🎶 Got7- Prove it
18.Bölüm
*3 Ay Sonra*
Isabella, günlerdir yaptığı gibi ders çalışıyordu. İstediği üniversitenin sınavına girebilmesi için fazlasıyla çalışması gerekiyordu. Jackson Isabella'nın bir an da derslere bu denli sarılmasını sınavın ciddiyetini kavramış olmasına vuruyordu. Fakat olay biraz başkaydı.
Sophia gün geçtikçe iyi olmuştu. Her gün onu ziyarete gitmişti Isabella. Sophia Jackson ile Isabella'nın sevgili olduğunu da biliyordu ve bu durumdan fazlasıyla mutluydu. Sophia gerçekten mutluydu. Oğlunun yüzü gülünde Sophia'da bambaşka bir insana dönüşmüştü. Her şey Isabella sayesindeydi. Sophia ona 'Sen bir aileyi yeniden canlandırdın Isabel, oğlumun hayatına ve benim hayatıma hep güzellikler getirdin. Eğer iyileşebiliyorsam bu senin sayende,' demişti. Isabella'da bu durumdan mutluydu tabii ki. Fakat aklını kurcalayan şey çok başkaydı.
Jackson, gidecekti.
Isabella annesine Sophia'nın durumunu sorduğunda neredeyse taburcu bile olabileceğini söylemişti. Bu da Jackson'ın Seul'e döneceğinin bir göstergesiydi. Hatta bu durumu Sophia Isabella ile konuşmuştu. Jackson'ın hayallerini gerçekleştirmesine bu sefer engel olmak istemiyordu Sophia. Isabella'da istemiyordu. Fakat üzülüyordu işte. Onu ne kadar görebilecekti ya da ne kadar konuşabileceklerdi bilmiyordu.
Geçenlerde grupta mesajlaşırken Yugyeom, telefonlarının yurtta olmadıkları sürece ellerinden alındığını, o yüzden mesaj atamadıklarını söylemişti. JYP bu sistemi yeni getirmişti. Çalışırken telefonla çok vakit kaybettiklerini düşünmüş ve böyle bir şey yapmıştı. Durum böyle olunca Isabella iyice üzülüyordu. Jackson ile telefonda bile görüşemeyecekti. Belki gece gelecekti Jackson yurduna. Uyuyacaktı, yorgun olacaktı. Görüşebilecekleri beş dakikalık bir an olacak belki de.
Bu yüzden Seul'de bir üniversiteye gidebilmek için çok çalışıyordu. Tabii ki de bundan Jackson'a bahsetmiyordu. Üniversiteyi kazandığında oraya gidip ona sürpriz yapmak istiyordu. Tek isteği bunların gerçekleşmesiydi.
Dışarıda yağmur yağıyordu. Isabella bir süre camdan dışarıyı izledi. Akşam olmuştu. Annesi henüz evde değildi. Bu gece önemli bir ameliyatı vardı ve büyük ihtimal sabaha kadar sürecek uzun bir ameliyattı.
O sırada telefonu titredi ve açıp gelen mesaja baktı.
Jackson: Geliyorum.
Isabella heyecanla aşağı kapıya inip kapıyı açtı ve kapıda Jackson'ı beklemeye başladı. Kapıyı açtığında yağmur kokusunun yanında ufak bir ürperti sarmıştı bedenini. Üşüse de bekledi kapıda. Karşıdan gelen gölgeyi gördü önce. Sonra o gölge netleşti. Jackson sırılsıklam bir şekilde kendisine koşuyordu. Yüzündeki gülümseme, Isabella'nın üşümesini alıp götürmüştü. Isabella'da bir anda evden çıkıp Jackson'a doğru gitmeye başladı. Bahçe girişinin orada karşılaştıklarında Jackson hiç duraksamadan Isabella'ya sarıldı.
"Annem iyileşti Isabel... Yarın taburcu olabilirmiş. Atlatmış hastalığı..."
Ağlıyordu Jackson. Mutluluktan.
Isabella'da onun sevincini paylaştı. Mutlu olduğunu hissettirdi. Jackson'ı böyle görmeyi beklemişti hep. Bu haberi duymayı hep istemişti Isabella. Bir haber nasıl hem mutlu eder hem de canını yakabilirdi bilmiyordu ama bencillik yapmak istemiyordu. Hiçbir şey Sophia'nın iyileşmesinden ve Jackson'ın mutluluğundan önemli olmamalıydı kendisi için. Katlanabilirdi Jackson'ı görmemeye.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BATERİST | Jackson Wang #wattys2020
Fanfiction#jacksonwang etiketinde #1 "İstersen dünyanın öbür ucuna git, istersen aylarca iletişim kurma, yine de senden ayrılmam. Ben artık istesem de senden kopamam. Benim içim dışım sen olmuşsun. Kokum sen, dudağımdaki tat sen, ellerimdeki sıcaklık sen, nef...