BELİZ
Karşımda bana bakan koyu kahverengi gözleri beni korkutuyordu.
"Beliz seni tanımıyor bile! Bu kızı sana vereceğimi düşünmüyorsun değil mi?" Dedi Hatice teyze.
"Beni tanıyor." Dedi ve gözlerime baktı. "Değil mi?" Bakışlarımı kaçırdım.
"Sadece bir kez gördüm, konuşmadım bile! Tanıyor sayılmam. Hem burada ne işin var? Nasıl çıktın oradan?" Merak ettiğim o kadar çok şey vardı ki.
"Nerede gördün?" Hatice teyzenin sorusuyla adam yavaşça içeriye doğru bir adım attı.
"Beni baban gönderdi. Sana sahip çıkacağım bundan sonra. Benimle kalacaksın artık, oldu mu?" Bıkkın tavrıyla birlikte şaşkınlıkla yüzüne baktım.
"Nasıl yani?" Dedim.
Babam beni bu psikopata mı emanet etmişti? Hem ne alakaydı? Bu adamdan korktuğumu biliyordu!
"Kızım bu adam ne diyor?" Dedi Hatice teyze.
"Ben..." Durdum ve karşımda ki adamın gözlerine baktım. Babam beni eğer bu adama emanet ettiyse bir bildiği vardı. Beni güvenmediği birine asla emanet etmezdi. "Tamam geliyorum." Hatice teyze şaşkınlıkla bana baktı.
"Kızım nasıl güveneceksin elin adamına?" Zorlukla gülümsedim.
"Eğer babam beni birine emanet ediyorsa bir bildiği vardır." Yavaşça Hatice teyzeye sarıldım.
"Kıyafetlerini falan al gel, ben seni burada bekleyeceğim." Dedi soğukça.
"Kıyafetlerim yok..." Adam kaşlarını çattı.
"Nasıl yok?" Dudağımı ısırdım.
"Sonra anlatsam?" Adam bir şey demeden beni beklemeye başladı. Ayakkabılarımı giydim ve telefonumu cebime koydum.
"Üstüne mont al, hava soğuk." Dışarıya bir adım atarken soğuk bedenimi ele geçirmişti.
"Şey-" Hatice teyze orada asılı duran bir montu uzattı.
"Sonra getirirsin canım." Başımı olumsuz anlamda salladım.
"Gerek yok, teşekkür ederim." Dedim. "Beni evine aldığın için de çok teşekkür ederim Hatice teyze, hakkını helal et." Dedim ve son kez sarıldım.
"Helal olsun ama böyle üşürsün kızım!" Yanımda ki adam üstünde ki kabanı çıkarttı ve omuzlarıma bıraktı.
"Artık üşümez." Dedi soğuk bir tavırla, kolumdan tuttu ve beni bir tane arabanın yanına getirdi. "Bin!" Arabaya binerken Hatice teyzeye el salladım. Adam da şoför koltuğuna geçmişti.
Arabayı çalıştırdığında korkuyla yüzüne baktım.
Aklıma adamın o koca masayı tek bir hareketle devirişi geliyordu. O kızgın yüzünü görünce çok ürkmüştüm.Babam beni bu adama emanet etmişti ama daha adamın adını bile bilmiyordum.
"Sen kimsin ya? Adını bile bilmiyorum!" Dedim onu süzerken.
Adam cevap vermemişti. Bu beni daha da sinirlendirmişti.
"Hey, adını sordum?" Dedim merakla.
Adam benim yüzüme bile bakmadan arabayı sürmeye devam etti.
"Kurt." Diye mırıldandı, sesi oldukça soğuktu.
Ürkmüştüm, bu nasıl isimdi böyle?
Tanımadığım bir yabancıyla nasıl yaşayacaktım? Üstelik bu adamın bir mahkûm olması benim daha çok ürkmemi sağlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I)
General FictionGENEL KURGU #1 Babasından başka hiç kimsesi olmayan bir genç kız... 28 Yaşında hapishanede mahkûm bir adam... Ya bir gün olur da genç kızın babası da o cehenneme düşerse? Bir gün olur da bu yabancıya kızını emanet etmek zorunda kalırsa? *** "Sen...