagram: essralinka

Gözlerimin dayanamadığı noktada, Zafer'e bıraktım araba kullanma işini. O biraz olsun uyumuştu, ben de Bulut'un yanına geçtim arka koltuğa. Kolumu doladım ona, göğsüme yasladım:

"Allah'ım, bunu nasıl özlemişim" dedim mutlulukla.

"Ya ben..." derken sesindeki o huzuru, kurtulmuşluk ve güvende olma hissini kalbimde hissettim.

"Uyuyalım biraz," dedim. "Sonra güzel şeyler olacak."

"Tamam" dedi ve iyice sokuldu bana. Rahatsız bir araba koltuğunda, hayatımın en şükürlü uykusuna daldım.

Gözümü açtığımda araba duruyordu. Bir an için afalladım ama dışarıda sigara içen Zafer'i görünce bir terslik olmadığını anladım. Bulut da kıpırdandı ama uyanmadı. Onu yavaşça koltuğa yaslayıp indim.

"Günaydın" dedi Zafer benim arabadan indiğimi görünce.

"Günaydın kardeşim" dedim ben de. "Hayırdır?"

"Sizin ilçeye geldik ama yolun devamını bilmiyorum" deyince etrafa bakındım. Gerçekten de gelmiştik. Zafer devam etti ben etrafa bakarken:

"Uyuyordunuz, çok da derin gibiydi uyandırmak istemedim"

"Bulut hala uyuyor"

"Kim bilir kaç gündür uyumadı. Uyuduysa bile huzursuz uymuştur"

"Hepsini öğreneceğim ama önce şu kafamdaki işi halletmem lazım"

"Sizinkilere haber verdin mi?"

"Arayıp geleceğimizi söyledim ama diğer durumdan haberleri yok"

"Tepkiler ne olur sence?"

"Çok önemli değil Zafer, önemli olan Bulut'un güvende olması. Varınca öğrenecekler nasılsa, o zaman da istedikleri tepkiyi vermekte özgürler."

"Sen öyle diyorsan... Canınız yeterince sıkıldı, daha da sıkılmasın diye dedim"

"Olsun, bu atlattığımız şeyden sonra bizimkilerin vereceği tepki sinek ısırığı gibi gelecek. Bulut'u oradan çıkardık, şimdi şu arabanın içinde uyuyor, yanımda ya gerisi boş" deyince Zafer bir şey demedi, sadece omzuma hafifçe vurdu.

Dünyanın En...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin