~Aykırı NotalarMüzik: Duman - Neredesin sen
İnsanlar hayatın iki heceden oluştuğunu söylerler. Genel kabul edilmiş şeylerden nefret ediyordum. Hayat benim fikrimce iki heceden oluşmuyordu. Sözlükteki anlamı ya da hecelerine ayrılmış hali beni ırgalamıyordu. Mesela notalar da iki heceden oluşuyordu ama ben notaların da iki heceden ibaret olduğunu düşünmüyordum. Kelimelerin anlamları benim umurumda değildi. Her şeyin tanımı bana göre farklıydı. Ortak düşüncelere uyan bir insan değildim. Her zaman aykırılık benim için önemliydi. Herkesin yaptığı şeyi yapmak âdetim değildi.
Herkesin çaldığı şarkıyı çalmam.
Ya da herkesin ağladığı şarkıya ağlamam.
Bana erkekler ağlamaz demeyin. Genellemelerden nefret ettiğimi söylemiştim. Erkeğim ve canım ne zaman isterse ağlarım.
Bulut'un gezegeninde aykırılık hiç solmayan çiçektir. Benim gezegenimde mevsimler yok. Hangi havayı görmek istersem onu görürüm. İlkbahardan sonra yazın gelmesi beni bağlamaz. Eğer canım kışı yaşamak istiyorsa kışı yaşarım.
Nasıl mı?
Hava kırk derece bile olsa mont ve kazakla çıkabilirim dışarı. Kendimi üşüyebilecek mekânlara atarım. Mesela geçenler kasapların etleri sakladıkları dolaplara girdim ve iliklerime kadar üşümeyi bekledim. Elbette bu olayın sonu karakolda bitse de atlatmıştım.
Bunu size neden mi anlatıyordum?
Çünkü karşınızda sıradan bir insan yok...
Benim hayat hikayemde sıradan olaylara yer yok...
"Bulut!"
Çağrı'nın seslenmesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. "Efendim?"
"Oğlum yemeğin soğudu. Hayırdır nereye daldın gittin?"
Dönerden büyük bir lokma ısırdım. Cevabına umursamazca omuz silktim. Benim tepkime karşılık, beni umursamadan yemeğini yemeye devam etmişti. İki dakikada döneri bitirip ayranı kafama dikmiştim.
Çağrı da son lokmasını ağzına attıktan hemen sonra, "Ne zaman çalacağız?" diye sordu.
Cebimden yirmi lira çıkarıp masaya koydum. "Şimdi."
"Ben ödeyecektim!"
Çağrı'yı umursamadan masadan kalktım. Gitarımı aldım ve omzuma taktım. Ali amcaya el ettikten sonra dükkândan çıktık. Her zaman çaldığımız meydana doğru ilerlemeye başladık. Meydana geldiğimizde gözlerim onu aramaya başlamıştı. Her zaman oturduğum banka oturdum. Çağrı da yanımda yerini aldı. Her zaman burada çaldığımızı bilen kalıcı dinleyicilerimiz hemen yerlerini aldılar ve heyecanla beklemeye başladılar. Gözlerim onu arıyordu. Dün de gelmemişti. Başına bir şey mi gelmişti?
Saçmalama Bulut!
Bu beni ilgilendirmezdi...
"Bulut başlayalım artık."
Çağrı'yı duyduğumda derin bir nefes verdim. Çağrı'nın vereceği tepkiyi bile bile, "Biraz daha beklesek?" diye sordum. Aslında bu bir soru değil, boğulmak üzere olan bir çocuğun son çırpınışıydı âdeta.
Çağrı gözlerini devirmiş ve kafasını olumsuzca sallamıştı. "O her zaman erken gelirdi. Eğer şimdiye gelmediyse gelmeyecek demektir."
Kaşlarım istemsizce çatılmış yaptığı imâyı kabul etmediğimi belirtircesine kafamı sallamıştım. "Onun için bekleyelim dememiştim."
![](https://img.wattpad.com/cover/117511518-288-k403296.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖKYÜZÜNDE BULUT YERYÜZÜNDE DENİZ
General Fiction#wattys2018longlist# | TAMAMLANDI| Notalar duyguları yaşar, Duygular hayalleri... Şimdi iki insan düşün. Her notada aynı duyguları, her duyguda aynı hayalleri kuran... Ama bu iki insan arasındaki imkansızlıkta, tek imkan müzik notaları olsun... ...