AŞK HER YERDE

62 1 0
                                    


Hayat, insanı sürekli seçimler yapmaya zorlar ve sonuçlarıyla sınar. Sürekli yanlış seçimler yapsan bile bu seçimler karşına çıkmaktan vazgeçmez. Bugün doğru sandığın seçimin yarın kocaman bir yanlışa dönüşebilir. Bazılarının sonucunu çabuk alırsın, bazılarının ki ise bir ömür sürebilir. Bir seçimin sonucu belli olmadan başka bir seçim yapmak zorunda da kalabilirsin.

Hayat çok oyunbaz bazen... İşte bu yüzden A'dan yola çıkan biri göz açıp kapayıncaya kadar Z'ye ulaşabilirsin, yaralı, yorgun, tek bir adım atamayacak kadar inancını yitirmiş bir vaziyette...

Sonra,

O seni görmezden gelemeyecek kadar yakınında bulur. Bir damla gözyaşın akar istemsiz. İçi gider, gözyaşlarına âşık olur. Âşık olduğu gözyaşlarının sebebinin mutluluk olacağı günü görmek ister.

O, her şeye rağmen kocaman gülümseyebilmene âşık olur. İçini ısıtırsın, mağrurluğunla yüreğini burkarken. Güldüğünde sol yanağında minik bir çukur oluşuyordur. O, karşı koyamayıp bütün hayatını orada geçirmek isteyecek kadar etkilenir.

O, saçlarında uçsuz bucaksız bir deniz görür. Yüzme bilmemesine rağmen dalgalarına karışmak ister. Ellerini bir sörf tahtası gibi kullanır. Sen bir kedi gibi mırlarken, o kendini özgür hisseder saçlarında.

O, buğulanmış gözyaşlarınla gizlenmiş gözlerine tutulur. Bir an bile gözlerini kırpmak istemez. Bir gelecek görür tek bir bakışta. Demezler mi "İlk görüşte aşk!" diye. İnanır işte o anda...

O, sesine de âşık olabilir. Herkeste olan bir şeyi nasıl kendi için özelleştirir bilemezsin. Kulaklarına ezberletir her bir harfin senin dilindeki telaffuzunu. Sesini duymak, gülümsediğinde muhteşem çukurlar oluşturan tebessümünün etkisini uyandırır.

İnandırıcı gelmez sana bazen. Der ki sana: "Birde benden görsen seni, duysan sesini, dokunsan kendine! Seni, benimle paylaşmak istemeyecek kadar bencilleşirdin."


İnanmadığını söylemen, hayatının en büyük yalanı olur... Dersin ki: Bilindik bir replik ama daha iyi nasıl ifade edebilirim bilmiyorum... Sen neredeydin şimdiye kadar?"


Düşün, fazla değil kendi kendine imkânsızlaştırdığın o kişiyle arandaki mesafe. Azıcık umut kırıntısı ihtiyacın olan.


...


Aşk, çıktığın yolculuğun sonunda vardığın yerden dönüşündeki vedalaşamamadır.


Aşk, bir salı ileri götüren iki kürektir.


Aşk, seni şu anda ayakta tutan içtiğin kahvede ki eriyen iki küp şekerdir.


Aşk, gömleğin iki yakasını bir arada tutan düğmedir.


Aşk, işe yarayacağı zaman yanında olan şemsiyedir.


Aşk, hediye edilen romanın, sadece hediye eden kişi tarafından duyabileceğin koparılan, en heyecanlı sayfasıdır.


Aşk, istersen her yerdedir. Bazen her imkânsız dediğine ulaştığında bazen de hiç beklemediğin bir anda... Her ne olursa olsun bir bilinmezlik içindeki gerçektir.


Şimdi size:

"Bir mandalın iki ayrı parçası birbirine âşık olabilir." desem karşı çıkmazsınız herhalde?

Bir Sabahın HayaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin