Son Gece

100 5 3
                                    

Yine bir gece yarısı şehir sessiz bir uykudayken üç yolcu yeni bir yol için zamanın gelmesini bekliyordu.

Yolcu yüzündeki maskeyi çıkarıp gizli bir sandığa koydu ve konağın gizli bir bölümüne sakladı.Daha sonra gizli bölümden başka bir sandık çıkardı ve açtı.İçinden nişan yüzüğünü ve aile yadigarı anka kuşu kolyesini çıkarıp taktı.Yolcu kadı kadı kızının yanına geldiğinde gizemli adamda orada bulunuyordu.

Adam"bu gece bu şehirden ayrılıyoruz,tekrar bu şehre geri dönüldüğünde kaç kişi dönmüş olur orası bilinmez fakat şehzade olmadan kim dönmüş olursa olsun bu şehirde hain olarak karşılanacak ve cezası ölüm olacak.Ben dahi dönsem bu kural geçerli o yüzden size yapılan bir haksızlık olarak algılamayın"dedi.

Yolcu "peki nedeni nedir.bizim bilmediğimiz bir sorunu mu var sultanımızın,yoksa böyle bir talimat vermezdi"diye sordu.

Adam"siz sultanımızı çok iyi tanıyorsunuz,o yüzden sadece size şu kadarını söyleye bilirim.Bu şehre şehzade olmadan dönerseniz bu şehirde sizi koruyacak bir güç bulamaya bilirsiniz,yani bu her halükarda sizin hayatınızın tehlikede olması demek"dedi.
Nihayetinde sabah güneşi doğarken üçlü başkentten çok uzaktalardı artık.
Bir aylık yolculuktan sonra sürgün yoluna varmışlardı.
Bu zorlu yola çıkmadan iki gün bir handa konaklayacaklarını söylemişti gizemli adam.
Gece olup handa herkes odasına çekilince kadı kızı ve yolcu da odalarına çekilmişti.
Yolcu cebinden bir sürme kalemi çıkardı ve " bak bu sürmeyi çarşıdan senin için aldım.Yakında çölün sıcak kumları, yakıcı ve göz kamaştırıcı güneşiyle karşı karşıya geleceğiz.O yüzden bu sürmeyi gözlerine sürki gözlerini almasın çöl güneşi" dedi"
Kadı kızı sürmeyi aldı ve gözlerine sürmeye çalışırken ,sürmeyi yolcu elinden aldı ve" bana bırak ben sürerim" dedi ve sürmeyi kadı kızının gözlerine çekti.Sonra uzun uzun gözlerine baktı.
Kadı kızı " yüzünü göstermese de sen bu gizemli adamı tanıyor olabilir misin.Bizden gerçek kimliğini neden gizlediğini anladın mı?"diye sordu.
Yolcu" sanırsam kim olduğunu biliyorum ve neden gerçek kimliğini bizden sakladığınıda tahmin ede biliyorum.O adamın adı Davut.
Davut sürgün edilen ilk eşin en küçük erkek kardeşiydi.
Sultanımız onu çok sever ve her daim yanında tutar ve ona çok güvenirdi.
Sürgün zamanı ilk eş son bir ricada bulunduğunu duymuştum.Demek ki kardeşini korumasını ve sürgüne göndermemesini rica etmiş.Sultanımız da zarar görmesin diye onu gizli kurduğu suikastçilerin arasında saklamış" dedi.
Kadı kızı" peki bizden neden sallıyor"dedi.
Yolcu" nedeni sultanımızın oteritesininin zarar görmesini istemiyor belliki.Sultanımızın yakınlarını kayırıyor gibi bir imaj vermesini istemiyor,onu çok önemsiyor.Kız kardeşini ölüme göndermiş olsa da" dedi.
Kadı kızı" demek şehzadeyi tanıyacağından bu yüzden çok emin görünüyordu.Ama gerçekten çok güvenilir bir insana benziyor" dedi.
Yolcu" ben Davut un tüm aile büyüklerini çok yakından tanırdım,ailece devletlerine çok bağlı insanlardı ve aynı şekilde sultanımızada bu yüzden ailesine iftira atıldığında buna hiç inanmamıştım ama aileye kurulan tuzak öyle mükemmel kurulmuştuki kimse onları aklamayı başaramamıştı.O zamanlar bu kadar sinsi olan düşmanın gerçek kimliğini anyayamamıştım ama şimdi anlıyorum.Onlar mezarcılardı" dedi.
Kadı kızı"belliki mezarcılar ortaya çıkmadan önce sultanımızın çevresindeki tüm güvenilir adamlarını yanından uzaklaştırmaya çalışmışlar. Merak ettiğim sen neden mezarcıların hiç hedefinde yoktun.Halbuki ölem sultanımızın ve şimdiki sultanımızın en yakınındaki ve güvenilir adamlarıydın.Bu benim aklıma takıldı şimdi" dedi.
Yolcu" belki de bende onlardan biri olduğum için " dedi ve gülümsedi.Şimdi yolcu kadı kızının gözlerinin tam içine bakıyordu...

KADI KIZI ve YOLCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin