| 7 |

6K 388 91
                                    

   "Neden benden kaçıyorsun?"
   "Bunu tuvalet kabinlerinde sorgulaman tuhaf. Hem senden niye kaçıyım ki?"

  Kendimi kandırıyordum. Jungkook beni öptükten sonra saklanacak delik arıyordum resmen. Kabinin kilidine elim gitmişti ki lavabonun kapısı açılıp birkaç kız girince Jungkook elimden tutup durdurdu. Daha ne kadar tıkılı kalmam gerekiyordu bu kabinde?

   "Şu sınıfa yeni gelen çocuk var ya. Neydi adı? Hah! Jungkook. Çok yakışıklı değil mi ya?"

  Kızlar kendi aralarında konuşmaya başlayınca düşüncelerimden sıyrılıp kızlara kulak verdim.

   "Evet. Ama yanındaki paçoz kız beni sinirlendiriyor. Sürekli tersliyor çocuğu. Bir elime geçiriyim var ya."

  Bunu diyince kendime hakim olamadım ve kabinden çıkıp kızın kolunu büktüm. Bu sırada Jungkook gözükmemek için hafif araladığı kapıdan bana bakıyordu. Kızlar şaşkınlıktan Jungkook'u farketmemişlerdi.

   "Devam et eline geçirince ne yapmayı düşünüyorsun?"
  
  Diğer kız arkadaşını kurtarmaya gelirken elimle dur işareti yapıp kızı olduğu yere çivilemiştim.

  "İstiyorsan gel de arkadaşından beter yapıyım kolunu."
  
  Kız korkusundan sesli bir şekilde yutkununca onların üzerinde bıraktığım etki fazlasıyla hoşuma gitmişti.

  "İkinizde siktirip gidin yoksa elimde kalcaksınız."

Deyip kızın kolunu bıraktım. Kızlar çıkıp zil çalınca Jungkook kabinden kafasını çıkarıp

   "Gittiler mi?"

  "Yok hala burdalar kızlara kenara geçip saklanın Jungkook burada dedim şurdan seni izliyorlar."

  Diyerek kapını orayı işaret ettim.

   "Ha ha. Çok komik."
   "Sende saçma sapan sorular sorma o zaman."

  Deyip lavabodan çıkmak için adımlarımı kapıya yönlendirmiştim ki Jungkook bileğimden tutarak durdurdu.

   "Daha konuşmamız bitmedi."
   "Buna niye sen karar veriyorsun?"
   "Çünkü öyle istiyorum. Hem şimdi gitsen bile aynı evde yaşıyoruz. Aklında bulunsun yani."
   "Neyse ne. Şimdi izin verirsen sınıfa gidiyim. Ders diye bişey yapmışlar ya hani. Gitmeyince yok yazılıp ilerde hayatımızı etkiliycek olan şey."
   "İyi git."
 
~~

  Sınıfın önüne geldiğimde öğretmenin derse girmiş olduğunu anladım. Çünkü içerden çıt çıkmıyordu. Öğretmen olmasa içerden gelen sesler okulu inletcek derecede olurdu.

  Kapıyı çalıp içeri girdim. Öğretmene lavaboda olduğumu midemin bulandığını söyledim. Sırama geçip oturdum. Jungkook benden önce gelmişti.

   "Geç kaldığım için özür dilerim. Karnım ağrıyordu. Lavaboya gitmem gerekti. Üzgünüm."
   "Geçmiş olsun. Yerine geçebilirsin. Eğer sıkıntı olursa dışarı çıkabilirsin."
   "Teşekkür ederim."

Öğretmenin önünde eğilip sırama yerleştim.

   "Güzel bahane."
   "Kapa çeneni ya. Senin yüzünden geç kaldım zaten."
   "Kızları kıskanmasaydın daha erken gelirdik."
   "Ben mi kıskanmışım?"
   "Evet. Kızlar bana yakışıklı falan dedi ya. Ondan kıskanmışsındır."
   "Senle uğraşamıycam. Kapa çeneni de dersi dinle."

  Dersin öğretmenini ne kadar sevsemde ders sıkıcıydı. Kulağıma ninni gibi geliyordu. Yavaş yavaş gözlerim kapanıyordu. Zaten uykum olduğu için engel olmadım.

~~

  Uyandığımda dersin bitmesine yirmi üç dakika kalmıştı. Bende karnım ağrıyo bahanesiyle sınıftan çıkarken sinsi bakışlarımı Jungkook'a yollayıp orta parmak çekmiştim. Ardından telefondan Jackson'a mesaj attım.

Gönderen:Mi Cha
   Kanka bir yolunu bulup gel arka bahçedeyim.

Gönderen:Jackson
   Ne diyebilirim ki hocaya?

Gönderen:Mi Cha
   Ben seni arıyım. Hocaya annem arıyor. Önemli birşey olmasa aramaz açabilir miyim de. Sonra endişelenmiş gibi yap. Kardeşim hastalanmış gibi birşeyler zırvala.

Gönderen:Jackson
   Güzel plan!

Gönderen:Mi Cha
   Ben seni bir iki dakika sonra ararım.

  Bir iki dakika sonra Jackson'a dediğimi yapıp aradım. O da söylediklerimi yapıp çok geçmeden geldi yanıma. Çalışmaya başladığım kafe Jackson'ın evine yakın olduğu için beraber yürümeye başladık. Onun evi okula kafeden daha yakın olduğu için kafeye kadar olan yolu tek başıma yürümeye devam etmek üzse de dinlenmek onunda hakkıydı. Kafede anlaşmamıza göre boş olduğumda gelecektim. O yüzden Jackson'ın evine girip odada sohbet etmeye başladık. Sohbetimizi çok uzatmadan kalkıp kafenin yolunu tuttum. Yürürken köşede market görmemle adımlarımı oraya yönlendirdim. Sütlerin olduğu reyona gelip çilekli süt aldım. Parasını ödedikten sonra yoluma devam ettim. Kafenin camında asılı olan eleman aranıyor yazısı yoktu. Kimi aldıklarını düşünürken kasanın arkasında Jungkook'u görmemle olduğum yere çivilendim.

 Kimi aldıklarını düşünürken kasanın arkasında Jungkook'u görmemle olduğum yere çivilendim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yine öldürüyorsun JK

HIGHBROW || JJK ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin