Allahım Kurtar Beni: Lise

SAKIN ARKAMDAN GELME

Gelen yorumlar üzerine bölümlerimin çok kısa olduğu kanısına vardım. Elimden geldiğince bölümleri uzun tutmaya çalışacağım. Ama bu süreç boyunca bölümler çok sık gelmeyebilir.

İyi okumalar...

Multimedya: bölümle ilgili bir foto okuyunca eminim bağdaştırabilirsiniz.

Bir sabaha bu kadar güzel başlayamazdım. Bugün karne günü artık geç saatlere kadar uyanık kalmak var. Dizi bitirmek var. Ders çalışmak yok. Eğlenmek var. En önemlisi bire kadar uyumak yataktan kalkmamak var. Beyaz gömlek altına mini bir etek gidim. Saçlarımı düzleştirdim hafif bir makyaj yaptım ve kendimi Irmakların evinin önüne attım. Irmakların camına bağırıp taş atmaya başladım.
"Irmak Irmak kız çıksana cama bak yine camı kırdırıcaksın bana."
Kafama atılan bir kitapla 'ah' deyip kafamı ovuşturmaya başladım.
"Cahil kitap atılır mı lan kendini at kitabı atma her karne günü camdan kafama kitap atmayı kes artık. İşin kötüsü bakmadığın halde nasıl isabet ettiriyor olabilmen"
"Yeter be yeter kaç kere camı değiştirdik senin yüzünden. Her karne günü kırıyorsun şu camı. Odanın içi yine cam kırıkları ile doldu. Çıkışta kendin temizleyeceksin odamı."
"Hadi aşağıya uç bugün okulun son günü moralimi hiç bir şey bozamaz aşkısı."
Yolda giderken Irmak hâlâ bana sövüyordu. Her şey Can'ın aramasıyla sona erdi.
"Efendim aşkım." Ben ona iğreniyle bakarken o konuşmaya devam ediyordu.
"Yaaa ama utandırıyorsun beni."
"Öyle deme ya."
"Hayır önce sen kapat."
"Sen kapat." Telefonla konuşmaya devam ediyordu. Ergenler gibi sen kapa muhabbeti yapıyorlardı. Daha fazla buna dayanamayarak Irmak'ın elinden telefonu kaptım ve ben konuşmaya başladım.
"Yeter lan duymadın mı kızı kapat diyosa kapatcan lan." Dedim ve telefonu yüzüne kapattım. Büyük ihtimal Can neye uğradığını şaşırmış'Oh my got' yapıyordu. Aklıma gelen düşünceyle anırmaya başladım. Irmak hâlâ suratıma sinirli bakıyordu.
"Nehir neden böyle bir şey yaptın konuşuyorduk işte Canla."
"Ben bir şey yapmadım sen kapat diye ısrar ettin salak da sözünü dinlemeyince kapadın telefonu yüzüne. Kankama şekil şukul yapanın aklını alırım." Dediğimde yanımdan bir ses geldi.
"Benimde aklımı alsana söyle bakalım benim ufaklığım kimin aklını alırmış."
"Off Doruk sen de hep olmadık zamanlarda geliyorsun ne olurdu yani  iki dakika sonra gelsen." Burnumu sıktı ve
"Olmaz ufaklık ne zaman istersem o zaman gelirim."
Karneleri almadan önce hocaların meşhur sıkıcı konuşmalarından dinledik:
"Eğlenmeyin demiyoruz eğlenin ama ders çalışıp kitap okumayı unutmayın. Biliyorsunuz tatil gözünüzü açıp kapayana kadar biticek..."
İçimden 'yav hocam yapmayın etmeyin böyle şeyler demeyin daha tatil başlamadı ben biticeğinden korkuyorum ne olur susun artık.' Diyordum. Karneleri alma zamanı gelmişti. Can teşekkür, Irmak teşekkür, Zeynep takdir,Nisa takdir,Doruk teşekkür ve ve ve ve ben sınıfın birincisi yani bir alkış istiyorum az çalışmadım ama.(Hayatımda ilk kez sınıf birincisi olucakken iki dönemde de beni virgül farkıyla geçip sınıf birincisi olan Berkay'a da burdan selamlar😂) Herkes sınıftan çıkmıştı.
"Nehir bir şey konuşabilir miyiz? Benimle bahçeye gelir misin?" Dedi Can.
" tabii Olur bir süre bahçede yürüdükten sonra
"Evet dinliyorum" dedim.
"Neyi dinliyorsun"
"Bana bir şey diyecektin şapşik."
" Ben ne diyeceğimi unuttum."
"Peki öyle olsun" dediğimde sınıfa doğru bir ıslık çaldı. Sınıfa girdiğimde geçirdiğim şokla elimdeki suyu yere düşürdüm. Doruk'a bir tokat atıp sınıftan çıktım sınıfta Pelin Doruk'a sarılmış Doruk'u öpüyordu. Hayır şimdi olamaz ben bu kadar aciz değildim bu kadar zayıf Zavallı değilim şimdi ağlayamam.
" Nehir" diye arkamdan bağırdı Doruk.
" Sakın sakın arkamdan gelme" diye bağırdım. Gözyaşlarımın yanaklarımdan üzülmesine izin vererek eve doğru koştum o görüntü zihnimden çıkmıyordu bunu nasıl yapmışlardı. Telefonumun çalmasıyla annemin aramasına cevap verdim "Kızım hayırsız evlat mı oldun sen  arayıp sormuyorsun karnne nasıl bakalım." dedi hüznümün  sesime  yansımamasına dikkat ederek
"Karnem çok iyi annecim sınıfın birincisi oldum. Sen nasılsın?
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Knk denize gidiyoruz hadi sen de gel okulun bitmesi şerefine eğleniriz.

