Felicia, uyandığında kendini bir çatıda buldu. Uyanır uyanmaz refleks olarak etrafına baktı. Etrafa bakması sonucu olarak da ona bakarak telefonuyla fotoğraf çeken bir Deadpool gördü. Kız hemen ayağa kalktı ve Deadpool'dan uzaklaştırdı kendini.
Aniden ayağa kalkıp kendini bir kaç adım geriye attıktan sonra, "Neredeyim?! Spidey nerede?!" diyerek panikle soru sormaya başladı.
Çatının havalandırmasına yaslanan Deadpool elini ona doğru kaldırdı. "Sakin ol Kedicik. Polisler gelip seni götürmeden önce fabrikadan çıkardım. Çatıya getirdim ve uyanmanı bekledim. O sırada da arşivime bir kaç fotoğraf eklemek istedim."
"Sil onları, Pool," dedi kaşlarını çatan genç kız.
"Hayatını kurtardım ama. Bence bunun ödülü olabilir."
"Satmayacağını veya internete yaymayacağını nereden bileyim?" Kollarını kavuşturan Felicia, topuklu ayağını yere hızlı hızlı vurmaya başladı.
Telefonu kapatan Wade, kemerindeki ufak çantaya koydu cihazını. "Eğer olsaydı, inan bana Black Widow'un, Rogue'un ya da Psylocke'un ifşalarını internette bulabilirdin. Ama yok. Bu da demektir ki yaymayacağım."
"Peki peki," dedi Felicia ve geçiştirdi. Bundan daha önemli meseleler vardı. "Daha önemli konularımız var. Spider-Man nerede biliyor musun?"
Deadpool elini kemerindeki başka bir minik çantaya daldırdı. "Bilmiyorum ama bu cihazı orada buldum. Sürekli sayıları değişiyor. Takip cihazı sanırım." Çıkardığı cihaz hesap makinesi boyutundaydı. Ekranı zeytin yeşili rengindeydi. Eski bir cihazdı."
Felicia Deadpool'un gösterdiği şeye çok sevindi ve hemen atıldı. "Evet! O takip cihazı. Vulture'un yerini bulmuş olmalı. Aynı zamanda Peter'ın üstündeki vericilerinde yerini gösteriyor olmalı. Bunu kullanarak Peter'ı bulabiliriz."
"Bunu söylemekten nefret ediyorum her zaman ama," dedi Deadpool ve elini alnına koydu. "Sanırım yardım gerekecek."
"Bana Daredevil ile yakınlığı olduğunu söylemişti. Onu çağırabiliriz."
"Sen nasıl bunların hepsini biliyorsun?" Deadpool, kızın yüzünü inceledikten sonra işaret parmağını kızın burnuna doğrulttu. "Yoksa seni becerdi mi?"
Black Cat, Deadpool'un doğrulttuğu parmağı gözünün önünden çekti. "Bunu da nereden çıkardın?" Kaşlarını çatarak karşısındaki siyah-kırmızı kostümlü adama baktı.
"Çünkü bir insan, bir insanı en çok seks öncesi, sırası ve sonrasında tanır bebeğim. Burada uzmanı konuşuyor, anlarsın ya."
"Peki, peki. Fazla sinir bozucusun. Evet, beraber olduk ama konumuz bu değil. Daredevil'ı bulup ona olanları anlatmalıyız."
Ardından Deadpool ve Black Cat, aceleyle Hell's Kitchen bölgesine geldi. Deadpool, Daredevil'ın çok iyi duyabildiğini bildiği için tüfeğini çıkardı ve çatıdan gökyüzüne doğru bir şarjör boşalttı. Kurşunu bittikten sonra "Acil durum Daredevil!" diye haykırdı çatıdan bütün Hell's Kitchen'a.
Arkalarındaki binadan Daredevil yanlarına takla atarak indi ve kızıl kostümlü adamın yanına ise gökten Scarlet Witch indi yavaşça.
"Ne oldu Wade?" Matt sinirli ve gergin gibi görünüyordu. Scarlet Witch ise yorgun ve üzgündü Matt'e nazaran.
"Spider-Man'in düşmanlarından altısı bir ekip kurdu. Ben, şu kız ve Spider-Man onlara karşı savaştık ama Venom Spider-Man'i kaçırdı."
Dişlerini birbirine bastıran Matt, sesli olarak nefes almaya başladı. Ardından dayanamayıp bağırdı ve boşluğa bir yumruk salladı. "Ona söylemiştim!" Çatıda bağırdı ve dördünün ona sessiz sessiz bakmasını sağladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnanılmaz -- Peter Parker || Aranea #1
FanficAranea Serisi Birinci Kitap: İnanılmaz Sıradan, ezik ve zeki olan Peter Parker'ın dünyası, Radyoaktif bir örümceğin ısırmasının kıvılcımıyla parıldayıp, "Büyük güç, büyük sorumluluk getirir," lafıyla alevlenmişti. Yapması gerekeni yapmayışının...