BELİZ
Sıkıntıyla yatağıma oturdum ve Kurt'u görüntülü aradım. Çok geçmeden aramamı cevapladığında uykulu yüzüyle karşılaştım.
"Kurt?" Dedim özlemle.
"Bebeğim?" Dediğinde sesi yorgun çıkmıştı.
"Gün boyunca beni aramadın!" Diye sitem ettiğimde gülümsedi.
"Tam üç kez aradım ve konuştuk Beliz." Göz devirdim.
"Tam üç kez aradım ve konuştuk Beliz!" Diye onun taklidini yaptığımda güldü. "Üçü de çok kısa sürdü, neredeyse en uzunu beş dakikaydı!" Dedim.
"Ah şuri..." Yatağa uzandı. "Çok yoğunum be kızım, yeni davalarla uğraşıyorum. Hepsi de ağır davalar, kocanın işi kolay mı?" Dudağımı büktüm.
"Çok özledim." Üzüntüyle ona baktığımda iç çekti.
"Senden ayrı kalmak benim kaderim be yavrum." Dedi. "Üç gündür sensizim, kokuna hasretim." Gülümsedim.
"Babanlara söyledin değil mi?" Diye sordum. "Ne olur bir an önce istemeye gelsinler beni, yemin ederim dayanamıyorum." Kahkaha attı.
"Sen kocan olmadan duramıyor musun?" Dedi.
"Duramıyorum tabii ki, gel al beni ne olur." Kurt yeniden güldü.
"Geleceğim merak etme, kimse seni benden ayıramaz." Gülümsedim.
"Çok yorgun görünüyorsun." İç çekti.
"Sen yanımda olsan saçlarını öper kokunu içime çeke çeke uyurdum. Baban bok var da böyle aptal bir şeyi istedi!" Kıkırdadım.
"Adam haklı ama Kurt! Düşünsene bir kızımız var ve bizden habersiz evleniyor. Sen de onun mürüvvetini görmek istemez misin?" Ofladı.
"Ne yapalım, yedik bir bok sonuçlarına katlanacağız." Üstünü örttü. "Bebeğimiz nasıl?" Diye sordu.
"Birazcık babasını özledi o kadar." Dedim.
"Yemek yiyorsun değil mi? Sakın ben yanında yokum diye yememezlik yapma!" Güldüm.
"Yiyorum tabii ki, bebeğimizi aç bırakmamaya çalışıyorum." Dedim.
"İyi." Yüzümü inceledi. "Çok ayakta duruyor musun?" Yeniden kıkırdadım.
Şapşal...
"Hayır genellikle hep yatıyorum. Yemek yemeye ve tuvalete kalkıyorum sadece, bunlar dışında hep uzanıyorum. Düşme riskini atlatana kadar da böyle geçecek sanırım." Dedim.
"Annen sana bakıyor değil mi?" Başımı salladım.
"Bakmaz olur mu? Sürekli odama geliyor ve bana bir sürü meyve yediriyor." Durdum. "Bol bol süt içiyorum, bir de annem bana kendisinin yaptığı vişne suyunu çok içiriyor." Güldü.
"Aslında senin annenle kalman iyi oldu. Sana benden daha iyi bakıyor, tabii tecrübeli kadın. Ben bir halt bilmiyorum." Dedi. "Baban sana nasıl davranıyor?" Düşündüm.
"Gayet iyi davranıyor. Gelip sürekli beni öpüyor, iki gün boyunca onunla uyudum. Beni gözünün önünden ayırmıyor. Akşama kadar birlikteyiz, evden dışarı da çıkmıyor." Kurt rahat bir nefes aldı.
"Çok şükür." Diye mırıldandı. "Sen akşama kadar odanda yatıyor musun?" Dedi düşünceli bir tavırla.
"Tabii ki gün boyunca odamda durmuyorum. Oturma odasına geçtiğimizde annem ve babamla birlikte dizi izliyorum." Gülümsedim. "Merak etme bütün dizi süresi boyunca uzanarak izliyorum, yani çok ayakta kalmamaya çalışıyorum." Başını salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I)
General FictionGENEL KURGU #1 Babasından başka hiç kimsesi olmayan bir genç kız... 28 Yaşında hapishanede mahkûm bir adam... Ya bir gün olur da genç kızın babası da o cehenneme düşerse? Bir gün olur da bu yabancıya kızını emanet etmek zorunda kalırsa? *** "Sen...