Tatlı Belam

11

"Sil şu resmi!" diye bağırdım. "Yok ya" dedi.
Telefonu kapmaya çalışırken üstüne düştüm. İkimizde sessiz kaldık...

Sırıttı,ben de gülümsedim ve dudaklarımı onunkilere doğru uzattım. Şaçmalamayın amacım tabikii o katkısız odunu öpmek değildi! Daha fazla yaklaştım ve bir hamleyle elindeki telefonu kaptım. Aptal kilitlemeyi unuttuğu için rahatlıkla resmi silebildim. Kahkaha atarak ona "Zafer" bakışımdan attım. Somurttu "Seni rezil etmem için o resime ihtiyacım yok" "Nedenmiş?" diye sordum. "Tipin seni her türlü rezil ediyor zaten." dediğinde çok büyük bir kapak yediğimi fark etmem kısa sürdü. Bozuldum;kendini ne sanıyorsa artık bu camış.
"Heh bir de sen tipinle göz zevkimi bozuyorsun." dedi beyefendi. Ben de durur muyum? Hemen "Aa canım sen de VARLIĞINLA herkesin göz zevkini bozuyorsun ama ben söylüyor muyum? Cık cık cık çok ayıp" bu sefer o kapak yemişti :) Bir süre sessizlikten sonra "Bu gece burada kalmayı düşünüyorsun sanırım." dedi Emir
Cümlesindeki imayı anlamıştım. Artık gitsen demek istiyordu. "Ayy canım ben sana çok meraklıyım biliyor musun?" dedim. "Sonunda itiraf ettin." dedi zafer kazanmışcasına "Daha çok beklersin;taksi çağır da gideyim, bu kılıkta yürüyemem." dedim. Taksi durağını aradı ve taksi saniyeler içinde geldi. "Görüşürüz ego yığını" dedim arkamdan düzeltti."Görüşürüz KAS yığını diyecektin herhalde"...

Eve vardığımda annemle babam her zamanki gibi yoktu. Zaten ya toplantıdalar ya da iş için yurtdışında. Yüzümdeki makyajı çıkarıp pijamalarımı geçirdim.

Ve kendimi uykunun derin ve tatlı kollarına bıraktım.

Sabah hazırlandım ve kahvaltı ettim. Koşa koşa okula gittim.

Gece'ye selam verip sınıfa gittim.
Öğlen teneffüsü kantine indim. Gece bir masada oturuyordu. Selam verip yanına gittim. Tuhaf olan bu sefer Batı yoktu. Genelde bizimle yemek yerdi de...

-Batı-

Öğlen kantine inerken birinin beni kenara çekmesiyle irkildim."Noluyo lan?!" dedim. Arkama döndüm Tuğrul'u gördüm.
"Ee Batı Bey bir iddiamız vardı fakat siz unuttunuz heralde kaç hafta oldu." dedi sinirini kontrol etmeye çalışırken. "Biliyorum" dedim en soğuk halimle "O zaman beklemeyi bırak.Biz seninle Beste'yi kendine aşık ediceksin diye iddiaya girmedik,sanırsam konuyu biliyorsun.Becer ve siktir olup git." dedi. İddiayı kazansam da kazanmasam da istediği şeyi vermicem. Bizim aile için çok değerli ve çok pahalı olan bir vazo var. Tabikii ben umursamıyorum ama bu şerefsize vermek istemiyorum,alıp satacak orospu çocuğu.

-Emir-

Bizim grupla kantine inerken Batı'nın sesine benzer bir ses duydum.Bizim çocuklara 'siz gidin' işareti yaptım. Arkalarındaki duvara yaslandım.

"Ee Batı Bey bir iddiamız vardı fakat siz unuttunuz heralde kaç hafta oldu." dedi Tuğrul. Hmm ne oluyor acaba? "Biliyorum" dedi Batı. "O zaman beklemeyi bırak.Biz seninle Beste'yi kendine aşık ediceksin diye iddiaya girmedik,sanırsam konuyu biliyorsun.Becer ve siktir olup git." dedi biraz sinirli haliyle Tuğrul.
Bir dakika bir dakika Beste,becermek,iddia? Bunları kafamda birleştirip bir cümle yarattım ve hiçte iyi bir şey çıkmadı. Bu piç Beste üstüne iddiaya girmiş ve kızın haberi yok.
İlk önce banane yaptıklarının cezasını çeksin diyorken sonradan aklıma geldi. Ya kız istemezse bu 'Tecavüz' e dönüşür. Her ne kadar gıcık olsam da bunu ona anlatmam lazım.

Kantine girdim ve Beste'yi aradım. Tahmin ettiğim gibi Gece'yle aynı masadaydı. Yanlarına gittim. "Beste gel benimle" dedim. "Allah Allah gelmiyorum." diye çıkıştı. Sinirlendim "Öyle mi Küçük Hanım..." dedim ve kolundan çekerek kaldırdım. Kantinin dışına götürdüm. "Şimdi sen o Batı denen piçe ne kadar güveniyorsun?" dedim. "Çok" dedi bana imayla bakarken. "O kadar güvenme bugün Tuğrulla konuşmalarını duydum ve senin için planları hiçte ahlaklı değildi. Uyarayım dedim." dedim ve sırıtarak oradan ayrıldım. Umarım anlamıştır...