Allahım Kurtar Beni: Lise

YAKLAŞMAYIN KULLANMAKTAN ÇEKİNMEM

Multimedya: Batu

İyi ve keyifli okumalar...

Her zaman ki gibi burnumun dikine gidip Doruk'u dinlemedim ve süslendim.Ne giydiğimi hızlıca tarif ediyim kot bir şort askılı beyaz salaş bir bluz orta makyaj çok süslü bir balık örgüsü ve hazırdım.Aşağı indiğimde arabaya yaslanmış bir adet Dorukla karşılaştım salaş giyinmiş ve çok tatlıydı,o hep tatlıydı neyse beni görüdüğünde önce dudağı mutlulukla kıvrıldı ama hemen sonra bir kızgınlık belirtisi sezdim.
'cidden mi Nehir çok zekisin' dedi Dürdaniye. Ay çok ta fifi Dürdaniye seni takan kim kim git kenarda oyna.

"Nehir ben sana süslenme demiştim"

"Evet sanırım demiştin"

"Eee bu halin ne"

"Ne halinden bahsediyosun çok da güzel bir halim var hıh"
'Sendeki bu hal,hal değil Nehir sigortamı istiyorumm!!!'of bir sen eksiktin Dürdaniye.

"Hadi bin arabaya."

"Tamam" dedim ve arabaya geçtim. Baya uzaklara gittiğimizde

"Nereye gidiyoruz?" Diye sordum.

"Süpriz olsun bekle ve gör." Amacı ne bunun beni meraktan çatlatmak mı? Eğer öylese amacına çoktan ulaşmıştı artık söyleyebilir. Çok zekiyim kahretsin. Bir dağ evinin önünde durduğumuzda 'ciddi misin?' Bakışlarımı yolladım. İçeriye geçtiğimizde ışıklar sönüktü. Hadi canım ışıkları açtığımda dört yandan insanlar çıktı. Bu kadar insan benim doğum günümü kutlamak için mi gelmişlerdi. Hiç duygulanmadım ama çok mutlu oldum. Birisi kolunu omzuma atıp

"Selam fıstık. Doğum günün kutlu olsun." Dedi. Doruk'un gelmesiyle kolunu omzumdan çekti.

"Ufaklık bu bizim gruptan Batu. Gel seni diğerleriyle tanıştırıyim." Dediğinde peşinden gittim.

"Mete   Emre Batu Can'ı zaten tanıyorsun." Demek kolunu omzuma atan çocuğun adı Batuydu. Çok espirili komik biriydi gruptan en iyi onunla anlaşacağıma inanıyorum tam benim kafadan. Doğum günüm kutlandıktan sonra Mete Can Emre Batu Doruk Irmak Nisa Zeynep ve ben dışındakiler gitmişti. Kısacası  bizim tayfa bir kaç gün buralarda takılmaya karar vermiştik.Sohbet etmeye başladığımızda Nisa ile Mete'nin sürekli göz göze gelmesini görmedim sanmayın. Merak etmeyin ben bir ara bunların ağzını yoklarım.Akşam bir korku filmi izlemeye karar verdik Irmak ile Doruk'un arasına oturdum. Amaç korkunca Doruk'a değilde Irmak'a sarılmak. Ne yapabilirim gıcıklık kanımda var yoksa duramıyorum.

"Kaç kız kaçsana anam yicek bu canavar kızı insanlık ölmüş kimse yardım etmiyor tüh tüh." Bunu derken mısır tabağını kucağıma almış avuç avuç yiyordum. Napiyim böyle daha güzel oluyor tadı.

"Nehir bir sus film izleyemedik senin yüzünden." Dedi Dorki.

"Başlarım filminize banane napiyim altıma mı ediyim bağırmayınca daha çok korkuyorum. Hem boşverin filmi beni izleyin siz."

"Kızım ne diyosun sen kim neden seni izlesin dönün lan önünüze. İzlemeyin benim ufaklığımı." Dediğinde ona bir kaç tane patlamış mısır fırlattım. 'Çarpılıcan lan ne mısırı fırlatıyorsun.' Dedi Dürdaniye. 'Ah be Dürdaniye ne zamandır yoktun ortalarda laf sokmuyordun nerelerdeydin be.' O kadar çok laf sokmuşum ki sokacak yer kalmamış napabilirim'. Yuh açıklama yaparken bile laf sokuyor biri beni kutarabilir mi?

"Benim uykum geldi. Size iyi geceler." Dedim. Odama geçtiğimde aklıma mega süper duble şeytani bir fikir geldi. Hemen makyaj malzemelerimi çıkarıp korku filmindeki canavarın bir şeye benzemeyen 10 yıl yıkanmamış gibi duran iğrenç suratından yaptım. Ne kadar benzettim tartışılır ama korkunç olduğunu kabul ediyorum. Şartelleri kapattım ve salona doğru girdim. Girerken canavarın korkunç sesini taklit ettim. Havada süzülen küfürleri şöylemiyim bile. Irmak korkuyla Can'ın kucağına atladı Nisa can havliyle Mete'ye sıkıca sarıldı Zeynep ne yapacağını şaşırdıktan kafasını Emre'nin göğsüne gömdü Batu korkudan küfür ederek Doruk'un koluna yapıştı. Peki ya Doruk o ne yaptı o da bana salak gülümsemesinden atıp gülüyordu.