Yatsı namazını kıldıktan sonra yolcu " benim uykum var,sen yatakta yat bende pencere kenarındaki divanda uyuyacağım" dedi.
Kadı kızı" buna gerek yok,sen yatakta yat" dedi. Yolcu " ne o sen mi divanda uyuyacaksın" dedi .
O sırada kadı kızı elindeki örtüyü odanın tabanına serdi ,yastığını üstüne koydu ve yolcuya " mumu sen söndürürsün" dedi.Yolcunun bir an uzun vadideki bir anısı aklına geldi.Nişanları duyrulduğundan konağın misafir bölümünden ev ahalisinin yaşadığı bölüme davet edilmişti.
Burada kendisine bir oda hazırlanmıştı. Odanın bahçeye bakan büyük bir penceresi vardı.Odanın içinde ise sıradan bir yer yatağı,birkaç dolap bulunuyordu.
Odanın bir köşesinede düzinelerce kitap dizilmiştir.
Yolcu sabah kahvaltısında kadı kızının kardeşlerinin konuşmalarına kulak misafiri olmuştu. Kızlar" abla ilk defa odandan başka bir yerde yattın ,muhtemelen uyku tutmamıştır" deyince o odanın kadı kızına ait olduğunu fark etmişti.
Anılardan sıyrılınca kadı kızının çoktan derin bir uykuya daldığını gördü.
Yerinden kalkıp kadı kızının baş ucuna oturdu. Yolcu " daha iyi ve rahat bir hayat yaşaya bilirdin,ama neden bu zorlu sınavda benimle sınanmayı seçtin.Bunun bende bir cevabı yok.Belki birgün sen cevaplarsın" dedi ve pencere önündeki divana uzandı.
Sabah olduğunda ikili valinin konağının yolunu tutmuşlardı.Bu arada ikilinin kervanla beraber gelen çift olduğunu konaktan bir kaç kişi fark etmişti ve bu fark edilme işlerini pek kolaya sokmamıştı.
Yolcu ilk iş gününde kendini epeyi bir beğendirmişti.
Kadı kızına ise mutfaktaki görevleri sıralanırken mutfağın başındaki hanım " buradaki tüm yemeklere yardımcı olabilirsiniz fakat Hanımefendinin yemeği hariç,ona bizzat ben yemek hazırlıyorum, o yüzden sakın elini bile sürme " dedi.
O an kadı kızı konağın hanımının hiç görünmediğini fark etti. Bu durumda kadı kızının şüphelenmesine yol açtı.Bu arada ev halkı için sabah kahvaltısı hazırlanıyordu.Tam hazırlıklar bitmişti ki mutfak hanımının hanımefendi için hazırladığı yemeği fark eden kadı kızı gizliden hazır olan tepsiye doğru yürüdü. İyice yaklaşınca yemek kokusunu içine çekti .Sanki yanlış birşey varmış gibi bir daha kokuyu burnuna çekince gözleri fal taşı gibi açıldı.
Tam o sırada mutfak hanımı tepsiden uzaklaşmasını istedi.
Dışardan gelen bir işçi mutfak hanımına" hanımım at çiftliğinde yemek yapılması için bir kaç kişinin yardıma gelmesi gerekiyor" dedi.Kadı kızı öne atladı " isterseniz ben gidebilirim" dedi.Mutfak hanımı" bu kadar işin üstesinden gelebilir misin?" diye sordu.Kadı kızı " tabiki " diye cevap verince " tamam git ozaman ama sorun çıkmasın" dedi hanım efendi.
İşçiyle beraber mutfaktan birkaç kızla çiftliğe vardılar.
Kadı kızının gözü her yerde yolcuyu arıyordu ama bir türlü göremiyordu. Biraz zaman geçmişteki aradan bir el uzanıp kadı kızını arkaya doğru çekti.
Bu kişi yolcu idi" beni mi arıyorsun " deyince Kadı kızı bir an herşeyi unuttu.Yolcunun gözlerinin içine bakarak" belki, belkide de hayatım boyunca...."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADI KIZI ve YOLCU
Historical FictionAdam :Bu kadar kusursuzluk ancak kadı kızında olurdu Kız :Bu dünya bir Han ise o yolcunun ta kendisiydi Asla Arkana Bakma Güvenmek sadece laf ile olmaz.Üstelik hayatında hiç tanımadığın birine. Onların ki sonu ölüm bi...