HIGHBROW || JJK ✔

| 10 |

  Medyanın tatlışlığı kalp ben
  @Tavsanistan_Kookie yb'yi merakla beklediğin için teşekkür ederim.

   Hye Jae ve Jungkook'u öyle görünce ağlamaya başlamıştım. Koşarak eve gitmiştim. Kapıyı kitleyip yatakta dizlerimi kendime çekerek hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Bu sırada Jungkook gelmiş kapıma dayanıp yumruklama başlamıştı. Sanırım o da ağlıyordu.

   "Ya! Mi Cha ben.. ben bilerek yapmadım. Lütfen aç şu kapıyı. Beni dinlemen lazım."
   "İSTEMİYORUM. GİT BURDAN!.. ben sana güvenmiştim. Madem başka kızla birlikte olcaktın NEDEN KENDİNE AŞIK ETTİN? Neden?"
   "Mi Cha ağlama! Lütfen! Benim yüzümden ağlamanı istemiyorum! Gel bana vur, bağır, yık ortalığı ama ağlama!"
   "..."
   "Aç kapıyı yoksa kırmak zorunda kalcam. En azından bana olan aşkından birazcık bile duruyosa aç kapıyı."

  Ne zaman ona aşık olduğumu bilmesemde evet ona olan aşkım bu olanlara rağmen gram eksilmemişti. Hatta o kız yüzünden daha da artmıştı. Yataktan kalkıp ayaklarımı yere sürte sürte kapıya gittim. İç çekip açtım kapıyı. Kapıyı açmamla Jungkook'un bana sarılması bir oldu. Sanki alışık olduğum kokusunu özlemiştim. Ben de ona sarıldım. Benden ayrılıp gözlerimin içine odaklandı.

   "Lütfen beni dinle. Anlatmama izin ver?"

  Anlatması için kafamı salladım. Beni yatağa doğru yönlendirip oturttu. Kendisi de dizlerinin üstünde oturup bana bakmaya başladı.

  "Ben kafeden çıkınca kızda peşimden geldi. Zaten mesai saatinde bakıp duruyordu. Nezaketten gülümsüyordum."
   "Ciddi misin yoksa gönlümü almak için mi söylüyorsun?"
   "Doğruyu söylüyorum. Kızla alakam yok ilk defa görüyorum. Ben çıkınca kafeden bu manyak da gelmiş. Ben farketmedim. Bir an önüme geçti. Bende birşey söyliycek sanıp gülümsedim. Kız dudaklarıma yapıştı. O sırada sen gördün."
   "Ö-özür dilerim.. yanlış anladığım için." Deyip önümde birleştirdiğim ellerimle oynamaya başladım. Jungkook'un yüzüne şeytani bir gülümseme yerleşti. Korkmadım değil yani.

   "Sen.. bana.. aşık mı oldun?"
   "Ne-nerden çıkardın şimdi bunu? S-saçmalama."

  Jungkook iyice dibime girip burunlarımızın arasında çok az boşluk kalana kadar yaklaştı. Elleriyle yataktan destek alarak konuşmaya başladı.

  "O yüzden mi kalbinde atlar koşturuyor?" Deyip kalbimi gözleriyle işaret etti.

  Kulağıma yaklaşıp nefesini boynuma üfleyerek -kesin bunu bilerek yapıyor-
   "İtiraf et çok yakışıklıyım değil mi? Karşı koyamayıp aşık oldun bana?"
   Ben domates olmuş suratımla istemeye istemeye kafamı olumlu anlamda salladım. Jungkook memnun olduğunu belli edercesine kafasını salladı. Benden uzaklaşınca tuttuğumu yeni fark ettiğim nefesimi dışarı vermişken tekrar yaklaşıp dudaklarıma dudaklarını bastırdı. Geri çekilince

   "Senin yerinde olsam bende bana aşık olurdum."dedi
   "Ukalalığından hiç vazgeçmiyceksin değil mi?"
   "Hayır." Gülümseyip

    "Vazgeçmeni istemiyorum zaten böyle iyi."

  Jungkook sırıtıp saçlarımı karıştırdı. Geçen gün hala adını bilmediğim ve öğrenmek istemediğim beni öpen çocuk aklıma geldi. O gün Jungkook benim dudaklarımı yıkamıştı. O zaman sıra bende değil mi? Jungkook'un elinden tutup lavaboya götürdüm. Anlamış olacak ki gülümsedi. Bende elime sabun alıp dudaklarına götürdüm. Nazikçe silmeye başladım. Ben onun dudaklarına bakarken o benim gözlerime odaklanmıştı. Dudaklarını durulayıp kuruttuktan sonra onun da yaptığı gibi parmaklarımın ucuna kalkıp dudaklarına ufak bir öpücük kondurdum.

   "O dudakları benden başkası öpemez."

Bölüm biraz kısa oldu ama ilham gelmiyo napıyım, neyse sizi seviyorum. 안녕!
•
•
•
SINIR → 90 Okunma 20 Yorum