Olanları Irmak'a anlatmayacaktım. Onu üzmeye hakkım yoktu. Bir saat sonra Ufuk Can Irmak ve ben denizdeydik.
"Hadi midye yeme yarışması yapalım." dedi Irmak ben ile Ufuk Irmak ile Can  takım olmuştu. ikişerli üçerli ağzıma tıkarken bir yandan ve karşı takıma bakıyorum Sonuç olarak 48e 22 biz yendik sevinçten Ufuk'a  sarıldıktan sonra
"Biz kazandık." dedim ve beşlik çaktık. Ben Ufuk'un yediğinin iki katını yemiştim kendimi denizin içinde Ufuk'un sırtında deve güreşi oynarken buldum. İlk turu kaybettik "Ufuk beni düşürürsen seni döverim." İkinci tur başladı attım kendime Irmak'ın üstüne Evet biz kazandık ama Sorun şu ki bende Irmak'ın üzerinde yerdeydim. Ufuk'un  anlattığına göre kızın üstüne uçmuştum. Yuppi uçmayı da öğrendim. Kumlara yatıp düşüncelere daldım. Burası Doruk'un bana açıldığı yerdi. Gece gece beni evimden almış buraya getirmiş beni sevdiğini söylemişti. Ben ise sadece 'başka zaman söyleseydin olmaz mıydı?' Demiştim. Doruk'un böyle yapması beni çok üzmüştü. Gerçekten sevmiyor muydu beni. Bir insanın duygularıyla oynamak bu kadar kolay olmamalıydı. Irmak'ın sesiyle irkildim ve yanına gittim.
"Kanka yardım et toparlanıp eve godiyoruz." Dedi.
"Tamam." Dedim ve elime bir kaç sey alıp arabaya taşıdım.
Eve geldiğimizde kendimi yatağa atıp tavanımla dertleşmeye başladım. Çünki ben söylerdim o dinlerdi yorum bile yapamazdı ki.

°•IRMAK•°
Güzel bir günden sonra bayağı yorulmuştum. Yabancı bir film açıp izlemeye başladım. Telefonumdan gelen mesj ile mesajı okudum.

Aşkım hazırlan vesabh ki gittiğimiz yere gel.

Cevap veemeye bile gerek yoktu. Hemen hazırlanıp arabama bindim ve denize doğru sürdüm. Acaba ne süpriz hazırlamıştı. Arabayı park ettim ve indim arkamı dönmemle suratımdaki gülümseme ışık hızıyla kayboldu. Gözümü açıp kapayacağım ve bu görüntü kaybolucak. Allah'ım inşallah halisülasyon görüyorumdur. Hayır olamaz bu gerçekti neden böyle bir şey yapsınlar ki. Bir insanın içi böylesine çirkin olamazdı. Ben donup kalmışken Pelin konuşmaya başlamıştı.
"Ne sandın polyanna Can'ın gerçekten seni sevdiğini mi? Gerçekten bu kadar salak olma tatlım. Can'ı ben ayarladım senden intikam almak için. Aslında seninle bir sorunum yoktu. Ama düşmanımın dostu düşmanımdır. Nehirden intikam almak en büyük isteğimdi. Merak etme Nehir'i de mahrum bırakmadım ondan da intikamımı aldım. Sen üzülünce o daha da üzülücek Doruk'a olan nefreti büyüyecek. Doruk benim olacak anlıyor musun? Zaten ne bulduysa o sümüklü kızda-"
"Nehir hakkında doğru konuş." Diye bağırdım.
"Konuşmazsam ne olur?"
"Doğru konuş dedim sana."
Şuan ağlayıp gidebilirdim ama öyle yapmayacağım ben o kadar olgun değilim ağlamak da olgunluktur acını içine gömüp sadece gözyaşlarınla kendini avutmaya çalışmak. Koştum Pelin'in üzerine doğru tuttum saçını
"Sana doğru konuş dedim. Ne hakla benim ve Nehir'in hayatına burnunu sokarsın. Bir daha bizimle uğraşırsan senin o yapma burnunu kırarım. Anladın mı beni ?" Dedim ve ellerimi onun pis saçlarından çektim. Giderken Can'ın önüne geçtim ve
"Seni gerçekten sevmiştim bu kadar kolay mıydı bir insanın duygularıyla oynamak." Tam tokat atacağım sırada tokat atmamıkolumu tutarak engelledi ve beni kendine doğru çekerek öpmeye başladı. Ne yapmaya çalışıyordu bu.
"Can ne yapıyorsun sen az önce Pelin'i öpen sen değil miydin?"
"Dinle Irmak dinle sandığın gibi değil."
"Seni dinlemek istemiyorum. Ben görüceğimi gördüm. Hadi git senin daha duygularıyla oynayacak kızların vardır." Gitmeye çalışırken bileklerimden tuttu ve
"Sadece dinle sonra ne yapacağına kendin karar verirsin anladın mı? O zaman gitmek mi kalmak mı senin kararın. Ama önce dinle."

Bir bölüm daha bitti biraz daha uzun yazmaya çalıştım inşallah olmuştur. Kitabın en heyecenlı yerinde kestim. Bundan sonra ne olacağını tahmin etmenizi istiyorum. Tahminlerinizi yorumlarda belirtebilirsiniz. İyi kötü her eleştiriye açığım(küfür dışında küfürlü yorumları kaldıracağım.) Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Kendinize iyi bakın. Yorumlarınızı ve votelerinizi bekliyorum aşklarım. SEVİLİYORSUNUZ...

VOTE+YORUM=İNANILMAZ MUTLULUK💝💝💝💝💝💝💝💝💝💝