Yolcunun artık kıpırdayacak hali kalmamıştı. Başını yere koydu. Ellerini ve ayaklarını tamamen yere indirdi. Şimdi adeta bir ölü gibi yatıyordu.
Sonra gözlerini göğe doğru çevirdi. Gecenin zifiri karanlığını aydınlatan dolunayın ışığı yolcunun gözbebeklerine vuruyor ve her göz yaşında dolunay gözlerinden kayıp toprağa düşüyordu.
Onun bu halini gören kası kızının ise kalbinde adeta ay tutulması yaşanıyordu.
Adeta yolunu kaybetmiş bir gezgin gibiydi yolcunun gözleri.
Kadı kızı yolcunun yanına oturdu. Elini yolcunun yüzüne doğru götürdü ve gözlerini kapattı" artık uyu , çok uzun zamandır bilinmez bir yolculuktaydın, yorulmuşsundur dinlen artık , hadi...Sabah namazı vakti aniden kalktı kadı kızı , etrafına endişeyle bakındı. Fakat yolcuyu göremedi . Bu durum kadı kızını çok endişelendirmişti. Yeriden kalktı. Ormanda dolaşmaya başladı.
Biraz ilerledikten sonra bir göl kenarına geldi ve gördükleri onu iyice tedirgin etmişti. Yolcunun cübbesi ve sarığı gölün kenarındaydı. Fakat yolcu hiç bir yerde yoktu. Bunu fark eden kadı kızı hiç düşünmeden göle girdi. Gölün derinliklerine doğru yüzmeye başladı.
Birden gölün dibinde gözleri kapalı ve hareketsiz duran yolcuyu gördü. Hızla yüzmeye başladı ve yolcunun yanına geldi. Tam çekip çıkaracaktıki birden kadı kızının nefesi tükendi ve amiden su yutmaya başladı.
O sırada aniden yolcunun gözleri açıldı. Bulunduğu derinlikten kadı kızını tutup hızla gölden çıkardı.
Kadı kızı uzun süre öksürdükten sonra , yolcuyu dönüp aniden tokat attı" sen ne yapmaya çalışıyorsun" diye bağırdı. Yolcu hafif bir tebessümle " kafamı boşaltmak için biraz nefes tutma egzersizi yapıyordum. Bir saniye sen ne sandın , benim boğulduğu mu falan mı? Yada kendimi öldürmeye çalıştığımı. Gerçekten sana inanamıyorum."Ben inancına bağlı biriyim. Bu arada seninde bana olan güveninin ölçüsünü anladım ".
Kadı kızı sinirli bir yüz ifadesiyle " senin yüzünden az daha ölüyordum. Sense hala kendini aklama peşindesin, inanamıyorum."Yolcu kadı kızının gerçekten çok korkmuş olduğunu fark etti." Sanırsam moraracak yada çok fena şişecek". " Neyden bahsediyorsun "diye sordu kadı kızı.
Yolcu" yanağım diyorum, bayağı sıkı bir tokattı. Sanki uzun zamandır atmak istiyormuş da fırsat bu fırsat yapıştırdın yanağıma". Bu sözler kası kızını gülümsetmişti.İkili oturdukları yerden kalktılar ve konakladıkları yere doğru yürümeye başladılar. Giderken hala ikisininde üzerinden sular damlıyordu ama artık daha huzurluydular.
Sanki o damlalarla beraber tüm kederleride süzülüp gidiyordu. Şimdi bir kuş kadar özgürlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADI KIZI ve YOLCU
Historical FictionAdam :Bu kadar kusursuzluk ancak kadı kızında olurdu Kız :Bu dünya bir Han ise o yolcunun ta kendisiydi Asla Arkana Bakma Güvenmek sadece laf ile olmaz.Üstelik hayatında hiç tanımadığın birine. Onların ki sonu ölüm bi...