ŞAFAKTAN GÜN BATIMINA

~Bölüm 19~

Muzik: Eli lieb turning tables (Adele)

_DÜN GECE_    
Ellie'yi yerden kaldırıp salona götürdüm.
Koltuğa oturmak yerine mutfağa gitti bende arkasından.
Dolabın kapağını açıp bütün bardakları yere atmaya başladı hem ağlıyor hem bağırıyordu.

Hemen arkasından sarılıp kollarını tuttum.
Elinde tuttuğu camı son anda fark etmiştim, bileğine yaklastirirken elini tutup camı aldım.

Arkasından çekilip önüne geçtim.
Yüzünü ellerimin arasına alıp konuşmaya başladım.
-Ellie bana söz ver bi daha asla intihar etmeye calismiycaksin! Anladın mı pes edemezsin ölmek bi çözüm değil! yapma.-
Başını sallayıp geri çekildi ve koşarak merdivenlerden çıktı.

Sinirle elimi masaya vurdum.
Eğer Nick yüzünden birisini daha kaybedersem dayanamazdim.
-Ellie'nin yanında kalıcam yalnız kalmasın-
Dedim diğerlerine ve yukarı çıktım.

_ŞİMDİ_
     
*Ellie*       
Jasmine uyuduğumu sanıp odadan çıkınca yastığın altındaki kağıt ve kalemi çıkarıp notumu yazmaya başladım...

Kapı açılıp içeriye biri girdiğinde hızlı nefes alış verişlerinden gözümü açıp kim olduğuna bakmamak için kendimi zor tuttum.

Yine odaya biri gelince sessizce konuşmaya başladılar.
-Durumu nasıl?-     
-Iyi değil, sabaha kadar ağladı ki hala devam ediyor. Katy kimse başından ayrılmasın tamam mı dikkat edin ona-
-Niye öyle dedin sanki bundan sonra sen olmayacakmışsın gibi-             
-Yok canım yanlış anladın -  ...

Jasmine'nin dediği benimde aklıma takıldı ama neyse deyip uyuma numarası yapmaya devam ettim.
Konuşmalar kesilince yavaşça gözlerimi açtım.
Ama karşımda Jason'u görmemle elimi ağzıma kapattım hemen çığlık atmamak için.

-Jason-
-Sevgilim-
Gülümseyerek yatağa yaklaştı ve oturdu.
Bi eliyle saçımı okşarken digeriyle elimi tutuyordu.
Gözlerimdeki yaşlar her an akmaya hazırdı. Zor durdurmustum onları.
Yatakta doğrulup ona sarıldım ve sessizce                         

-Özür dilerim sevgilim-  

Onu sonsuza kadar birakicagim için sözümü tutamadigim için.

Daha fazla oyalanmamalıydım.
Başımı boynundan çekip son kez güzel gözlerine baktım ve gözlerimi kapatıp her zaman tarif edilemez bi his yaşatan dudaklarını öptüm.

Geri çekilip gülümsedim.
O da gülümsedi
Ama artık yalnız kalmaliydim.
-Kendime gelmeliyim bi duş alsam iyi olacak sonra aşağı gelirim olur mu?- 
Yalanıma inanıp başını salladı ve yataktan kalkıp gitmeden arkasını dönüp alnima öpücük bıraktı sonra da çıktı.  

Derin bi nefes alıp ayağa kalktım ve kapıyı kilitleyip odada ki banyoya gidip aynanın karşısına geçtim.
Yansimama bakıp bunu yapmamın ne kadar doğru olduğunun bir kez daha farkına vardım. 
Kızarık ve şişmiş gözler, solgun ten, çatlak dudaklar..

Sözlerimi tutamiycaktim, üzgünüm Jason, sonsuza kadar beraber olacağımıza seni hiç birakmiycagima söz vermiştim ama üzgünüm.
Kendime zarar vermiycem diye Jasmine de söz vermiştim ama yapamam bu acıyla yaşayamam.

