Fan fiction'da iyi gidiyorduk. Niye böyle oldu? Lütfen bölümü okuduktan sonra oy verin. 사랑해요.
Sabah öpücükle uyanmak nasıl bir duyguymuş bu sabah anlamış oldum. Jungkook öperek uyandırdı ve aşağıya inip koltuklara oturduk. Her zaman yanımda olmasına rağmen durup durup onunla geçirdiğim vakitleri düşünüyordum. Elimde değil ne yapabilirim.
"Mi Cha. Niye aptal gibi sırıtıyorsun?"
"Hiç."
"Hiç derken bile sırıtman normal mi?"
"Seni düşünüyordum. Oldu mu?"
"Ben zaten yanındayım düşünmene ne gerek var?"
"Mantıklıydı ama emin ol bende bilmiyorum."
"Seni bu kadar etkilemiş olmak hoşuma gitti." Yanımda olan yastığı alıp ona attım. Suratına gelmesini beklerken reflekslerinden dolayı tutmuştu. Yastığı kenara fırlatıp oturduğu koltuktan kalktı. Beni koltukla arasına alıp iki yanıma elini koydu ve yüzümüzü hizalayınca"Şansını zorlama istersen?" Dedi. Ama yüzünün aldığı şekil o kadar komikti ki gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırmam gerekti. Gözleri dudaklarıma kayınca istemsizce yutkunmuştum. Şu sıralar bu tip şeylerin sayısı artmaya başlamıştı.
Jungkook göz odağını değiştirmemişken ben artık sıkılmaya başlamıştım.
"Jungkook?"
"Hı?" Hala dudaklarımla bakışmasını kesmemişti ve ne kadar utanmış olsamda bu hali çok tatlıydı. Kendimi daha fazla tutamayıp elimle saçlarını karıştırdım. Sonunda gözlerime bakmaya başlamıştı. Dudaklarını baş parmağımla işaret parmağımın arasına alıp büzüşmesini sağladığımda cidden hem tatlı hem de komik gözüküyordu. Bana olan bakışlarından bugün fazla kaşındığımı anladım. Ellerimi çekip önümde birleştirdim. Bana olan yakınlığından utanmış ellerimle oynamaya başlamıştım."Mi Cha.."
"Hı?"
"Şuan seni öpmemek için kendimi tutuyorum." Nereden geldiğini bilmediğim cesaretle"Tutma o zaman." Dedim ve dudakları dudaklarımla buluştu. Ben bu anın bitmesini istemezken evren buna karşıymış gibiydi. Zilin çalmasıyla Jungkook hemen çekilmişti. Küfrederek kapıya doğru adımlıyordu.
Kapıyı görmesem de Jackson'ın geldiğini anlamam zor olmamıştı. Çünkü bağırışmaları buraya kadar geliyordu. Daha fazla çevredekileri rahatsız etmemek için kapıya gittim.
"Siz ikinizde artık kavgayı kesin!"
İkisi de aynı anda 'ama o başlattı.' deyince içimdeki gülmeyi bastıramamış kahkaha atmaya başlamıştım.
"Çocuk gibi davranmayın ya!"
Oflayıp Jackson salona Jungkook mutfağa geçti. Ben bu yaptıklarına anlam veremezken Jungkook mutfaktan"Bebeğim acıktım bana yemek hazırlar mısın?" Deyince bu sefer Jackson salondan
"Kanka başım ağrıyor bana masaj yapar mısın sonra da ne yapacağını biliyorsun zaten."
"Napıcakmış?" Şimdiden büyük bir tartışmanın yaşanacağını anlamıştım çünkü ne zaman Jackson'in başı ağrısa bana masaj yaptırttıktan sonra dizimde 15-20 dakika uyurdu."O biliyor ne yapacağını." Jungkook biraz sinirlenmiş olacak ki yerinden nasıl kalktıysa artık sandalye düşmüştü. Yanıma gelince beni sorguya çekeceğini anlamıştım.
"Bu peze.. yani Jackson'a ne yapacakmışsın?"
"Sizin iyice ağzınız bozuldu. Bu ne ya?! Jackson! Buraya gel!"
"Ne var ya korkutuyorsun insanı?"
"İkinizde şuan anlaştınız anlaştınız. Yoksa ikinizi bir odaya kilitlerim bir gün boyunca kalırsınız."
"Ne istiyorsun?"
"İkiniz de birbirinizle uğraşmayı kesin."
"Öyle olsun Mi Cha. Kaç yıllık kankan iki gün sonra Japonya'ya gitsin sen iki aylık sevgilini savun.. peki."
