🎶Ma Eun Jin - A Strange Day
25.Bölüm
*2 Ay Sonra*
"Isabella, hadi kızım uçağı kaçıracaksın!"
"Geliyorum, anne!"
Isabella bavulunu da alıp çıkmıştı evden. Eşyalarını taşıma şirketiyle yollamışlardı önden. Kendisinin yanında sadece kıyafetleri vardı.
Aşağı iner inmez annesiyle arabaya binip havaalanına doğru yola çıkmışlardı. Annesi sessizdi. Isabella'yı farklı bir ülkeye yolluyor olmak fazlasıyla üzüyordu kendisini. Çünkü Isabella onun tek ailesiydi. Hep onunlaydı. Ama artık evde yalnız olacaktı.
Isabella'nın içi biraz daha rahattı annesine göre. Çünkü annesi, Sophia'yı tedavi eden doktor arkadaşı Nam Jin ile son zamanlarda çok görüşmeye başlamıştı. Isabella, o ikisinin arasında bir şey olduğunu düşünüyordu. Bu konuda annesinin arkasındaydı. Nam Jin'de iyi bir insandı. Annesine iyi bakacağından şüphesi yoktu Isabella'nın.
Aklına Jackson gelince hemen telefonunu çantasından çıkardı mesaj yerine girip planına uygun bir şekilde Jackson'a mesaj attı.
'Ben ayrılmak istiyorum, Jackson. Kendine iyi bak.'
Daha sonra da telefonu çantasına atmıştı. Üzülmüştü aslında. Onu boş yere korkutacaktı. Ama bu diğer üyelerle birlikte planladıkları bir şeydi. Jackson hala Isabella'nın Seul'ü kazandığını bilmiyordu. Isabella son bir ayda daha çok asılmış ve sınavda elinden geleni yapmıştı. Yaklaşık yirmi gün sonra açıklanan sonuçlarından ardından üyelerin yardımıyla birkaç gün içerisinde ev bulabilmişti. Kendisi dayanamadığı için önden gitmek istemişti. Acelesi yoktu aslında. Annesi daha sonra okula kayıt yaptırmak için gelecekti. Bu iki ay içerisinde özel bir öğretmenden Korece dersi almış, evde kendisi de diziler, filmler izleyip üyelerle pratik yaparak kendini biraz olsun geliştirmişti ama iki ayda çok fazla da ilerleyemedi doğal olarak. Çat pat bir şeyler biliyordu sadece.
Çok geçmeden yetişmişlerdi havaalanına. İçeri girdiğinde Claire, Sophia, Evan ve BaoYi karşılamıştı kendisini. Ne kadar gelmelerine gerek olmadığını söylemiş olsa da. Onlara bir kez daha veda edecek olmak Isabella'yı üzüyordu.
Bileti alıp valizleri teslim ettikten sonra vakit gelmeden önce herkese sımsıkı sarıldı. Claire beklediği gibi ağlamaya başlamıştı. Kendisi de Claire ile beraber ağlıyordu. Claire'ı kesinlikle çok özleyecekti. Orada Claire gibi bir arkadaş bulabilmek Isabella için zor olacaktı. Zaten kimse Claire'ın yerini tutamayacaktı biliyordu.
Kısa zamanda çok yakın olduğu Evan ve BaoYi'ye sarıldı sımsıkı. Onlara da her şey için teşekkür etti. Telefonda sık sık görüşeceklerine dair sözleştiler.
Sophia ile de uzun uzun sarılıp ağlaştılar. Isabella, Sophia'yı da yanında götürmeyi çok istiyordu ama Sophia bu sıralar gelemezdi. Ailevi meseleleri vardı. Halletmesi gereken işler vardı. Isabella, daha sonra onu Kore'ye getireceğine dair bir söz verdi Sophia'ya. Jackson annesini kesinlikle çok özlemişti. Biliyordu.
En zor kısma gelmişti. Annesine defalarca sarılmıştı ama hiç bu kadar canı yanmamıştı. Kötü hissetmişti. Annesini bırakıp gitmek garip gelmişti. Bu zamana kadar hep beraber olmuşlardı ama artık ayrılma vakitleri gelmişti. Isabella birkaç gün önce Nam Jin ile konuşmuş, annesine iyi bakmasını söylemişti. Doktorun annesine boş olmadığını anladığı için ona söylemişti. Artık annesininde mutlu olmasını istiyordu ve bu mutluluğu Nam Jin'de bulabileceğini düşünüyordu Isabella.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BATERİST | Jackson Wang #wattys2020
Fanfiction#jacksonwang etiketinde #1 "İstersen dünyanın öbür ucuna git, istersen aylarca iletişim kurma, yine de senden ayrılmam. Ben artık istesem de senden kopamam. Benim içim dışım sen olmuşsun. Kokum sen, dudağımdaki tat sen, ellerimdeki sıcaklık sen, nef...