28 "İstanbul"

243K 10.2K 1.6K
                                    

BELİZ

Korkuyla ona baktığımda bakışları beni buldu.

"Tamam Beliz korkma..." Dedi ve bana sarıldı.

"Annem bizi ayıracak!" Kurt gözyaşlarımı sildi.

"Asla!" Ona sokulduğumda saçıma defalarca öpücük kondurdu.

"Şimdi ne yapacağız?" Diye sordum çaresizce.

"İstanbul'a gideceğiz." Şaşkınca ona baktım.

"A-Ama düğünümüz?" Sıkıntıyla bana baktı.

"Yalnızca bir gün kalacağız, düğün günü geri buraya döneceğiz." Yutkundum.

"Annem?" Kurt iç çekti.

"Bilmiyorum Beliz, her şey senin iyiliğin için. Oraya gitmemiz gerekiyor. Hem sen de babanı özledin, hasret gidermiş olursun." Bakışlarım yeri bulurken özlemle yeniden dolan gözlerimi sildim.

"Çok özledim." Diye fısıldadım.

Kocaman parktaki salıncağa binmek için can atıyordum.

"Beliz?" Babamın bana seslenmesiyle birlikte ona baktım. "Salıncaktan uzak dur kızım, çok yakın duruyorsun!" Diye beni uyardı.

Salıncakta keyifle sallanan çocuğu izledim. Yaklaşık beş dakikadır beklememe rağmen kalkmıyordu.

"Baba bu çocuk kalkmıyor!" Babam oturduğu banktan kalktı.

"Sonra binsen olmaz mı güzel kızım benim?" Ofladım.

"Baba!" Babam yanıma geldiğinde yavaşça beni kucağına aldı ve kenara çekti.

"Şimdi eve gitmemiz gerekiyor yavrum. Biliyorsun ki yarın yine gideceğim." Üzgünce ona baktım.

"Kaç gün kalacaksın?" Gitmesini istemiyordum.

"Yalnızca iki gün babacığım. Bu sefer Ankara'ya gideceğim ama hemen dönmüş olacağım." Gözlerim dolduğunda babam bunu hemen fark etti. "Beliz?" Yanağımı öptü. "Ağlama bir tanem, baban ağlamana dayanamaz." Gözyaşlarım yüzünden önümü bile göremez olmuştum.

"Baba ben o kadınla kalmak istemiyorum!" Babam saçlarımı okşadı ve beni göğsüne bastırdı.

"Beliz yapma böyle... Üvey annen de olsa ona biraz alışmaya çalış. Biliyorum onu sevmiyorsun ama yapacak bir şeyimiz yok ki güzelim benim. Seni isteyerek mi bırakıyorum sanki? Biliyorsun ki çalışmam gerekiyor. Bir evi tek maaşımla geçindirmeye çalışıyorum. En azından seni bırakabileceğim biri var, yoksa seni kime bırakacaktım?" Hüzünle babama baktım.

"Anneme." Diye fısıldadım. "Annemi istiyorum." Babam burukça gülümsedi.

"Başka bir ülkede olmasa zaten seni ona bırakırdım." Ofladım.

"Annemin yanına taşınamaz mıyız? Annem, sen ve ben olalım. Başka hiçkimse olmasın, olmaz mı babacığım?" Hevesle ona baktığımda iç çekti.

"Hayat senin sandığın kadar kolay değil ki kuzum." Babam kokumu içine çekti. "Aynı annen gibi kokuyorsun..." Babam gözlerimdeki yaşları sildi. "Emel sana bir şey yapıyor mu, yani laf çarpmanın dışında?" Gözlerimi kıstım.

"Nasıl yani?" Babam küçük elimi büyük elinin içine aldı.

"Yani diyorum ki sana şakacıktan falan hiç vurdu mu?" Yutkundum ve başımı olumsuz anlamda salladım. "Eğer öyle bir şey olursa hemen bana haber vereceksin, anladın mı Beliz'im?" Başımı salladım.

Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin