BELİZ
Geçen iki saatin ardından sıkıntıyla ayağımı yere vurmaya başladım. İki saattir tek kelime bile konuşmamıştık.
Kurt'un elini dizimde hissettiğimde ona döndüm.
"Acıktınız mı?" Dediğinde kaşlarımı kaldırdım.
"Acıktınız mı?" Diye tekrar ettiğimde gülümsedi.
"Bebeğimiz ve sen." Ne demek istediğini anladığımda dudağımı ısırdım.
"Şey ben nedense tam alışamadım sanırım." Dedim.
"Daha yaşın küçük ya, doğal olarak garipsiyorsun." Bir şey söylemedim. "Ee toliçona, soruma cevap vermedin." Dedi.
"Kaç saattir yoldayız?" Diye sordum.
"Beş." Şaşkınlıkla ona baktım.
"Zaman çok çabuk geçmiş." Güldü.
"Sen uyuduğun için fark etmedin tabii." Diye mırıldandı.
"Kurt Allah aşkına sen yaralısın ve daha yeni hastaneden çıktın!" Dedim. "Lütfen kendini bu kadar zorlama." Alayla gülümsedi.
"Sen kocanı mı düşünüyorsun?" Göz devirdim.
"Düşünmeyeyim mi?" Panikle ona baktım. "Kurt bak daha yeni hastaneden çıkmış birinin bunca yolu gitmesi doğru değil!" Dedim.
"Ah Beliz'im..." Dedi. "Senin için her şeyi yaparım." Gözlerine baktım.
"Keşke beni kaçırmasaydın! Hafta sonu otobüsle giderdik, hem sen de yorulmazdın!" Güldü.
"Yorulmuyorum ki kızım." Dedi.
Elimi yavaşça yaralı göğsüne koydum. Yüzünü buruşturduğunda içim acıdı.
"Acıyor değil mi?" Elimi ellerinin içine aldı.
"Acımıyor." Dedi.
"O zaman neden yüzünü buruşturdun?" Omuz silkti.
"Oradan vuruldum sonuçta, refleksle oldu güzelim." Kaşlarımı kaldırdım.
"Yalan söylüyor gibisin?" Dedim.
"Sen hamile kalınca iyice bir çocuklaştın ha!" Deyip yanağımı sıktı.
"Gerçekten mi?" Yavaşça ondan uzaklaştım. "Özür dilerim, farkında değildim." Dediğimde elimi okşadı.
"Benim sana kızma gibi bir hakkım yok, dolayısıyla özür falan dileme. Birlikte olmamızı aklına ben soktum, ben gelip seninle evlenmek istedim. Benim için şu küçücük yaşında hamile kalmışsın, bir de sana kızayım mı? Benim için onca şey yapmışsın, bir de gelip hormonlarının sebep olduğu bir şeye kızacak değilim!" Dedi.
"Ben istedim." Diye mırıldandım. "Sen beni hiçbir zaman zorlamadın. İlk seviştiğimizde içime girmeden önce bana defalarca emin olup olmadığımı sordun. Evet sen zor durumdaydın ve beni istiyordun ama sana bu izni ben verdim." İç çekti.
"Özledin mi?" Diye sordu.
"Neyi?" Gülümsedi.
"Beni." Kaşlarımı çattım.
"Kurt abartma istersen!" Diye kızdım. "Evet boşanmayı erteleyeceğiz ama bu birlikte olacağız demek olmuyor." Başını salladı.
"Yalnızca beni özleyip özlemediğini sordum." Bakışlarım göğsünde gezindi.
Özlemiştim...
Hatta çok özlemiştim...
Gömleğinin üstten açılan birkaç düğmesine baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hapisteki Emanet (KARADENİZ SERİSİ-I)
Ficción GeneralGENEL KURGU #1 Babasından başka hiç kimsesi olmayan bir genç kız... 28 Yaşında hapishanede mahkûm bir adam... Ya bir gün olur da genç kızın babası da o cehenneme düşerse? Bir gün olur da bu yabancıya kızını emanet etmek zorunda kalırsa? *** "Sen...