BELİZ
Gözlerimi araladım.
"Beliz?" Kurt'un yüzünü görmemle hafifçe doğruldum.
"Hı?" Gözlerime baktı.
"Uyandırmak istememiştim ama acıkmışsındır diye düşündüm. Pizza söyledim, yer misin?" Söylediklerini biraz geç algılamıştım.
"Olabilir..." Karnım gerçekten açtı.
"Haydi gel." Dediğinde yavaşça ayağa kalktım. Bir anda gözlerimin kararmasıyla Kurt hızla beni belimden tuttu. "Ne oldu?" Elleri hâlâ belimdeydi.
"Gözüm karardı bir anda." Kurt başını salladı ve ellerini belimden çekti. Onu takip ederken mutfağa gelmiştik.
"Otur." Dediğinde masaya oturdum. Üç tane büyük boy pizza vardı.
"Neden üç tane?" Diye sordum.
"Bir tanesi senin iki tanesi benim. Doymazsan eğer benimkinden de alabilirsin." Ciddi mi diye yüzünü inceledim. Ardından büyük bir kahkaha attım. Kurt kaşlarını çatmış bana bakıyordu.
"Şu pizzayı yemem bile zor, bir sürü dilim var." Kıkırdadım. "Ve sen iki tane yiyeceksin. Gerçekten doymaz mısın?" Kurt rahatça oturduğu yere yayıldı.
"Kurtlar zor doyar." Gülümsedim.
İkimizde pizzayı yemeye başlamıştık.
"Gerçek adın Kurt mu?" Sorumla birlikte elinde ki pizzayı bıraktı.
"Hayır." Gözlerime baktığında kaşlarımı çattım.
"Her yerde mi Kurt ismini kullanıyorsun?" Oturduğu yerde dikleşti.
"Benim ismim değil, lakabım kurt." Gözlerimi kıstım.
"Gerçek adın ne?" Omuz silkti.
"Bu seni ilgilendirmez." Ofladım.
"Neden ki, adını bilince ne yapacağım sanki?" Cevap vermeden önünde ki yemeği yemeye devam etti. "Kaç yaşındasın?" Yine cevap vermeyince ofladım. "Kurt?!" Yüzüme baktı.
"Yirmi sekiz yaşındayım, artık sussan da şu önümüzdekini yesek?" Dedi.
"Bende on sekiz yaşındayım..." Gözlerime baktı.
"Biliyorum." Diye mırıldandı.
"Babam mı söyledi?" Başını evet anlamında salladı. "Babamı şimdiden çok özledim. Babam haksız yere orada yatıyor biliyor musun? Benim babamın uyuşturucuyla işi olmaz ki! Arkadaşı kandırdı onu, bunu neden yaptı bilmiyorum." Pizzayı sakince yemeye devam etti.
"Duruşması ne zamandı?" Ofladım.
"İki ay sonra..." Pizzadan bir ısırık aldım. "Bir de hakimin kararı belliymiş. En az beş sene yatarım dedi. Gerçekten yatar mı o kadar?" Diye sordum.
"Daha fazla da sürebilir." Zorlukla yutkundum.
"Ben babam olmadan ne yapacağım?" Dedim.
"Sen bana babanın emanetisin. Abin gibi olmaya çalışacağım." Gülümsedim.
"Hep bir abim olsun istemiştim." Dedim.
Adam hiçbir şeye gülmüyordu veya gülümsemiyordu. O kadar soğuktu ki, neden bu kadar soğuktu anlayamıyordum.
"Babama bir suçun olmadığını kanıtlayamaz mıyız dedim. İyi bir avukat gerektiğini söyledi." Bakışları yüzüme döndü. "Öz annemin bana yolladığı paralar var. Hiç elimi bile sürmedim şimdiye kadar. Acaba o parayla bir avukat mı tutsam? Ne kadar fiyat isterler?" Diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I)
General FictionGENEL KURGU #1 Babasından başka hiç kimsesi olmayan bir genç kız... 28 Yaşında hapishanede mahkûm bir adam... Ya bir gün olur da genç kızın babası da o cehenneme düşerse? Bir gün olur da bu yabancıya kızını emanet etmek zorunda kalırsa? *** "Sen...