...Gözlerimin kapalı olması uyuduğum anlamına gelmez.
Kız dedi:Beni sakın sınama
Adam dedi: Bu yolculuk ilimizin de sınavıYolcu bulunduğu yerden geriye giderek" uykumu tutmadı" diye sordu.Kadı kızı" ilk defa evimden ayrılıyorum o yüzden" dedi.
Yolcu ise " benimde tam tersi çok uykum var ,çünkü yollar benim evim" diye cevapladı.Sabah olunca tekrar yola koyuldular.
Gittiler, gittiler.Öğle vaktine yakındı,kadı kızı şöyle bir nefes çekerek" yeni bir şehre yaklaşıyoruz" dedi.Yolcu kadı kızına dönerek" çok heyecanlısın bakıyorum" dedi ki tam o sırada ikilinin yolunu garip giyinişli 10 ,15 kadar adam kesti.Yolcu bir an kılıcına davranacak gibi oldu,
ama daha sonra vaz geçti ve kılıcını bir ağacın arkasına bıraktı.Kadı kızı ise olup bitene anlam veremedi. Bu haydutlar değerli neleri var neleri yok hepsini istediler.
Yolcu hiç itiraz etmeden değerli olan bütün aşyalarını ve atlarını verdi.Ama haydutlar kadı kızının boynundaki gerdanlığı da isteyince kadı kızı itiraz etti.
Bunun üzerine haydutlar dan biri yolcunun boynuna kılıcı dayadı ve kadı kızına " karar ver, kocan mı,gerdanlığın mı?".Kadı kızı mecburen gerdanlığı verdi.
Haydutlar da hızla kaçıp gittiler.Kadı kızı yolcuya dönerek " kılıcını ağacın arkasına sakladığını gördüm ,neden yaptın bunu" diye sordu.Yolcunun konuşmasına müsade etmeden" beni sınamak için mi? Eğer öyleyse bir daha beni sakın sınama " dedi.
Yolcu kadı kızına " bu sınav ikimizin de sınavı ve bu haydutlar ilk sınav sorunuz" dedi.
Sıradan haydutlara benzemeyen bu adamlar kimdi.Yolcunun sözlerinden sonra kadı kızı hemen anlamıştı,belli ki bu haydutların kendilerini götüreceği bir cevap vardı.
Yolcu kadı kızının yanına gelerek"en azından hala kılıcım yanımızda" sonra eliyle işaret ederek " şehre de yaklaştık" dedi .
Yolcu önde kadı kızı arkada yürümeye başladılar.
Şehre vardıklarında yolcunun ilk işi şehrin kadısını sormak oldu.
Kadının karşısına çıktıklarında yolcu başlarına geleni anlatmaya başladı.
" Yolda haydutlara rasladık,neyimiz var neyimiz yok aldılar,canımızı zor kurtardık" dedi.
Şehrin kadısı yolcuyla aynı yaşlarda biri idi.Kadı dertlerini dinledikten sonra"peki siz kimsiniz ,bu şehre neden geldiniz ve bu yanınızdaki hanım neyiniz oluyor" diye sordu.
Yolcu " ben başkentte çalışıyordum,bu yanındaki hanım benim kız kardeşim" dedi.
Kadı kızı yolcuya şaşırmış gözlerle baktı ama yolcu umursamaz bir tavırla devam etti."Annem uzun zaman önce vefat etti.Kız kardeşim ve babam da köyde yalnız yaşıyorlardı.
Ne yazıkki babamızıda kaybettik. Bende kız kardeşim yalnız kalmasın diye onu yanımda götürüyordum.Sizden bir ricam var,paramız kalmadı böyle yolculuğa devam edemeyiz.Bize yardım edin,bir iş bulup çalışıp yeteri miktarda para biriktirip yolumuza devam etmek istiyoruz ve kalacak bir yer ayarlansa iyi olur" dedi.
Kadı kızı ilk defa yolcunun bu kadar cok konuştuğuna şahit oluyordu ve bu kadar kolay yalan söyleye bilmesi kadı kızını şaşırtmıştı.
Şehrin kadısı hoşgörülü birine benziyordu" sizde isterseniz sizi konağımda ağırlamak isterim " dedi.Kadı kızı" bu teklifinizi kabul edemeyiz" diyecekken yolcu hemen söze girdi." Teşekkürler, bu teklifiniz karşı sizi kıracak değiliz,tabiki de kabul ederiz " dedi.
Kadı kızı yolcunun kolunu çekiştirirken ,yolcu da umursamaz tavrını sürdürüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADI KIZI ve YOLCU
Historical FictionAdam :Bu kadar kusursuzluk ancak kadı kızında olurdu Kız :Bu dünya bir Han ise o yolcunun ta kendisiydi Asla Arkana Bakma Güvenmek sadece laf ile olmaz.Üstelik hayatında hiç tanımadığın birine. Onların ki sonu ölüm bi...