🎶 Got7- If
14.Bölüm
Nihayet beklenilen hafta sonu gelmişti. Isabella erken kalkmamanın verdiği o muhteşem his ile birlikte yatağından kalkıp elini yüzünü yıkamak üzere lavaboya gitti. Girmişken kısa bir duş almayı da ihmal etmemişti.
Jackson ise sabah erkenden kalkıp eve gelmiş ve uzun bir banyonun ardından odasını toparlamaya başlamıştı. Bugün Isabella ders anlatmak için evine gelecekti. Sürekli kendisi Isabella'nın evine gidiyordu bu sefer de onun gelmesini istemişti. Zaten Isabella'ya fazlasıyla yük olduğunu hissediyordu.
Isabella aşağı indiğinde annesinin kahvaltı hazırlıyor olduğunu görüp mutlu olmuştu. Bugün izin almıştı anlaşılan.
"Günaydın anneciğim."
"Günaydın," diyerek gülümsedi annesi ve devam etti.
"Bugün için izin aldım. Son birkaç hafta çok yoğun geçiyordu. Dinlenmek istedim."
"İyi yapmışsın. Bugün bir iki saat hariç geri kalanını beraber geçirebiliriz."
"Neden bir iki saat hariç? Planların mı var?"
Isabella masadaki yerini almış ve annesinin oturmasını beklemeye başlamıştı. Annesi içecekleri doldurmakla meşguldü. Aklına gelen Jackson ile gizlice gülümsemeyi de ihmal etmemişti.
"Bir arkadaşıma konu anlatacağım. Sınavlar yaklaşıyor çünkü."
"Hangi arkadaş?"
"Jackson."
Isabella, annesinin Jackson ile arasında bir şey olduğuna dair şüphelerinin olduğunu biliyordu. Fark etmemek mümkün değildi çünkü annesi bazen laf sokuyordu. Zaten Jackson'ı sevdiğini annesine söylemişti.
"Aranızda bir şeyler var mı?"
"Belki. Bilmiyorum anne. Var gibi ama yok."
"Seni üzmüyor değil mi?"
"Hayır, aksine mutlu ediyor."
Isabella 'Babamın aksine' diye içinden mırıldanmayı unutmamıştı.Annesi, Isabell'nın yüz ifadesinden bile Jackson denen gence nasıl aşık olduğunu anlayabiliyordu. Bir an onun da aklına eski kocası gelse de bu düşüncesini hızla aklından def etmişti. Isabella ile o adamı hayatlarından tamamen çıkarmaya yemin etmişlerdi. O yokmuş gibi devam ettirmişlerdi hayatlarını. Kimseye anlatmamışlardı. Soran olunca öldü diyorlardı. Aslında yalanları bir nevi doğruydu. O adam, Isabella ve annesinin aklında ve kalbinde ölmüştü.
Isabella dokuz yaşlarındayken babası esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmuş ve Isabella'nın annesine yüklü bir miktar borç bırakmıştı. Gizlice Isabella'nın annesinin bankasından çektiği yüklü miktardaki parayı alıp ortadan kaybolmuştu. Geride Isabella, annesi ve borçlar kalmıştı. Çekilen para Isabella'nın annesine ait olunca mecburen ödemek zorunda kalmıştı. Ne kadar maaşı iyi de olsa zorlanmışlardı. Eve bir şey alamadan bütün paraları borca yatıyordu. Yaşadıkları sefalet, kalp kırıklığı onları bir süre kendilerine getirememişti. Dokuz yaşlarındaki bir kız çocuğunun babası tarafından terk edilmesi, bir kadının eşi tarafından böyle kalpsizce ortada bırakılması kimsenin yaşamak istemeyecekti türden şeylerdendi. Bu yüzden o günden sonra o adamı tanımadan yaşamlarına devam etmişlerdi.
Isabella güzelce kahvaltısını yaptıktan sonra odasına çıkmış ve hazırlanmaya başlamıştı. Sebepsizce aklına gelen babasıyla canı sıkılsa da çok takılmamaya çalışıyordu. Yıllar geçmişti fakat nadiren de olsa aklının ucundan geçiyordu. Yine de düşünmemeye çalışarak hazırlığına devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BATERİST | Jackson Wang #wattys2020
Fiksi Penggemar#jacksonwang etiketinde #1 "İstersen dünyanın öbür ucuna git, istersen aylarca iletişim kurma, yine de senden ayrılmam. Ben artık istesem de senden kopamam. Benim içim dışım sen olmuşsun. Kokum sen, dudağımdaki tat sen, ellerimdeki sıcaklık sen, nef...