Lavabonun kenarında duran seramik sabunluğu alıp aynayı kırdım ve yere düşen parçalardan birini alıp odaya döndüm ve yatağa oturup titreyen elimle bilegime bastırdım. Kendimi geriye attım, sırtım yatakla buluştu.
Acı çok fazlaydı,
Bilegimden akan kanlar yatağın üstünde birikiyordu, gözlerim karariyordu.
Bilegimde ki kesikten kanlar aktikca kardeşime daha da yaklaşıyordum ve bu yüzümde buruk bi gülümseme oluşturdu.

Geliyorum Elsa geliyorum kardeşim...  

*Jasmine*       
-Kilitli, kahretsin Elliee!!-
Kapıya yumruklar atıyordum  
-Tamam kenara çekil-  
Jason'un kapıyı açması için kenara geçtim. Kapıyı kırdı ve içeri girdi, bende
odaya girdiğimde yatağın beyaz örtüsünün kanla kaplanmasina sebep olan Ellie ye bakakaldim.    

Ne yapmıştı böyle, Tanrım!
Iki kardeşide intihar ederek kaybettim.
-Aaaa! ELLIE hayir Tanrım hayirr...-
Geç kalmıştık.
Jason koşarak Ellie' yi kollarından tutup sarsmaya başladı bi yandan da ağlıyordu.
-Bunu nasıl yapar!...- 
Katy'nin bagirislari azaldığında odadan çıktığını anladım.   

-Söz vermiştik birbirimize. Sözünü tutmadın sevgilim tutmadın...-     
Jason Ellie'nin cansız bedeniyle konuştukça göz yaşlarım daha da artıyordu.
Duvarın dibine geçip ellerimi başımın arasına aldım.
Martin yanıma gelip elini sırtıma koydu destek olmak istercesine.
Başımı boyun girintisine koyup ağlamaya devam ettim.

*Jason* 
Saatler geçmişti hala Ellie'ye sarılıp ağlıyordum.
David kapının önünde başını öne eymiş ağlıyordu, Calvin ve Katy'nin ağlama sesleri de koridordan geliyordu.
Martin ve Jasmine de sarılmış ağlıyorlardı.
Herkes birbirine bi şekilde destek oluyordu.
Benim de ihtiyacım vardı..

David dışarı çıkınca Martin de ayaklandı herkes çıkınca odada Ellie'yle yalnız kaldım.
-Hayallerimiz vardı be güzelim -   
Yutkunuşlarım boğazımda kalıyordu.
Ellerimi saçlarında gezdiriyordum.
Yumuşak, mis gibi kokan sarı saçlarında..

Ellie'nin başını bacağımin üstünden çekip yatağa koydum ve bende yanına yattım.
Başımın altında ki yastığı çekip ona sarilicaktim ki yastığın altında ki katlanmış kağıtla kaşlarımı çatıldı. Tekrar doğrulup kağıdı elime aldım ve okumaya başladım

-
Özür dilerim, söz vermiştim ama yapamazdim üzgünüm.
Elsa benim herşeyim di onla hiç ayrı kalmamıştım hep beraberdik ama şimdi bi ayrılık yaşadık ve bu bi süreliğine başka bi yere gidip kalmak değildi sonsuza kadar gidip gelmemekti. Ölümdü.
Anlayın beni lütfen, biliyorum kizicaksiniz ama ben güçlü biri değilim onsuzluga alışamam.
Her gün ölmektense böylesi daha iyi...
Size bu acıyı yaşatmak istemezdim affedin beni.

Ve Jason, seni çok seviyorum sana seni sonsuza kadar sevicem demiştim emin ol ki yalan değildi.
Umarım karşına sevebilecegin biri çıkar ama yine de beni unutma sevgilim...
-

Seni asla unutmam sevgilim...

•SB.