❤️
Selenga ellerini Uldız'ın boynuna doladı. Hem düşmemek hem de daha cok hissetmek için. Birbirlerinden ayrılmak istemeseler de nefes almak zorundalardı.Bir birine bakan iki parlak göz, Onların neyi beklediğini bilmeden sadece birbirleri için atan iki kalp, zorlu bir aşkı kaldırabilirler miydi?
Gözleri dolu doluydu Selenga'nın. Uldız'ın dudakların dökülen şiir, büyük büyük annesine ait olan, aslında ilk Selenga'ya mı söylenmişti? Hep merak etmişti. Büyük annesi ne hissetmişti bu şiiri duyunca. Şimdi biliyordu. Selenga tüm kalbiyle aidiyet duygusunu hissetmişti. Sanki dudaklarının yeri Uldız'ın dudaklarının üstü, ellerinin yeri Uldız'ın omzu, bakışları da Uldız'ın gözlerine mühürlüymüş, oralara aitmiş gibiydi. Tamamlanmak buymuş meğer. Gözleri engel olamamış, minik bir gözyaşı kalbinde ki tüm yaraları temizlemiş olarak yanaklarından süzülmüştü.
Uldız korkuyla Selenga'ya baktı. Onun canını mı acıtmıştı? O kadar kırılgan görünüyordu ki, kesin canını acıtmıştı. Bir kadına bile nasıl dokunulması gerektiğini bilmeyen kaba bir erkekti işte. Elleri olabildiğince nazik bir şekilde Selenga'nın yanağında ki gözyaşını sildi.
"Meleğim seni incitmedim ya?!"
Selenga yüzüne dokunan elde takılı kalmışken, Uldız neyden bahsediyordu? Şaşkın bakışlarıyla ona bakarken, Uldız devam etti.
" O kadar narinsin ki incineceğini düşünemedim. Hele ağlayacak kadar seni incitmek istemezdim. Bu işlerde yeni sayılı..,"Selenga daha fazla Uldız'ın konuşmasına izin vermeden dudağına yapıştı. Tamam, biraz cüretkar davranmıştı ama onun geldiği yerden yani Yunanistan'da kadınlar pek de çekingen davranmıyorlardı. Simdi bu yakışlıyı öptü diye kötü kız olacak değildi ya.
Ya, ya Uldız öyle düşünürse? Umarım düşünmezdi. Aklından gecenler ne kadar hızlıysa dudakları da bir o kadar yavaş hareket ediyordu. Hiç bitmesini istemediği pastayı yer gibi yavaş yavaş yiyordu Uldız'ı. Gerçi Uldız'ın halinden şikâyet eder gibi bir hali yoktu.
Nefes almaları gerekene kadar gasp ettiler birbirlerinin dudakları. Ayrıldıklarında yorgun savaşçılar gibiydiler. Kolay mı? Kalpleri bunca zamandır beyinleriyle savaşmıştı.
Uldız hala tedirgin bakıyordu. Selenga soluk soluğa
" Hiç incinmedim. Eğer beni öpmeseydin incinirdim. Tamam, Begüm gibi iri kıyım değilim ki iyi ki değilim ama narinde değilim hele öpen sensen ben hiç incinmem"
Bazen gözlerde oluşan pırıltılar, bin karatlık pırlantanın ışıltısı sönük bırakırmış. İkisininde gözleri pırıl pırıldı.
Uldız, Selenga'yı kendine doğru çekip" Bundan sonra benden başkası da öpemez zaten" dedi sesi komutan olmalın verdiği sertlikle çıkmıştı. Öyle ki bir an için Selenga- Emredersiniz komutanım- demeyi düşündü. Hızla bu fikri aklından attı. Başını kaldırdı. Uldız'ın uzun boyundan dolayı istediği yere ulaşamamıştı. Ayaklarının ucuna basıp yükseldi. Uldız'ın çenesindeki gamzeye bir öpücük kondurup:
" nedenmiş?"diye sordu. Şımarık çocuklar gibi."Ne, nedenmiş? Bana ait artık dudakların. Sen beni öpene kadar bir ihtimalin vardı. Kaçabilirdin benden ama şimdi, sadece benimsin"
Selenga bu sert sözlere şaşırmıştı. Bu kadar sahiplenmeyi beklemiyordu. Şok olmuştu. Bu sözleri sevdiği Uldız söylemezdi. Ayaklarını da yıkatırdı şimdi bu Uldız'ın bedenine girmiş yabancı
Uldız Selenga'nın korkmuş gözlerine baktı. Kahkaha atmamak için zor tutuyordu ki dayanamadı ve bir kahkaha attı.Gülerek;
" Meleğim, seni başkası öperse ben ölürüm. Artık mühürlendi dudaklarım sana. Beni bir öpücükle yıktın. Düşmanlarım şu halimi görseler alay ederler benle. Sen benim insan kalan, kan dökmeyen öldürmeyen yanıma layık bir meleksin. Kendimi, katılaşmış yüreğimi temizleyebileceğim tek insansın, ben çölüm sen Selenga'sın. Öyle açım ki sevgine öyle susuz kalmışım ki, seni öyle bekliyormuş ki bedenim. Kavuşunca bitap düştü. Bu yorgun savaşçıyı kabul edersen Bir daha benden ayrılamazsın. Çünkü ben sensiz yaşayamam"Selenga nutku tutulmuş bir şekilde dinlemişti Uldız'ı. İste benim Uldız'ım diye geçirdi içinden. İste sevdiğim adam.
