4.

302 29 49
                                    

Anonimin mesajına cevap vermeyi redderek adımlarımı hızlandırıp okula doğru ilerledim. Spor ayakkabılarımın içi su dolmuştu, ceketimin yarısından çoğu sırılsıklamdı ve düşüncelerimi kemiren bir sürü soru işaretlerinden kaçıp kurtulamıyordum. Bahsettiği kız arkadaşım muhtemelen Allison'dı ancak onu iki gündür görmüyordum ve bugün ona ne olup bittiğini soracak, eğer planlanan aptal bir şakanın içindeysem hayatım boyunca da affetmeyecektim.

Okul kapısından geçip koridora girdiğimde, beni gören birkaç yüzün anında gözlerini kaçırdığını hissetmiştim ve bu pek hoş olmadı. Korkunun dalga dalga arttığı saniyelerde, kapüşonumu kafamdan çıkartmadan ilerledim ve etrafıma çok bakmadan Sawyer'ı aradım.

Onunla ayrılalı sadece iki hafta oluyordu, beni başka bir kızla aldattığını öğrenmemden hemen sonra her ne kadar hâlâ köpek gibi seviyor olsam da tekmeyi basmıştım.

Orada, kendi dolabının başındaydı. "Sawyer!" diye seslendim, gururumu bir kenara bırakıp yanına doğru yürürken.

Kafasını çevirdiğinde, şaşkınlığının gözlerinin çeperine düştüğünü açıkça görebiliyordum. Uzun süredir ondan köşe bucak kaçtığımdan dolayı kendi irademle şu an yanına gidiyor oluşum oldukça aykırıydı belki de.

"Ne oldu?" diye sordu, dolabının kapağını kapatmadan.

Ona iyice yaklaştım, bir başkasının bizi duymasını istemiyordum. "Odanda gizli kamera mı vardı?"

"Anlamadım?"

Sabırsızlık iliğimi sömürürken, alt dudağımı kemirmiş ve ona bıkkınlıkla bakmıştım. "Görüntülerimizi kaydediyor muydun?"

"Şu an gerçekten kafaya taktığın şey bu mu?" Kelimelerinde hayret dolu bir nida yatıyordu. Bir adım geri çekilip dolabının kapağını, koridorda yankı yapacak derecede sertçe kapattı. "En yakın arkadaşın dün gece gaddarca öldürüldü, Jessica. Senden bunu beklemezdim."

B L U E B O N E S

HeartbeatsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin