Bölüm 5: Jokbal ve Tofu

1.1K 104 61
                                    

Nayeon'un Ağzından

"Jeongie!" Jeongyeon'a arkadan sarıldım, sabah mutfakta ilk gördüğüm kişi oydu. Korkmuş göründü ama sonradan arkasını döndü.

"Ne? Artık bana kızgın değil misin?" Bana sırıttı. Neden bugün daha bir havalı gözüktüğünü düşünüyorum?

Göz torbaları olmasına rağmen havalı duruyordu. Dün gece benimle ilgilendiğinden sıcak hissetmemi sağlamıştı.

"Hayır." Ona tekrardan sarılırken söyledim.

"Bu iyi." Gülümsedi ve kafamı okşadı, kahkülümü düzeltti. Bunu yapmasını seviyordum.

"Sabahın köründe flörtleşiyorlar." Momo gözlerini devirdi.

"Ya. Bu kadar sert olma! Yine mi terk edildin?" Jihyo Moguri'nin kafasına vururken söyledi.

"Terk edilmedim. Beraber bile değildik."

"Ohhhh!!!" Jeongyeon bağırdı. "Dedi kadın katili Moguri!!"

Momo biseksüeldi. Hepimiz biliyorduk ve bunun üstüne bir de playgirl.

Söz vermiyordu, flörtleşiyordu. Hep bildiği tek aşkın jokbala karşı olan aşkı olduğunu düşünmüşümdür.

"Ha! Yine aldatırken yakalandın değil mi?" Dahyun katıldı. "Affedilemez." Sonra dilini şaklattı.

"Seni ilgilendirmez tofu." Momo gözlerini devirdi.

Bu ikisinin sevgi-nefret ilişkisi vardı. Momo jokbalı seviyorsa belki  tofu da en nefret ettiği şeydi. Bu nefretin karşılıklı olduğunu birbirlerine öğretmeye çalışırken asla başarısız olmuyorlardı.

Sonra ne oldu? Dahyun'un son derece garip bir ifadesi vardı. Öfke değildi, memnuniyet de değildi. Başka bir şeydi. Acı dolu bir ifadeye sahipti.

"Tzuyu~" Tzuyu uyandığı an Sana odaya doğru gitmişti. Cidden yapışık.

Tzuyu kolunu Sana'nın beline doladı ve beraber mutfağa yürüdüler. Tatlı küçük bir yavru kedi Sana'ya yapışmış gibiydi. Sabah kahvaltısı her zamanki gibi "huzur içinde" bitmişti. Demek istediğim, tüm didişmeler ve diğer şeylerle birlikte.

Jeongyeon'un Ağzından

Kahvaltıdan sonra pratik odasına gittik. Tanrım, baya terledim. Biraz pratik yaptıktan sonra üyeler dışarıda yemeye karar verdi.

Ve yine kek yiyorduk.

Bir şey yapamazdık, taş kağıt makası tavşan kazanmıştı.

JYP şirketinin yanındaki tatlı gizli bir dükkana gelmiştik. Her şey kızsaldı ve eşyalar pembe duvar kağıtlı ve fırfırlıydı. Momo ve Nayeon'un yanına oturdum. Siparişlerimizin gelmesini beklerken sohbet etmeye başladık. 

Nayeon yanaklarını benimkine sürtünce birden irkildim. Tepki veremedim ve gülümseyemedim de. Kalbimin bir anlığına durduğunu hissedebilmiştim.

"Ya! Beni sinir bozucu mu buluyorsun?" Bir çocuk gibi surat asarken söyledi çünkü bir şey dememiştim.

"Evet." Onu sinir ederek söyledim.

"Pekala, ben de senden nefret ediyorum." Somurtarak söyledi.

"Jeongie~~~" Diğer tarafımdaki Momo birden sağ koluma girdi. Ve yanağımdan öptü. Güldüm. Yani garip hissettirmişti ama Nayeon'un yaptığı gibi heyecanlandırmamıştı ve kalbimi attırmamıştı.

"Jeongie! Bu adil değil." Nayeon koluma vurarak söyledi.

Momo Nayeon'u daha da kızdırmak için dilini çıkardı. Momo Nayeon'a karşı olan hislerimi biliyordu çünkü herkesin bildiğini artık biliyordum. Sadece romantikliği sinir bozucu bulduğu için böyle yapıyordu.

The ContractHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin