10

145K 4.3K 475
                                    

SEVGİLİ VE ÇOK DEĞERLİ OKUYUCULARIM İNSAN Bİ TEOG NASILDI DİYE SORAR! NEYSE BEN SÖYLEYEYİM TOPLAM 2 YANLIŞ YAPTIM 😄 HE BİR DE BU BÖLÜM EMİR'İN ANNESİYLE İLGİLİ HATIRLADIKLARI DA VAR

Kütüphaneden çıkarken kahkaha atıyordum. Allahım demek korktuğu şey buymuş 😝
PALYOÇOLAR!!! Şimdi ödeşme vakti Emir Bey 😏

Sınıfa vardığımda hemen eşyalarımı topladım son derse girmesem bir şey olmazdı heralde. Aklımda iyi bir planım vardı...

Müdür yardımcısından zor da olsa izin alıp okuldan çıkmayı başardım. Plan için almam gereken şeyler vardı onları aldım ve eve gidip zamanın gelmesini bekledim.

-EMİR-

Lanet okuldan çıktığım gibi bara gittim. Bana gece gündüz fark etmez. Biraz bardaki sürtüklerle takılıp geceye doğru eve gittim.

"Anne anne ya şuna bir şey söyle benimle uğraşmasın" "Oğlum kardeşine iyi davran hep ne derim ben? Kızlara iyi davranmalısın." "Ahahaha anne o kız değil ki buna kız demek diğer gerçek KIZlara hakaret olur." "Yaa anne!"
"Tamam çocuklar hadi yemek hazır"...

"Anneee bisikletten düştüümm ühühğhühhüğğğ" "Ay oğlum nasıl becerdin ya?" "Yaaa anneeeğğ kızmasanaa ya"
"Ben hiç sana kızar mıyım canım oğlum?"...

"Anne bu kuşlar neden yavrularını bırakıp gidiyoo?" "Yavruların üstüne insan kokusu sinince anneler hep onları bırakıp gider." "Sen de bizi bırakma olur mu?" "Asla"...

Ne zaman eve gelsem az olan mutlu günlerimizi hayal mayal hatırlarım işte. Mutlu derken huzurlu yani annemin bizi terk etmeden önceki günlerimizi. İşte o gün bizi bırakıp gitti...

O gün...

Okuldan yeni gelmiştik ben ve Mira. Kapı açıktı Mira korktuğu için arkamdan geliyordu. İçeri girdiğimizde her şey dağınıktı, cam kırıkları falan vardı. Ev savaş alanına dönmüştü. Babamın sesli ağlayışı duyuluyordu. Onun yanına gittiğimizde elinde bir mektup vardı:

Canlarım,

Çocuklar sizi bırakıp gitmek zorunda olduğum için çok üzgünüm. Eminim beni bir daha hiç affetmeyeceksiniz fakat benim de geçerli bir sebebim var. Onu şimdilik söyleyemem ama şunu bilin ki sizi hiç unutmayacağım.

-Çok sevdiğiniz anneniz

Babamın bu mektubu tekrar tekrar okuduğuna emindim. Her okuyuşunda sinirlenip evi dağıtmış...

Anahtarı çıkarıp kapıyı açtım. Ev her  zamanki gibi ıssızdı. Salondaki bahçe kapısını açtıktan sonra koltuğa uzandım. Uykuya ihtiyacım vardı.

-BESTE-

Zaman gelmişti son kontrolleri yapıp çıktım. Çok komik göründüğümden taksi çağırmıştım. Evinin adresini sabah Gece'ye sormuştum.O da Poyraz'a sormuş. Evin önüne geldiğimde Emir'in suratındaki ifadeyi çok merak ediyorum. Evin etrafını dolaşıp açık bir yer aradım. Bahçe kapısı aralıktı. Ordan girdim ve koltukta uyuya kalan Emir'in yanına gittim. Hadi Beste yapabilirsin.
Elimdeki su şişesini suratına boşalttım ve tepkisini izledim. Bana baktığında hiç korku işareti yoktu. "Palyoçoyum ben" dedim gözlerimi şaşı yaparak.
"Bir saniye daha öyle dursana" dedi ben tam "nasıl böyle mi?" derken telefonunu çıkarıp resmimi çekti. Siktirr! Sırf onu korkutmak için palyoço kostümü giymiştim. "Çok güzel çıktın BESTE" diyerek dalga geçti ve "Ciddi misin? benim palyoçolardan hala korktuğumu mu düşündün? O zamanlar 8 yaşındaydım." diye dalga geçmeye devam etti. Ağlamaklı bir sesle "Sil şu resmi!" diye bağırdım. "Yok ya" dedi.
Telefonu kapmaya çalışırken üstüne düştüm. İkimizde sessiz kaldık...

Tatlı BelamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin