Uzun zaman sonra geri dönmek çok güzel.
Şu zamana kadar yanımda olan ve olmaya devam edecek herkese çok teşekkür ederim.
Sizler sayesinde büyüyorum, büyüyoruz. Siz olmasanız yapamazdım. Hepinize minnettarım.
Destekleriniz için çok teşekkürler eksik olmayın.Bu ve bundan sonraki bölümler için çok heyecanlıyım umarım çok güzel bir şekilde aklımdakileri yazıya dökebilirim.
Tekrar söylüyorum "Hepinizi çok seviyorum ve sizlere minnettarım."
Iyi okumalar...
_______________________________________
*Jasmine*
Çatlayan dudaklarımı ıslattığımda gelen tatla kaşlarım çatıldı.
Dudaklarım kanamıştı ve zonkluyordu.Bir anlık ürpertiyle titredim ve istemsizce bacaklarımı karnıma doğru çektim.
Midem bulanıyordu, açlık yüzünden di sanırım.
Gözlerimi kapatıp sakin olmaya çalıştım.Burnuma gelen hoş kokuyla başımı sağa doğru çevirdim.
Tanrım! Bu gerçek mi? Şaşkınlıktan dudaklarım aralanmıştı.
Karşımda bir tepsinin içinde bir tabak yemek, su ve ekmek duruyordu.O kadar da acımasız değilmiş demek ki.
Kendimi daha fazla tutamayıp suya uzandım.
Bu muhteşem.
Suyun boğazımdan akışı harika bi histi.
Bardağı kenara koyup yemeği yemeye başladım.
Aslında bu yemeği pek sevmezdim ama şuan bunu düşünücek halde değildim.Büyük bi iştahla yemeği ve ekmekleri yedikten sonra kalan suyu da içtim.
Kendimi daha iyi hissediyordum.
Tepsiyi kenara itip bacaklarımı öne doğru uzattım.Kapının kilidinin açılma sesiyle başımı o tarafa çevirdim.
Siyahlar içinde ve kocaman botlarının zeminde çıkardığı ses eşliğinde yaklaşıyordu.
--hmm görüyorum da herşeyi silip süpürmüşsün.
Ne bekliyordu ki?
-yemeği beğendin mi?
-Dalga mı geçiyorsun!
Sırıtıp başını salladı.
- ben de öyle tahmin etmiştim.Saçma dalgasına göz devirip bakışlarımı başka tarafa çevirmistim ki sorusuyla tekrar ona döndüm.
- başın dönüyor mü?
Kaşlarım havalanmıştı.
-bunu neden soruyorsun. Umrunda olmadığı kesin ama bişey var diyi mi?
Hâlâ sırıtıyorken
-Çok zekisin. Benim kadar asla olamayacak olsanda.
--egonu bir kenara koy.
-her neyse soruma cevap ver hemen.
- Hayır, hayır başım dön.. ahh...
Birden bire hissettiğim acı yüzünden elimi alnıma koyup ovalamaya başlayınca sözüm yarim kaldı.
Çok keskin ve sinir bozucu bi ağrı başlamıştı.
Farkında olmadan sımsıkı kapattığım gözlerimi açtığımda etrafta küçük küçük beyaz noktalar uçuşuyordu.
Toz taneciklerine benziyorlardı ama bunlar daha parlaktı.
-Tanrım ne oluyor böyle?
- Sanırım midene uyman pek iyi olmadı
Bakışlarımı güçlükle yüzüne çevirdiğimde artık gülmediğini fark ettim. Çok düz bi ifadeyle doğrudan yüzüme bakıyordu.-se.. sen ne yaptın bana?
-sadece eğleniyorum.
Diyerek omzunu silkti.
Ne saçmaladığını sorucagim sırada gelen kusma isteğimle elimi ağzıma koydum.
- ahh kusucak mısın?
Lanet olsun kendimi berbat hissediyorum.
Zorla yutkunup konuşmaya çalıştım ama başım çok dönüyordu gözlerimi bile açamıyordum.
- Pekala hadi seni çözelim.
Kendimi kasmış olduğum yerde kusmamaya çalışıp çaresizce otururken kolumun birden serbest kalmasıyla gözlerimi hafifçe aralayabildim.Uyuşan kolumu tutup ovaliyordum ki tutulup aniden ayağa kaldırılınca dengemi kaybettim.
O sırada bir çift güçlü kollar belime dolandı ve düşmekten kurtuldum.
-hadi yürü
Beni çekiştiriyordu ama yürüyecek halde degildim.
-tamam anlaşıldı.
Birden bire havalanınca düşmemek için omzuna tutunmak zorunda kaldım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞAFAKTAN GÜN BATIMINA
Mystery / Thriller-Sen iyi olan hiçbir şeyi haketmiyorsun sen acı çekmeyi, ölmeyi hakediyorsun- Diyip büyük bi öfkeyle tokat attı başım sola doğru döndü kulağım çınlıyordu. -Ama sende yakınını, her şeyini kaybetmenin ne demek olduğunu öğreneceksin-