Couple: KaiSoo
Part 1
"YAH SEN O ARKADA Kİ BU SORUYU ÇÖZ"
Kyungsoo eliyle birini gösterip seslendi. "BE-BEN Mİ? *Sesli yutkunuş* Kai gözlerini açıp öğretmenine baktı.
"Tabi ki sen başka kim olabilir çabuk çöz orada oturmuş etrafa bakmasını çok biliyorsun ya" diye gıcık bir şekilde gülümsedi Kyungsoo. Kai tekrar yutkunup ayağa kalktı 'Bu soruyu çözebilirsiniz Kai sen zeki birisin. Heyecan yapma derin nefes al, ver, al ,ver huh'. Kai tebeşiri eline aldı ve yazmaya başladı sorunun cevabını aynı zamanda ona bakan büyük gözler yüzünden ellerinin titremesini engellemeye çalıştı pek başarılı olamıyordu ama olsun. En son sorunun cevabını yazmayı bitirdiğinde geri çekilip öğretmeninin cevabı kontrol etmesine izin verdi Kyungsoo uzun uzun tahtaya baktı bir yerlerde yanlışlık olmalıydı ama yoktu aksine mükemmel bir şekilde cevap yazılmıştı. "Yerine geçebilirsin cevap doğru" diye söylendi Kyungsoo, sınıftakiler kıkırdarken Kai yerine oturdu ve gülen arkadaşını susturmak için onun kafasına vurdu "Ben ne yaptım ya" diye mırıldandı Tao. "Gülme. Luhan sende gülme" diye dişlerini sıkıp konuştu Kai ve zilin çalmasıyla sınıftan çıkan Bay Kyungsoo'nun yanına koşmaya başladı. "Kyung! Şe-Şey Ho-hocam bekler misiniz?" Diye seslendi Kai ve Kyungsoo'nun ona dönmesini sağladı. "Bana böyle davranman zoruma gidiyor" diye sessizce konuştu Kai, "Nasıl davranıyormuşum ki bence sana iyi bile davranıyorum" Kyungsoo elindeki kitapları düzeltip tekrar öğretmen odasına doğru yürümeye başladı. Kai arkasından bakakaldı ve sonra sınıfına geri döndü "Hadi öğle yemeğineee" diyerek Sehun Kai'yi çekiştirmeye başladı. Yemek tepsilerini masaya koydular Kai hariç hepsi gülerek konuşuyordu. "Ahbap hadi ama, suratı aşıp durunca ne değişecek" Tao diğerlerinin konuşmasını bölerek Kai'ye odaklandı. "Onu kıskandım ve bana yaptığına bakın. Tanrı aşkına 2 yıl oldu ve hâlâ kavga edip duruyoruz" diyerek iç çekti Kai. "Ama haklı Kai 22 yaşında ki biri o ve sende 18 Ama sen aranızda ki yaşı unutup sürekli ona kızıyorsun" Sehun kaşlarını çatıp konuştu Luhan'dan yediği dirsek ile yüzünü daha çok buruşturdu ve yemeğine döndü. "A-Ama kız resmen içine düştü ve bende dayanamadım. Hem Sehun ne olmuş aramızda sadece 4 yaşcık var" diyerek sahte bir gülümseme bıraktı Kai. Evet 4 yaş bir sorun değildi, Kyungsoo'nun Kai'nin öğretmeni olması da sorun değildi ve Kai'nin Kyungsoo'yu sürekli kıskanıp kavga çıkarmasıda bir sorun değildi. AMAN TANRIM EVET BUNLARIM HEPSI KOCAMAN BIR SORUN. Kai gülümsemesinin yerini üzgün bir ifadeye bıraktı ve masadan kalkıp sınıfa çıktı sırasının üzerine oturup elleriyle yüzünü kapattı ağlamak istiyordu ama bundan vazgeçti "Sakın ağlayayım deme" diye bir ses duydu. Sesin geldiği yöne dönünce Kyungsoo'nun yanına yaklaştığını gördü ve onun dudaklarını başında hissetti. "Neden ağlayayım ki?" Diye sordu Kai, gerçekten ağlayacak gibiydi ama Kyungsoo'nun yanında ağlayamazdı."Seni 2 yıldır tanıyorum bebeğim" diyerek gülümsedi Kyungsoo ve Kai'nin boyuna gelene kadar eğildi "Özür dilerim" diye söylendi Kai ve yavaşça eğilip Kyungsoo'nun dudaklarına bir öpücük bırakmaya çalıştı ama Kyungsoo onu durdurup Kai'nin ellerini tuttu. "Okul çıkışı konuşuruz tamam mı?" Kyungsoo evet cevabını alana kadar bekledi ve Kai 'evet' anlamında kafasını sallayınca gülümseyip sınıftan çıktı. Kai sınıfta tek kalmıştı ve salakça sırıtıyordu. 1. Si Kyungsoo onu başından öpmüştü, 2.Si Kyungsoo ona bebeğim demişti ve 3.sü akşam görüşeceklerdi.