"İki aylık sevgilimi savunduğum yok. Hem sen ne ara Japonya'ya gitmek gitmek gibi önemli kararlarını benden habersiz alır oldun?"
"Yaa! Ben iki aylık sevgilin değilim. Üçüncü ay beşinci günümüz bugün."
"Üç ay oldu mu ya. Hem sen gün mü sayıyorsun? Bunu bir ara konuşalım. Evet Jackson cevap bekliyorum?"
"Sana söyliycektim ama unutmuşum hem iki günü lafın gelişi söyledim uçak bu akşam kalkıyor." Bu dediğiyle Jackson'a sarıldım."Daha önce niye söylemedin aptal!" Ben gözyaşlarına boğulmuşken Jungkook muhtemelen kıskançlığın sırası olmadığını düşündüğünden sessizce bizi izliyordu. Jackson'dan ayrıldım.
"Lütfen bana temelli gittiğini söyleme?" Üzüntümden kedi gibi glbi çıkan sesime aldırış etmeden sorumu cevapladı.
"Bir iki aylığına gidiyorum. Sonrasında bir daha Kore'den ayrılcağımı sanmıyorum zaten."
"Peki. Ama orada başka bir kızla ya da erkekle hiç farketmez benden daha samimi olmaya kalkışma sakın."
"Söz." Gülümseyip tekrar sarıldım.
"Hadi sen evine git de hazırlan. Hazır olunca ara beraber gidelim havaalanına."
"Tamam. Çıktım o zaman ben."
"Görüşürüz."~~
Jackson'un Japonya'ya gitme haberini kendisinden pat diye öğrendiğim için olsa gerek üzüngündüm. Havaalanına giderken takside hiç konuşmamış arada bir Jackson'a bakmıştım.
Dizimde hissaettiğim elle kafamı sola çevirip destek vermek istercesine bakan Jackson'a gülümsedim.
"Hadi ama sulugöz ağlayacak mısın?.. Jungkook Mi Cha sana emanet. Ben yokken onu güldürebilecek tek kişi sensin."
"Sen varken de onu gülderebilirim. İzle!" Dönüp bana saçma sapan yüz ifadeleriyle bakınca onu ne kadar yerin dibine sokup rezil etmeye çalışmak için içimdeki gülme isteğini bastırmaya çalışsam da olmadı ve kahkaha atmaya başladım çünkü çok komikti."Tamam sen kazandın." Jungkook'un geldik anonsuyla taksiciye parasını verip valizle beraber havaalanına doğru yürümeye başladık.
~~
Jackson gerekli işlemleri tamamlayıp son kez yanımıza geldi."Gitmesen olmaz mı?"
"Olmaz babam zorunlu kılmasa ben gitmem. Zevkimden gitmiyorum."
"Peki.. ee? Sarılmayacak mısın?" Deyip elimle gel işareti yaptım. Çok geçmeden gelip sarıldı. Sırtımı bir iki kez patpatlayıp ayrıldı. Jungkook'la bakıştıktan sonra bir anda sarılmaları beni şaşırtsa da bu sarılma uzun sürmedi.
"Beni iyi dinle oraya gidince mesaj atıyorsun. Yemek yemediğin günlerde de mesaj at.. başka.. sıkıntın olursa kesin mesaj at. Başka aklıma gelmiyor ki.. bir şeye ihtiyacın olursa da mesaj at. Tamam mı?"
"Yemin ederim annemden daha beter tembihledin." Kıkırdayıp Jackson'a tekrar sarıldım.
"Hadi çabuk git yoksa ben gitmene izin vermeyeceğim."
"Tamam. Ay sonlarında gelmeye çalışırım."
"Görüşürüz."
"Görüşürüz." Jungkook'u dürtmemle o da görüşürüz deyip Jackson'ı uğurladık. Eve girer girmez Jungkook bana döndü."Jackson'ı benden daha çok umursuyorsun." Cidden üzgün olduğunu anlayınca
"Jackson gelene kadar istediğini yapacağım. Söz."
"Her istediğimi mi?"Sizce Jungkook ne yapmayı planlıyor?
SINIR → 100 Okunma 25 Yorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HIGHBROW || JJK ✔
Fanfiction"O kısa boyunla mı basketbol oynayacaksın?" . . . 2017.10.20 Fan Fiction #749 2018.02.16 Fan Fiction #711 2018.02.18 Fan Fiction #754 2018.02.20 Fan Fiction #734 2018.02.20 Fan Fiction #845 2018.02.26 Fan Fiction #494 2018.03.08 Fan Fiction #444 2...