🎶 Roy Kim - You Belong To My World
5.Bölüm
Jackson, gördüğü manzara karşısında bir hayli şaşırmıştı. Baterisinin yanında oturan ve bagetlerini tutan Isabella'ya bakıyordu. Gözleri kapalıydı ve ağlıyordu. Bu yüzden kendisini henüz fark etmemişti.
Üstüne çok mu gittim, diye düşündü Jackson. Kendisi yüzünden ağlıyor olmalıydı. Bu kız ne kadar inkar ederse etsin, Jackson, bu kızın kendisini sevdiğine inanıyordu. Gördüğü bu manzara bu düşüncesini daha da kesin kılıyordu ona göre.
"Ne yapıyorsun burada?" diyerek sessizliği böldü Jackson. Isabella duyduğu ses ile kaskatı kesilmişti. Gözlerini araladığında Jackson'ı görmemek için ne kadar dua ederse etsin karşısında Jackson olduğu gerçeği değişmemişti. Hızla elindeki bagetleri kılıfına bırakıp oradan çıktı. Jackson onu durdurmak için bir şey söylememiş ya da bir girişimde bulunmamıştı. Fakat Isabella'nın istediği buydu. Bir özür bile yeterdi belki. Ama bunları hayallerinde bile görmesinin mümkünatı olmayacağını düşünüyordu.
Teneffüs olduğu için sınıfına girmiş ve çantasını alabilmişti. Ardından hem sınıftan hem okuldan çıkmıştı. Isabella'nın ağladığını fark eden Young Jae diğerlerine fısıldamıştı.
"Isabella ağlamıştı fark ettiniz mi? İkisi de aynı zamanda gittiler sınıftan ve bir daha gelmediler. Kesinlikle aralarında bir şey var."
Hepsi Young Jae'ye katıldıklarını belirten sözler mırıldanmışlardı.
"Aralarında ne gibi bir şey olabilir ki?"
"Bence o kız bir platonik. Jackson hyung kıza gıcık oluyor gördüğümüz kadarıyla."
"Yardım etmekten bahsediyorlardı. Bence platoniklikten çok başka bir durum var."
Jin Young'un son söylediğiyle konuşmalarını yarıda kesmek zorunda kalmışlardı çünkü Jackson sınıfa girmişti. Hemen önlerine döndüler ve Jackson'la birlikte sınıftan ayrıldılar.
Isabella eve uğramak yerine arkadaşının yanına gitmişti. Onunla dertleşmeye ihtiyacı vardı. Ne yapması gerektiğini ancak o anlatabilirdi.
Arkadaşı Claire ile beraber odasına çıkmışlardı. Claire içecek bir şeyler getireceğini söyleyerek geri inmişti aşağı kata. Isabella ise oturmuş onu bekliyordu.
Claire Çin'den değildi. İngiliz asıllıydı. Bir yıl öncesine kadar aynı okuldalardı fakat Claire okul değiştirmek zorunda kalmıştı. Birbirlerinden uzak olmaları arkadaşlıklarını da uzaklaştırmamıştı. Isabella'nın tek ve en iyi arkadaşıydı Claire.
Çok geçmeden Claire elinde iki bardakla odaya giriş yapmıştı. Bardağın birini arkadaşına veren Claire, yatağına, arkadaşının karşısına oturmuştu. Arkadaşını incelediğinde hiç iyi görünmedğini fark etti.
"Senin bir şeyin var belli. Okulda olman gerekiyordu bu saatte."
"Sana anlatmak istediğim şeyler var. Fikirlerine ihtiyacım var."
Claire anlayışlı bir şekilde gülümseyerek arkadaşının elini sıktı.
"Anlat."
"Jackson Wang. Tanıyor musun? Okuldan."
"Eveti tanıyorum. Şu Kore'ye idol olmaya giden çocuk. Değil mi?"
"Kore' mi? O kişi Jackson mıydı?"
"Evet. Kafanı kitaplardan kaldırmadığın için bir şeyden haberin yok tabii."
Isabella fazlasıyla şaşırmıştı. Okuldan birinin Kore'deki bir şirkete gittiğini biliyordu fakat onun Jackson olduğunu bilmiyordu. Buraya gelmesine sebep olan şey, Isabella'nın öğrenmek istediği şeydi. Bunu öğrenmek zorundaydı. Eğer Jackson söylemeyecek olursa bunu başkasından öğrenmek zorunda kalacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BATERİST | Jackson Wang #wattys2020
Fanfiction#jacksonwang etiketinde #1 "İstersen dünyanın öbür ucuna git, istersen aylarca iletişim kurma, yine de senden ayrılmam. Ben artık istesem de senden kopamam. Benim içim dışım sen olmuşsun. Kokum sen, dudağımdaki tat sen, ellerimdeki sıcaklık sen, nef...