Tatlı Belam

3

-Beste-

Hastaneden çıkalı bir gün olmuştu...

Okula yürüyordum kafamda düşünceler Emir beni rahatsız etmeye devam eder miydi? Yok ya o olaydan sonra biraz sıkar.
Güvenliğe selam verip okula girdim. Herkes bana bakıyordu ne oluyo ya?! Hızlıca sınıfa yürüdüm. Ben girince bir an fısıldaşmalar başladı. Çantalarımı sırama atıp kızlar tuvaletine gittim. Ellerimi yüzümü yıkayıp kendime geldim dünya varmış oh be. Tam çıktım Emir ve köleleri -arkasındaki insan topluluğu- bana doğru geldi. "Ne o beni çok mu özledin?" dedi. Kıkırdaşmalar oldu. "Ne diyosun sen be!" diye bağırdım. "Cık cık cık cık sakin ol bebeğim dün geceyi nasıl unuttun?" dedi kahkaha atarken. Ne olmuştu ki dün gece hastanedeydik...

Emir'in "Aa nasıl unutursun ateşli gecemizi?" diye sormasıyla beynimdeki nerönlarda şimşekler çatıyor hatta yıldırım düşüyordu. Ağır çekimde üstüne doğru koşmaya başladım ne yaptığımı inanın sonradan anladım. Artık iş işten geçmişti. Onu tırmaladığımı ve tokat attığımı hatırlıyorum. Bana sana bu tokatı ödeticem bakışı attı ama umrumda değildi.Demek bu yüzden herkes bana bakıyormuş bu saçma dedikodu yüzünden...

İyi de neden? Emir dün çok şefkatliydi... Nasıl bir günde günde değişti?

Koşarak oradan uzaklaştım okulun arka bahçesine çıktım. Banka oturup ağlamaya başladım birkaç dakika sonra yanıma birinin geldiğini hissettim. Yanıma oturdu kafamı çevirip baktığımda kumral, uzun saçları ; uzun kirpikleri, iri ve yeşil gözlerinde hafif kalem olan bir kız gördüm. Bana gülümsedi "Bir dedikodu mağduru daha hah?" diye sordu. "Evet" dedim cılız bir sesle devam ettim:

-Emir tam olarak ne demiş? Yani ne uydurmuş?

-Duyduğuma göre dün gece hastane odasında seni becermiş

-Yaa gerçekten öyle bir şey yok :'(

-İnanıyorum ama bu okulda gerçeklere değil ne isterlerse ona inanıyorlar...

-Sahi neden "Bir dedikodu mağduru daha" dedin?

-İki sene önce benim çıplak resimlerim yayılmış SÖZDE ama öyle bir şey yoktu zaten. O yüzden unutuldu.

-Bu arada benim adım Beste

-Ben de Gece

-Memnun oldum Gece

-Ben de neyse hadi gel onlardan kaçmak yerine yüzleşmen lazım.

İçeri girmeden aklıma bir soru geldi ve Gece'ye "Bizim kata çıkana kadar bana Emir'i anlatır mısın?" dedim. "Emir Emir Emir okulun kötü çocuğu... Annesi Emir'i, kız kardeşi Mira'yı ve eşini terk etmiş. Babası işkolik bir milyarder. Mira önceden çok başarılı ve sakin bir kızken annesinin terk edişinden dolayı evden kaçıp fahişe olmuş. Duyduğuma göre her gün içip içip veriyormuş, mazoşistmiş ve bayaa intihar etmiş yani kız bildiğim piskopat. Bi de amcası şu ana kadar bir sürü adam öldürmekten ömür boyu hapis cezası çekiyor. O yüzden amcası ve annesinden konuşulmaz konuşulursa o kişiye el fatiha... Emir hiçbir kavgadan kaçınmaz, her günü karakolda geçer bi de her gün ayrı bir kızı becerir. Ama altına girmek o kadar kolay değildir. Başka bişey yok" dedi ve derin bir nefes aldı. Yuh inanmıyorum vay anasını benim böyle ailem olsa intihar ederdim. Vay Emir Vayy! Biz bunları konuşurken bizim kata gelmişiz sınıflarımız farklı olduğu için ayrıldık. Derste dışarı dalmışım zil çalmış. Yanlız Emir derste yoktu hayırdır?! Hoca " Bestecim aşağıda bölümden quizleri getirir misin?" diye sordu hayır diyecek halim yok "tamam" dedim ve aşağı indim deponun önünden geçerken içeriden "Lütfen yapma lütfen abi nolur" diye yalvarışlar geliyordu. "Kes lan yakın şunun değersiz derisini!" yo yo yo olamaz bu EMİR OLAMAZ!! Hemen içeri daldım. Sandalyeye bağlanmış bir çocuk önünde birkaç kişi çakmakla kolunu yakıyor beni görünce durdular. En köşede duvara yaslanmış Emir...