Bölüm 9: Tavşanlar, Kitaplar ve Gün Batımı

1K 87 10
                                    

Nayeon'un Ağzından

"Günaydın, Nayeon." Jeongyeon beni selamladı ve yapmış olduğu kreplerden verdi.

"Niye somurtuyorsun?" Dudaklarımı eliyle kaldırırken söyledi.

"N-n-ne yapıyorsun?" Korkmuş ve şaşkın bir şekilde sordum.

"Ne diyorsun? Sanki yapmadığım şey." dedi Jeongyeon.

Bunu sürekli yapıyor muydu? Nasıl hiç tepki vermiyordum?

Ama şu an kalbim anormal bir şekilde hızlı atıyordu. Yüzümün kızardığını hissediyordum. Cidden! Benim sorunum neydi? Geçen gece çok üzgün hissediyordum ve şimdi de kalbim bir kıza karşı çarpıyor.

"Kızardın." Bana güldü, "Tatlı."

Daha çok kızardım, hep böyle miydi? Neden birden onun farkında olmaya başladım?

"Başım ağrıyor." dedim. Dün gece ne oldu? Hepsi bulanıktı.

"İşte kahve." Bana bir fincan verirken söyledi. Sütlü, her zaman damak zevkimi biliyordu.

"Sağol Jeongie~" Ona sarılırken söyledim. Kafamı okşadı ve gülümsedi.

"Bugün çekimlerin var mı?" Sordu.

"Yok." Kafamı sallayıp söyledim ve bir yudum aldım.

"O zaman hadi bugün dışarı çıkalım."

"Niye? Niçin?" Tek kaşımı kaldırarak sordum.

Suratını benimkine yaklaştırdı, burunlarımız neredeyse birbirine değecekti. Omo, Jeongyeon, ne yapıyorsun?

Sırıttı ve burnumu çimdikledi. Ve tatlı bir şekilde yapmamıştı, acıtmıştı!

"Tabiki de ilk randevumuz için." 

Cevap vermedim ve kahvemi içtim. Sakin olmaya çalışıyordum ama birden dün geceyi hatırladım.

IM NAYEON, SEN NE YAPTIN?!

Kafama vurdum. Ona ne dediğimi ve sözleşme hakkındaki her şeyi hatırlamıştım. Cidden tam bir gerizekalıyım. Aklım bir fırtına gibi kaos içindeydi. Bana bakan Jeongie'ye baktım, göz göze gelmiştik. Midem kıpır kıpır olduğunu ve heyecanlandığımı hissettim. Başka yere baktım.

"Herkese günaydın!!!" Sana her zamanki neşeli sesiyle söyledi. Sonra yemek yapmaya başladı. Ondan sonra Tzuyu geldi ve Sana'ya yapıştı.

"Tzuyu-ah, işte kreplerin." Sana servis ederken söyledi. Tzuyu'nin yanına oturdu.

''Tadı nasıl?'' Sana ona sordu.

Tzuyu tadına baktı. ''Harika. Her zamanki gibi.'' Suratında tatlı bir gülümsemeyle ona baktı. İkisine bakmama engel olamadım. Aww, çok sevimlilerdi.

"Neye bakıyorsun unnie?" Tzuyu çiğnerken söyledi.

"Hiçbir şeye." Başka yere baktım, aniden dik dik baktığımı fark etmiştim.

"Sana yedirmemi ister misin?" Jeongyeon güldü, "İşte Nayeonie~"

Kızardım ve ona kötü kötü baktım. "Kapa çeneni."

"Hadi ama." Yine gülümsedi. ''Artık beni sevmiyor musun?"

Eğer bu gülümseme tatlı olmasaydı ağzımı açmazdım ve yemezdim. Çiğnerken bana baktı ve güldü. "Yine de yiyorsun."

"Yanwehdflsjcj" Çiğnerken konuşmaya çalıştım.

"Ne? İlk önce çiğne." Yemekle dolu olan yanaklarımı iterek söyledi.

The ContractHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin