Söylediklerine değil yanağımdan öpüp gitmesine şaşırmıştım. Kafamı sağa sola hızlıca sallayıp yavaşça yanaklarıma vurdum. Kalbim niye bu kadar hızlı atıyordu ki? O da diğerleri gibi bir erkekti sonuçta. Kalbim bunu yapan kişi Jungkook olduğu için mi hızlanmıştı yoksa bir erkeğin bana bu kadar yaklaştığı için mi hızlanmıştı?
Yanaklarımın yanmasından kızardığımı anlamam zor olmamıştı. Sınıftan çıkıp Jackson'un yanına gittim.
"Suyu kantinden değil de dünyanın öbür ucundan getirdin sanki.. hey! Mi Cha!"
"Pardon kanka dalmışım. Ne diyordun?"Jackson dudağını alnıma bastırdı.
"Ateşin de yok. Gelirken kafanı falan mı çarptın?"
Dediği şeye gülüp tekrar kulaklığın tekini ona verip kafamı omzuna yasladım.
~~Jungkook'un ağzından
Beden dersinde aralıksız futbol oynadığımdan yorulmuştum. Yere oturup kafamı duvara yasladım. Bir iki saniye gözümü dinlerdikten sonra bahçeye göz gezdirmeye başladım. Basketbol sahasının tellerine yaslanmış Jackson ve Mi Cha'yı gördüm. Jackson'ın bir anda dudaklarını Mi Cha'nın alnına bastırmasıyla nedenini anlayamadığım bir şekilde sinirlenmiştim. Kanka değil miydi bunlar? Niye öpüyordu o zaman Mi Cha'yı?
~~
Onları öyle gördükten sonra hızla çantamı alıp eve gitmiştim. Terlediğimden dolayı duş almış odamda boş boş tavana bakınıyordum. Yorulduğumdan dolayı gözlerimin kapanmasına engel olamıyordum. En sonunda uykuya bıraktım kendimi.~~
Uyuduğumda saat beş buçuk falandı şimdiyse dokuza geliyordu. Yataktan kalkıp anahtarımı ve telefonumu alıp dışarı çıktım. Acıkmıştım ve evde birşey yoktu. Market bulma ümidiyle çıkmıştım. Tam dönecekken beyaz bir binanın en alt katında market yazısını görmemle içeri girdim. Ramenlerin olduğu reyona gidip dört beş tane aldım ve kasaya yöneldim. Parasını öderken adama beklemesini söyleyip dışardaki dondurucuya gittim. Ne alacağımı kısa bir süre düşündükten sonra çilekli dondurma almaya karar verdim. Tam tutmuşken biri daha tuttu. Kim olduğuna bakmak için bakışlarımı sağıma kaydırmamla Mi Cha'yı gördüm. İkimizde çocuk gibi dondurmanın iki ucundan çekiştiriyorduk."İlk ben aldım! Bırak!"
"Beni ilgilendirmez. Bende gördüm dondurmayı. Ben alcam."
"Çok inatçısın. Bırak şunu git başka aromalısını al!"
"Sen al ben niye alıyorum. Hem teklifi sunan sensin. O yüzden sen almalısın."Mi Cha dondurmayı lafının üzerine daha da çekiştirmeye başlayınca üzerine yürüyüp gözlerinin içine bakmaya başladım. Sonra bilerek bakışlarımı gözlerinden dudaklarına indirip dudaklarımı yaladım. Böyle yapınca Mi Cha sesli bir şekilde yutkundu. Dalgınlığından faydalanıp dondurmayı aldığım gibi kasaya koşup parasını ödedim. Mi Cha'nın yanına gelip dondurmayı gözüne sokarcasına gösterdim.
"Üzgünüm ama parasını ödedim."
"Ukala!"Oflaya oflaya dondurucuya gidip bakınmaya başladı. Zafer kazanmış gibi başka bir çilekli dondurmayı gösterip dans etmeye başladı. Tuhaf bir şekilde tatlı geliyordu bu halleri. O dolgun dudakları beni kendine çekiyordu.
Bana dil çıkarıp kasaya gidip dondurmanın parasını ödedi. Sonra yanıma gelip dondurmasını zevkle yemeye başladı. Ordan bir an önce ayrılmazsam kendimi tutamayacaktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIGHBROW || JJK ✔
Fanfiction"O kısa boyunla mı basketbol oynayacaksın?" . . . 2017.10.20 Fan Fiction #749 2018.02.16 Fan Fiction #711 2018.02.18 Fan Fiction #754 2018.02.20 Fan Fiction #734 2018.02.20 Fan Fiction #845 2018.02.26 Fan Fiction #494 2018.03.08 Fan Fiction #444 2...