Cacık'eyle gideceği unutup sıkıca sarıldı Uldız'a.
Gidilecek çok yer varken, hiçbirinde Selenga'nın yeri yoktu. Yani Selenga öyle hissetmişti. Hep bunun sebebini düşünmüştü. Şimdi anlıyordu. O buraya Uldız'a aitti.Aşk zaten aidiyetlik değil miydi? Birini görürsün, sanki o zamana kadar rüzgârda savrulan bir yaprakmışsın da, kader seni hep ona sürüklemiş gibi hissedersin. Selenga da artık, kendini savrulan bir yaprak gibi hissetmiyordu, sevdiğinin tek bir bakısıyla titreyen bir yapraktı artik. Her ne kadar 21. yy kızlarından olsa da utanmıştı. Bakamıyordu Uldız'ın gözlerine. Uldız yavaşça çenesine tutup, Selenga başını kaldırdı.
"Gözlerini saklama benden"
Sadece bakıştılar. Gözleri konuştu onlar dinledi. Selenga elleriyle Uldız'ın belinde gezinirken Uldız birden kıkırdadı. Heyy koca savaşçı Uldız gıdıklanıyor muydu?Selenga muzipçe sırıtıp
"Büyük komutan Uldız, sakın bana gıdıklandığını söyleme"
" Ne münasebet, see-len gaa... Hayır... Yapma çek elini oradan... Hayır... Selenga... Selenga..."
Uldız feryat ede dursun Selenga coşkun bir kahkaha ile Uldız'ı gıdıklıyordu. Beraber atlara verilen samanların üstüne düşene kadar gıdıkladı Uldız'ı.Birden samanların üstüne düşen Uldız'ın , göğsüne düsen Selenga'nın kahkahası dondu. Uldız'ın başına gelen otları minik elleriyle temizledi. Bir kalp sesi geliyordu ama kendinin mi Uldız'ın mi bilemiyordu.
Uldız aslında gıdıklanmazdı. Ama narin parmakların dokunuşu birden ürpertmişti bedenini ve kıkırdamıştı. Selenga da yanlış anlayıp onu gıdıklamaya başlamıştı. Onun küçük narin dokunuşlarını olabildiğince hissetmek için kendini Selenga'ya bıraktı Uldız. O narin ellerin izini taşımak istemişti vücudunda. Her şey eğlenceliydi ta ki ayağı takılıp samanların üstüne düsene kadar.
Donuklaşan gülüşü kuruyan dudaklarıyla üstünde ki Selenga'ya bakıyordu. Onun Selenga'sı. Ondan kaçmak istemişti hep meğer ona doğru koşuyormuş.
İki sevgili nefes nefese birbirlerine bakarken, bulundukları zamandan çok sonra bir yazar;
"Şiddetle başlayan hazlar, şiddetle son bulurlar."William Shakspeare
Diye yazacaktı.
Mağara önünde Uldız'ın babası Balamir tarafından yakalanan Çacıke casus damgası yerken bu çiçeği burnunda âşıklara ne olacağını bu yazar kardeş biliyordu. William Shakspeare doğru mu soyluyordu yoksa asklar asıklar ölene kadar devam mı ederdi?
Hepsi ve daha fazlası yb de:) yorum istiyorum
&&&bolum sonu&&&
Ahsen Jan
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA HUN (Tamamlandı)
FantastikSelenga ve Uldızın aşkı❤️ Tarihi fantastik bir aşk... #tarihi#fantastik#Romantik#komedi#