Nayeon'un Ağzından
YOO SUJİN?!!
Jeongyeon'un ikinci büyük kardeşi?!
Demek bu yüzden bana Jeongyeon'un çocuksu hareketlerini anımsatmıştı! Tam olarak onun kopyası!
Hayır bekle. Ama...
Neden beni buraya sürükledi?!
"Pekala, buraya geldim böylece bir şeyi araştırabileceğim." Sujin kaşığıyla ileriyi gösterirken söyledi. Suratına baktığımda, ikisinin suratının arasında benzerlikler vardı.
"Neyi araştıracaksın?" Kafamı kaşırken merakla sordum. Suratımda hala makyaj olduğundan ve düzeltemediğimden biraz rahatsızdım.
Somurttu, "Benim minik Jeongyeon'um birisine aşık olmuş!"
Gözlerim büyüdü ve kalbim duracakmış gibi hissettim. Jeongyeon'un aşk hayatıyla ilgili bir şey mi dedi o?!
Sessizleştim ve sadece ona baktım ama gözleri bana döndü, "Kim olduğunu biliyor musun?"
Gözlerimi kaçırdım, "Uhm...Bil-bilmiyorum."
"Tch. Yanlış kişiyi sürüklemişim." Dilini şaklattı ve Jeongyeon'unkiyle aynı olan o sinir bozucu suratı yaptı. Şimdi Jeongyeon'un kime çektiğini biliyordum.
"Beni suçlama! Beni buraya getirmeni ben istemedim, Sujin!" Karşı çıkarak söyledim.
"Ya, bana Sujin unnie de! Ve...başka şansım yoktu, herkes meşguldü! Bezelye beyinli birisini sürüklediğimi bilmiyordum." Gözlerini devirerek söyledi. Eğer Jeongie'm ile aynı surat ifadesini yapmaya devam edersen seni tokatlayacağım.
"Oh kapa çeneni! Ben bezelye beyinli değilim ve seni unnie diye çağırmayacağım, Ahjumma."
"Woah woah! Kapa çeneni, bezelye beyinli! Hala gencim!" Çığlık attı. Ağzım 'O' şeklini almıştı.
"Jeongie beni önceden arayıp birisine aşık olduğunu söylemişti." Bu ahjumma ciddi bir şekilde söyledi. Bir şey söyleyemedim.
"Sadece o kişinin iyi birisi olup olmadığını bilmek istiyorum çünkü önceden, birisi için çok ağlamıştı."
Kalbimin zonkladığını hissettim. Sanırım bu Jeongyeon'un bahsettiği kişi. Sevdiği kişi.
"Ve ikinci olarak...Jeongyeon'u görmek istedim."
Oh anlıyorum, kız kardeşini özlemiş olmalı ve Jeongyeon hep meşguldü.
"Dürüst olacağım. Bazen tatlı olabiliyorsun." Kıkırdadım.
Ellerini masaya koydu, sert davranmaya başlamıştı, "Bana bir çocukmuşum gibi davranmayı kes. Senden büyüğüm, salak."
Evet, büyüksün ama çocuk gibisin.
"Jinja! Kardeşlerini arayıp seni söylemem gerek." Ona göz kırptım, yani denemiştim. İki gözümde kapandığından olmamıştı.
Güldü, "Göz kırpma işe yaramadı."
"O gelmeden önce bana etrafı gezdirir misin?"
Sırıtışına baktım, şüpheli görünmüyordu, "Pekala."
Parkta yürüdük ve lezzetli şeyler yedik. Damak zevkimiz aynıydı. Karaokeye ve alışveriş merkezine gittik. Kardeşini çok anımsatıyordu bu yüzden garip hissetmiyordum. Zorbaydı ama tatlıydı da. Aynı Jeongyeon gibi.
"SUJİN UNNİE!!" Jeongyeon birden gelip ona vurunca şaşırmıştık. Arkasında büyük ve uzun bir kadın zarif bir şekilde yürüyordu.
"UNNİE?!" Sujin Jeongyeon ile birlikte olan büyük kadını görünce çığlık atmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Contract
FanficNayeon'un kalbi kırıktı ve Jeongyeon aniden onu hazırlıksız yakalayarak bir sözleşme yapmayı teklif etmişti. İkisinin de arasındaki her şeyi değiştirebilecek bir sözleşme. Bu nasıl olacaktı? İzin alınmıştır. Orj: https://www.wattpad.com/story/822532...