Bölüm 68

587 45 81
                                    

Sabah uyandığımda Güney'le birbirimize sımsıkı sarılmıştık dünü unutmak ister gibi.

Ben öylece Güney'in yüzüne bakarken Güney gözlerini açmıştı. Hemen geri çekilip yataktan kalktım. Güneş hala uyuyordu. Saçlarına bir öpücük kondurup üstümü değiştirdim.

Güney:"Babaannemlere bir şey belli etmeyelim."

Tamam anlamında başımı salladım.

O sırada Eylül aramıştı.

"Efendim Eylül."

Eylül:"Songül iyi misin? Aklım sende kaldı."

"İyiyim merak etme."

Güneş ağlamaya başlayınca "Eylül Güneş ağlıyor sonra görüşürüz." deyip telefonu kapattım.

"Ağlama anneciğim gel bakalım."

Güneş'in altını değiştirip üstünü giydirdim. Güney sessizce bizi izliyordu.

Güneş'le birlikte odadan çıkmıştık ki babanneyle karşılaştık.

Babaanne:"Günaydın kızım. Güney uyanmadı mı daha?"

Güney de odadan çıktı. "Uyandım babaanne. Günaydın. :)"

Babaanne:"Günaydın oğlum. Kahvaltı hazır gelin hadi."

Hep birlikte kahvaltı masasına geçtik.

Güney:"Günaydın dedeciğim."

Dede:"Günaydın."

Bir yandan Güneş'e yemek yediriken bir yandan kendim yiyordum.

Güneş:"Ba-ba ba-ba." diyip duruyordu.

"Nerdeymiş baba.?"

Güney Güneş'in yanağına bir öpücük kondurup kucağına aldı.

Babaanne:"Oğlum biraz da sen yedir Songül de bir şeyler yesin."

Güney bana baktı. Gözlerinde hala kırgınlık vardı.

Güney:"Tamam." deyip Güneş'e yemek yedirmeye başladı.

"Ver ben yediririm."

Güneş'i almak için ellerimi uzattığımda Güney Güneş'i geri çekti.

Güney:"Ben yediririm." dedi buz gibi bi sesle.

Hiçbir şey diyememiştim. Gözlerimin dolmasına engel olmaya çalışıyordum.

Dede:"Bugün de kalsanıza burda bize de torunumuzu doya doya severiz."

Güney:"Yok gidelim dede."

Babaanne:"Sizin aranızda bir sorun var belli. Anlatın bakalım."

Güney'le birbirimize baktık.

Güney:"Yo... yok babaanne gayet mutluyuz biz."

Dede:"Ben de farkettim. Bize yalan söyleme kereta. Üzüyor musun yoksa kızımızı?"

"Güney'in dediği gibi bir sorun yok."

Babaanne:"Niye o zaman gözlerin doldu kızım? Hem normalde birbirinizden bi an bile uzak kalmak istemezken şimdi sandalyelerinizi bile olabildiğince uzak koymuşsunuz."

Sandalyelere baktığımda gerçekten uzak olduğunu farkettim. Güney oturduğum sandalyeyi birden kendine çekti.

Güney:"Size öyle gelmiş babaanne. Songül biraz grip olmuş o yüzden öyle gözleri dolmuştur."

"E... evet. Üşütmüşüm de o yüzden."

Dede güldü. "Güney'e bulaşmasın diye de uzak mı duruyorsun? Buna inanmamızı mı bekliyorsunuz?"

Güvendiğim Liman (SonGün)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin