| 2 |

11.6K 546 377
                                    

|Medya'nın kalp krizi geçirtme riski var.|

  Tam uykuya dalıyordum ki kolumun dürtülmesiyle tek gözümü açıp sağıma baktığımda sabah ki ukala çocuğu gördüm. Omuz silkip kafamı sıraya geri koydum. Tekrar dürtünce dayanamadım.

   "Ne var be!"
   "Çok agresifsin."
   "Umrunda olduğunu sanmıyorum?"

  Cevap vermesini beklemeden uykuma kaldığım yerden devam ettim.

~~
   "Mi Cha.. Mi Cha kalk. Mi Cha! Kanka bi kalk artık!"
   "Ay ne var be iki dakika uyutmadınız!"
   "İki dakika mı? Öğle arasına girdik. Herkes yemeğe çıktı."
   "Ne var yemekte?"
   "Hamburger varmış." Jackson'ın hamburger demesiyle gözüm faltaşı gibi açıldı.
   "Daha ne bekliyoruz ya açım ben."

  Ben yemekhaneye doğru uçarken arkamdan bana yetişmeye çalışan Jackson'ın kahkası geliyordu kulağıma. Jackson'la ortaokuldan beri arkadaştık. Çok tatlı çocuktu. Beni her zaman korurdu. Ortaokulda benimle dalga geçtiklerinde beni savunmuştu. O zamandan beri iyi arkadaştık.

                               ↑     ↑     ↑              (JACKSON'A SELAM OLSUN)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                               ↑     ↑     ↑
              (JACKSON'A SELAM OLSUN)

  Jackson'la yemeklerimizi yiyorduk. Tabi ben hayvan gibi yiyordum. Dudağıma bulaşan ketçabı dilim yardımıyla temizlerken aynı zamanda konuşmaya çalışıyordum.

   "Kanka.."
   "N'oldu?"
   "Şey.. patateslerini yemiyceksen versene." Diyip aegyo yapmaya başladım. Jackson başta patateslerini saklamaya çalışsada dudaklarımı büzünce dayanamayıp verdi.

   "Obur. Şişko olup kimse beni beğenmiyor diye gelme bana!"
   "Beni seven böyle sevsin."diyip omuz silktim.

~~
  Yemeklerimizi yiyip sınıfa indik iki ders kalmıştı. Aslında dörttü ama son iki ders bedendi çabuk geçince dersten saymıyordum. Ben yine kafamı sıraya koydum.

   "Jackson beden dersinde uyandır beni!"

  Söylediğime cevap verdi ama cevap veren kişi Jackson değil Jungkook olmuştu.

   "Azimlisin. Kısacık boyla basketbol oynamak kolay iş değil."

  Kafamı kaldırıp Jungkook'un suratına bakmaya başladım.

   "Sen işine baksana!" Benim konuşmama izin vermeyen Jackson girmişti söze.
   "Sana noluyo ya! Ben Mi Cha'yla konuşuyorum."

  Ortalığın kızışcağını anlayınca aralarına girdim.

   "Sakin ol Jackson. Sıkıntı değil.. Sende işine baksana Jungkook. Boyun uzun diye millete laf atma özgürlüğünü kimse vermedi sana!"

  Jungkook tam ağzını açmış konuşacaktı ama öğretmen içeri girince sustu. Sıkıcı iki dersin ardından sonunda beden dersine girmiştik. Jackson'la beraber basketbol sahasına gidip her zamanki topla oynamaya başladık. Maç yapmıyorduk öylesine oynuyorduk. En sonunda ikimizde yorulup sırtımızı sahanın tellerine dayadık. Çantamdan kulaklığımı çıkarıp tekini Jackson'a verdim. Başımı omzuna yaslayıp gözümü kapattım. Altı dakika sonra tenefüse gircektik. Biraz dinlendikten sonra Jackson'a su almaya gideceğimi söyleyip kantine gittim. İki tane su alıp geri dönerken onuncu sınıfların birinde buldum kendimi. Jungkook kolumdan tutup sınıf çekmişti ve hemen arkamdan kapıyı kapattı. Kapıyla Jungkook'un arasında kalmıştım.

   "Off! Yine ne var Jungkook?"
   "Çok üste çıkıyorsun farkında mısın bilmiyorum!"
   "Bitti mi?"
   "Yakında bana ihtiyacın olunca görcem seni." Deyip gitti ve arkasında şaşkın beni bıraktı. Söylediklerine değil yanağımdan öpüp gitmesine şaşırmıştım.

Hikaye  nasıl gidiyor? İçeriğini beğendiniz mi? Sevdiğiniz ya da sevmediğiniz durumları yorum olarak atın. Seviliyosunuz..

HIGHBROW || JJK ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin