İşler hiç iyi gitmiyordu. Wanda baygındı ve Connors tekrardan kertenkele formuna dönmüştü. Peter, Wanda'yı omzuna alıp Connors üstüne atladığı vakit kenara kaçarak kurtuldu. Sapanda gerilmiş gibi fırlayan kertenkele mutantı duvara çarptı ve yere düştü.
Peter kaçması gerektiğini düşündü ancak kocaman bir Kertenkele insanını şehirde dolaştıramazdı. Başka bir yol bulması gerekliydi, başka bir şey, başka bir yol. Peter hem üstüne gelen yeşil, pullu dev yaratıktan kaçarken hem de omuzundaki kadını düşürmemeye gayret gösteriyordu.
Sonuç mu? Nefes nefese kalan ciğer ve tamamen terleyen bir vücut. Peter, bir müddet Wanda ile kaçtıktan sonra onu odanın bir köşesine koydu ve Lizard'ın yüzüne örümcek ağ fırlattı. Beyaz ağ yaratığın yüzüne yapıştıktan sonra, Lizard'ın onu yüzünden çıkardığı vakit aralığının kullandı Peter ve altından kayıp sırtına çıktı.
İki eli arasında bir ağ gerdi ve Connors'ın boğazına yerleştirip ağı geriye çekerek yaratığı boğmayı umdu. Ancak Lizard'ın yaptığı hızlı bir hareket ile Peter öne fırladı ve bir anda duvara yapıştı. Havada kendini toparlayabildiği için duvara ayakları ve elleri üstünde yapışmıştı ve zarar görmemişti.
"Hadi ama kertenkelecik, yapabileceğinin en iyisi bu mu? Gerçeği söylüyorum ki evimize giren kertenkeleler senden daha hızlı," diyerek Peter çevikliğini ve hızını çenesine de vurdu ve geveze geveze konuşmaya başladı. "Böcek ilacı kertenkelelerde işe yarıyor mu? Eğer yarıyorsa söylesene senin üstünde kullanayım."
Lizard, büyük laboratuvarın duvar dibinden ufak bir dolap aldı ve Peter'ın olduğu duvara doğru fırlattı. Spider Sense'i daha önce uyardığı için hızla harekete geçen Peter, üstüne gelen dolaba doğru zıpladı ve havada dolabı ağ ile yakalayarak kendi etrafında döndürüp Connors'ın üstüne attı.
Kendini hızla öne attığı için Kertenkelenin önüne düşen Peter, iner inmez üstüne indirilen perçe darbelerinden kıl payı kaçmayı başardı. Bütün hepsinden çevik hareketlerle kaçmayı başaracak iken göğsünden yatay şekilde iki çizik aldı ve acıyla kendini geriye attı.
"Dövüşmek işe yaramıyor. Başka bir yol bulmam gerekli," diyerek kendi kendine konuşmaya döndü Peter. "Wanda da burada. Ona zarar gelmemesi lazım. Düşün Örümcek düşün!" diyerek bir plan kurma çabalarına girdi.
Aklına yıldırım gibi düşen bir fikirle hemen Connors'ın karışım dolabını açtı, laboratuvarın başka bir köşesindeki. Beyaz renkli, yukarı yükselen, cam kapaklı dolabının içerisinde şişe şişe karışımlar ve formüller vardı. Hepsinin üstünde belli başlı isimler yazmaktaydı ancak panzehir benzeri bir şeyi gözüyle araması gerekiyordu.
Bütün şişelere baktı ancak öyle bir şey göremedi. Daha fazla bakmak istedi ancak boğuk bir sesle bağırıp sesini bütün laboratuvarda yankılanmasını sağlayan bir kertenkele ona izin vermedi. Hışımla arkasını dönen Peter, Wanda'ya yaklaşmakta olan Connors'ı görünce panikle harekete geçti ve iki eliyle de Lizard'a ağ attı.
Önce onu kendine çekti. Ani bir kuvvetle çekince Lizard istemese de bir kaç adım Peter'a doğru yalpalayarak geldi. Ardından Peter seri atışlarla dev yaratığın yüzüne ağ toplarını boca etti. Makineli tüfek gibi bütün ağ topları seri şeklinde Connors'ın yüzüne attı.
Yaratık sinirlendi. Yüzündeki katman katman olan ağların hepsini pençesiyle kesip attı ve öfkeyle kükreyerek Peter'ın üstüne uçtu.
Ondan önce davranan Peter, havaya zıplayan Kertenkele'nin altından kayarak geçti ve Wanda'nın yanına gitti. Cam ve metalin kırılıp ezilme sesleri laboratuvarda yankılanırken Peter kafasını sesin olduğu yere çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İnanılmaz -- Peter Parker || Aranea #1
FanfictionAranea Serisi Birinci Kitap: İnanılmaz Sıradan, ezik ve zeki olan Peter Parker'ın dünyası, Radyoaktif bir örümceğin ısırmasının kıvılcımıyla parıldayıp, "Büyük güç, büyük sorumluluk getirir," lafıyla alevlenmişti. Yapması gerekeni yapmayışının...