OKUL ÇIKIŞI~
"Ah sonunda nerede kaldın ya?" Diye mızmızlandı Kai. Okul tamamen boşalmıştı ve Kyungsoo en son gelmişti "Ah çocuk gibi mızmızlanıyorsun Kai dosyaları toplamakla çok vakit geçti" diyerek arabasına doğru yürümeye başladı Kyungsoo ve arkasından gelen Kai ye dönüp gülümsedi. "Annenlere haber verdin değil mi?" Arabayı çalıştırınca sordu Kyungsoo. "Evet ama seni rahatsız etmemi söyledi ve hâlâ bana acıdığın için katlandığını 2 gün sonra mezun olunca beni bırakacağını da söyleyip kapattı" dedi Kai buruk bir gülümsemeyle. Kyungsoo bir şey demedi ve evine doğru sürmeye başladı. Eve geldiklerinde Kai içeri geçip koltuklardan birine oturdu Kyungsoo da çantasını ve ceketi çıkarıp askılığa yerleştirdi. "Ne konuşmak istiyordun?" Kai mutfakta ki Kyungsoo'ya seslendi bir ama cevap gelmedi Kyungsoo elinde kek ve atıştırmalık dolu tabağı ve meyve suyunu Kai'nin önüne bıraktı. "Kai üniversite olarak nereyi düşünüyorsun?" Kyungsoo Kai kurabiyeleri yerken konuştu. "Elbette senin üniversitene gideceğim" Kai ağzında ki kurabiyeleri yutup gülümsedi. "Kai yapma senin istediğin meslek öğretmenlik değil" "Ama sen seviyorsun öğretmen-" Kyungsoo Kai'yi durdurup devam etti "Kai sırf ben seviyorum diye sevmezsin bak daha küçüksün sevdiğin daha güzel şeyler var biliyorum sonradan pişman olacaksın notların çok iyi yakışıklısın yeteneklisin herkes senin gi-" "Ne kadar yakışıklıyım Kyungiee" diyerek Kyungsoo'nun lafını kesti Kai, "AH SENI VELET HİÇ CİDDİ BIR KONUŞMA YAPAMAYACAK MIYIZ BIZ" Kyungsoo yastıkla Kai'ye vururken konuşuyordu ama Kai'den aldığı tek cevap bir gülme olmuştu. Ve bir süre sonra yorulup yastıklarla vurmayı bıraktı Kyungsoo ve Kai onu belinden çekip kucağına oturtturdu ve sıkıca sarıldı "Sesini seviyorum, kokunu seviyorum, kocaman gözlerini, yumuşacık olmanı ve dahası seni seviyorum Kyungsoo" diyerek kafasını Kyungsoo'nun boynuna yerleştirdi. "Bende seni seviyorum ama indir beni kucağından kendimi küçük bir çocuk gibi hissediyorum" diyerek güldü Kyungsoo ve Kai'ye sıkıca sarılıp yan tarafa oturdu.