Shield görevlileri Jessica ve Luke'u ambulans helikopterlere bindirmiş iken Danny başka bir helikoptere binmişti. İkisi Helicarrier'daki sağlık birimlerine doğru yönlendirilecek iken Danny, Doc Ock ile Electro'yu arayacaktı.
Öbür yanda ise Mysterio, Scorpion ve Vulture öğrendikleri adreste bulunan fabrikayı basmıştı. Fakat hesaplamadıkları bir şey vardı. Onları orada bekleyen bir hoş geldin sürprizi vardı. Bullseye ve arkasında onca Fisk'in askeri onları bekliyordu.
Aciliyet ile saldırdıkları için plan yapmayan üçlü direk şehrin dışındaki silah fabrikasına saldırmıştı. Üçü de çatıdan girmişti ve girdikleri an etraflarındaki askerleri katletmeye başlamışlardı. Vulture silahlarını çıkartmış askerleri tepeden tarayarak büyük fabrikanın içinde Akbaba gibi daire çizerek saldırıyordu.
Scorpion sürekli oradan oraya sekiyor ve kuyruklarıyla askerleri delip deşiyordu. Mysterio ise ilizyon yaparak askerleri kar fırtınasının içinde kurtlardan kaçmaya mecbur bırakmıştı. Kafasını karıştırdığı, ilizyonu altına aldığı adamları da teker teker avlıyordu.
Jetpackleri olan askerler geldiğinde, Vulture kendi etrafında bir tur döndü ve kanatlarının keskin uçlarıyla etrafındaki Jetpackli askerleri ortadan ikiye böldü. Belden aşağı kısımları yavaşça aşağıya düştü. Jetpack bağlı gövdeleri ise havada delicesine savruldu.
Kel, kafasında hedef işaretinin bir izi olan ve siyah paltolu Bullseye da Mysterio'nun ilizyonu altında kalmıştı. Siyah paltosu rüzgarlar ve kar fırtınasının altında savrulurken üstüne gelen kurttan kaçmak için kenara atladı.
Etrafa bakan Bullseye, arkasında hissettiği şeyle bir anda dönüverdi ve yeşil kostümlü fanus kafalı adamı karşısında buldu. Eline aldığı bıçağı savuracaktı ki Mysterio tuttu ve Bullseye'ın kafasına elini koydu.
Fakat Mysterio'nun arkasına Fisk'in adamlarından birinin atlamasıyla Bullseye'ı elinden kaçırdı. Geriye doğru dört takla atarak kaçan adam, elindeki bıçağı fırlattı. Sağa doğru giden bıçak, hilal şekli çizerek falso aldı ve sağa doğru giderken Mysterio'ya doğru gelmeye başladı.
Döne döne gelen bıçak, arkasındaki adamdan kurtulan Mysterio'nun sağ eline sapladı. Elinin dışından giren bıçak, avucundan çıkmıştı. Fanusunun içinden acıyla haykıran adam, yere diz çöktü.
Bullseye ona doğru koşuyordu ki, Mysterio diğer elini kaldırdı ve düşmanıyla arasındaki yol yarıldı. Zemin çatladı ve ikiye ayrıldı. Çatlağın dibinde ise lav görünür oldu. Kızıl kızıl parlayan sıcak lavları gören Bullseye geri çekildi.
Fabrikanın başka bir ucunda maymun gibi zıplayıp, etrafı araştırırken aynı zamanda da adamları deşip onca parçaya bölen Gargan, telsiz aracılığıyla Vulture ile konuştu.
"İso-8'i nasıl alacağız? Nerede bu lanet olası şey?"
Havada cebelleşen ve fabrikanın öbür ucundaki kar fırtınasına gözü takılan Vulture havada asılı dururken konuştu.
"Nerede olduğunu biliyorum. Aldıktan sonra vereceğim işaretle hepimiz buradan kaçacağız."
Fakat o sırada etrafta Shield'ın Quinjetleri'nin motor sesleri ve siren sesleri duyulmaya başlandı. Adrian daha önceden tanıdığı Shield uçaklarının motor sesiyle gerildi ve fabrikanın en köşesine doğru daha hızla uçtu.
Tam aradığı yere geliyordu ki adamın kanadı bozuldu. Kanatları titremeye ve kıvılcımlar çıkarmaya başladı. Havada durmakta zorlanan Vulture duvara tosladı ve yere düştü. Kanatları arasına kalan adam, üstündeki mekanik zırhı ile olan bağlarını çıkarmak istedi ama yapamadı. Kostümünün arasına sıkıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnanılmaz -- Peter Parker || Aranea #1
FanfictionAranea Serisi Birinci Kitap: İnanılmaz Sıradan, ezik ve zeki olan Peter Parker'ın dünyası, Radyoaktif bir örümceğin ısırmasının kıvılcımıyla parıldayıp, "Büyük güç, büyük sorumluluk getirir," lafıyla alevlenmişti. Yapması gerekeni yapmayışının...