Ekstra: Jenerik Sonrası

280 20 11
                                    

Peter, gecenin karanlığında odanın ortasında bağdaş kurmuştu. Elinde ödenmesi gereken faturalar vardı. Bütün faturalara baktı, ardından yavaşça yatağın üstüne koydu. Ellerini saçlarının altından geçirerek düşündü. 

Önünde, zeminin üstünde ise iki tane şey duruyordu.

Biri kameraydı. İkinci ise üstünde 'The Club' yazan ve üstünde dövüşen iki adamın olduğu bir kartivizitti. 

----------------

"Burayı hiç özlememişim!" diye bağırdı ranzanın tepesindeki genç çocuk. "Soğuk ve kasvetli. Üstelik sıçacağım zaman bütün homo gardiyanlar bana bakıyor!"

Alt ranzada oturan adam ise burnundan soludu. "Kes sesini Cassady. İkinci defa hapse girdikten sonra hiçbir şeyden şikayet edemezsin. Yoksa senin ağzını yüzünü kırarım."

Cassady, kafasını yataktan sarkıttı ve Brock ile aynı hizaya getirdi. Tersten bakarak gülümsedi. "Ne oldu? Sen de tekrardan giriyorsun şapşal p*ç," dedi adam ve dil çıkarıp kahkaha attı. Brock ise onu öldürecek gibi bakıyordu kızıl saçlı genç çocuğa. 

Kafa atacak gibi yaptı. Cassady, yapay ve alaylı bir korkuyla geriye çekildi. "Oo. Çok korkutucusun Brock. Neyse ben biraz şekerleme yapıp rüyamda Jennifer Lawrence'ı s*keceğim," deyip yatağına yayılıp yattı. 

On dakika geçti. Brock hala yatağında oturuyordu. Yatağının altında bir şeyin kıpırdadığını gördü. Balçık gibi, siyah, hareketli bir şeydi. Brock'a ayağından yapıştı ve hızla adamın vücudunu tırmanmaya başladı. 

Brock, eski dostunu görünce gülümsedi. Gülümserken vücudunun tamamı siyah parazit ile kaplandı ve yine o çarpık, kazık gibi dişleriyle korkutucu gülümsemesini yaptı.

Karşısındaki duvara baktı. Hala oturuyordu oturduğu yerde. Gülümsemeye devam etti. Kendi kendine konuştu

"Biz de seni özledik."

----------

New York şehrinden çıkan bir ambulans, Charles'ın yetenekli gençler okuluna doğru yola çıkmıştı. Boş yolda normal hızla gitmeye devam ediyordu. 

Fakat bir adam ambulansın önüne çıktı. Şehir dışındaki arazi yolun ortasında duruyordu. Ambulans ona çarpmamak için ani fren yaptı ve lastiklerini kaydırdı. Lastik kaymasıyla ince ve tiz bir ses duyuldu.

Ses gitgide incelirken ansızın kesildi. Ambulansta durdu. Ambulansın şöförleri camdan kafasını çıkarıp baktı. Gördü ki...

Ambulans havada duruyordu. 

Ve karşılarındaki adam, elini kaldırmış onlara doğru tutuyordu. 

Elini indiren adam, ambulansı pat diye bıraktı. Ardından yumruk yaptığı eli kaldırdı ve ambulansın dört lastiği ile beraber kaputundaki motor çıkıp başka yerlere fırladı. Şöförler tam kaçacaktı ki emniyet kemerleri onları sımsıkı sardı ve yerlerine sabitledi. 

Kırmızı pelerinli adam, sakin sakin yürüyerek ambulansın arka kapılarını açıp geriye doğru fırlattı ve ambulansın içine yerden yükselerek girdi. Hasta yatağının yanında tek bir görevli vardı. 

"Git," dedi sadece adam. Soğuk bir sesle. 

Görevli de korkuyla çıktı ambulanstan. Tam kaçacaktı ki havadan bir uçak indi önüne. Uçak, arka kapısı ambulansa bakacak şekilde iniş yaptı. Arkasındaki kapı yavaşça açıldı ve bir grup garip insan topluluğu belirdi.

İnanılmaz -- Peter Parker || Aranea #1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin