~Bölüm 30~

881 16 2
                                    


Bu bölüm sizce hangi şarkıyla okunmalı ? 💫🎶✴

Iyi okumalar 🎈🌙

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Sırtını duvara yaslamış, başını da dizlerinin üstüne koymuştu.
Bu işin içinden sıyrılması kolay değildi belki de böyle bir ihtimal bile yoktu.
Bıkkınlık ve yorgunluk dolu bi nefes verdi.
Ne yapacağı hakkında en ufak bir fikri yoktu.
Ama korkuyordu. Sonuçta o deli herife güvenemezdi asla.
Ondan ne isteyeceğini bir türlü düşünemiyordu, zaten olanları aklı almıyordu.

Izledigi ve kabus gibi olan video gözlerinin önünden gitmiyordu bir türlü.
Oturduğu yerde ellerini saçlarına daldırıp sinirle inleyerek çekiştirdi.
Zor olsa da derin bi nefes alıp başını kaldırdı.
Etraf karanlıktı. Tek ışık pencereden gelen ay ışığıydı. Bir elini yere koyup destek alarak ayağa kalktı. Gözlerini yavaşça etrafında gezdirdi. Her yer darma duman olmuştu.
Acı dolu gülümsedi bunları o yapmıştı ve bütün bunlar, tüm bu dağınıklık hiçbir halta yaramamıştı. Hiçbir şey değişmemişti.
Içinde fırtınalar devam ederken, etraf fırtına sonrası gibiydi.

Yerde ayağının yanında duran yastığa bi tekme attı ve kapıya doğru adımladı.
Odadan çıkıp koridorda yürümeye devam etti.

Evde hiç ses yoktu. Birden aklına yalnız olabileceği geldi. Eğer ki yalnızsa ve o psikopat kapıyı kilitlemediyse kaçabilirdi.
Bu çok düşük bir ihtimaldi fakat yine de bir umut en alt kata indi, hızlı ve sessiz adımlarla.
Içinden 'lütfen lütfen..' diye tekrarlıyordu.
Kapının önüne geldiğinde derin bi nefes aldı ve titreyen elini kulpa doğru uzattı.
Kulpu sımsıkı tutmuştu ve artık tek yapması gereken kendine doğru çekmekti.
Gözlerini kapattı ve son kez tekrarladı lütfenlerini..

Yüzüne çarpan soğuk havayla ürperdi. Açmıştı. Başarmıştı. Gülümsedi ve temiz havayı içine çekti.
-Açık havayla aşkın bittiyse arabaya bin hemen.
Tanrım! Bu duyduğu ses!
Gözlerini hızla açtı ve güçlü bi çığlık kaçtı dudaklarından.
Geriye doğru adım attı.
Lanet olsun diye fısıldadı çatlamış dudakları arasından.

Tam karşısında duran adamsa başını iki yana sallayıp kızın kolundan tuttu ve çekiştirmeye başladı. Büyük elleri kızın kolunu sımsıkı kavramıştı.
Arabaya doğru ilerliyordu.
-Hayır bırak beni! O lanet olası arabaya binmek istemiyorum. Bırak!!
Ayaklarını yere ne kadar sert basmaya çalışsada adam çok güçlüydü ve sürükleniyordu.

Arabaya vardıklarında adam arka kapıyı açtı ve kızı içine doğru iteledi.
Kapıyı kapattı ve şoför koltuğuna doğru yürüdü.
Tam arabanın önündeydi ki kız kapıyı açtı ve çıktı.
Hızla arkasını dönüp koşacaktı ki birden beline dolanan kollarla ayaklari havalandi ve yine kapana kısıldı.
-Uslu bi kız ol.
Diye fısıldadı adam kızın kulağına doğru.
Sert sesi ve keskin nefesi kızı korkuttu.

Adam kızı tekrar arabaya bindirdi ve uyarıcı, sert bakışlarla kıza baktı.
Sonra da yerine geçip arabayı çalıştırdı.
-Nereye götürüyorsun beni?
Diye sordu kısık sesle.
Adam sessiz kaldı ama kız sorusunu inatla yineledi.
-nereye dedim.
-Çeneni kapat.
Kız sinirle gözlerini devirdi ve kollarını önünde bağladı.
Adam dikiz aynasından kıza bi bakış attı ve kızın sinirle soluyarak dışarıyı izlediğini gördü.

Iki saatin ardından iki üç insanin olduğu neredeyse ıssız görünen sokağa geldiklerinde adam arabadan indi ve kızın kapısını açarak kolundan tuttu ve dışarı çıkarttı.
Kız başını kaldırıp muhtemelen ünlü bir markaya ait olan mağazaya baktı.
Adamın onu cekistirmesiyle ilerlemek zorunda kaldı.
Mağazaya doğru yürüdüler ve içeri girdiler.
Kız anlamaz bir şekilde adama baktı ama o etrafa, birbirinden şık kıyafetlere bakıyordu.
-Burda ne işimiz var?
- Sus!
- Hayır. Neler olduğunu söyle.
-Sadece sus. Tamam mı zor değil.
Adam bir mağaza çalışanının yanına doğru ilerledi kızı arkasında bırakarak.
Kız ise adamın dediğine gözlerini devirdi.

ŞAFAKTAN GÜN BATIMINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin