13

101K 3.6K 372
                                    

Hani bazen o sözcüğü çok kullanırsınız ya da o sözcüğün hayatta olmamasını istersiniz ya işte o sözcük benim en çok kullandığım sözcüklerden biri 'Keşke'

'Keşke bu okula gelmeseydim.'

'Keşke Emir'in yerine oturmasaydım.'

'Keşke Batı'ya güvenmeseydim.'

Ve...

'Keşke Emir'i dinleseydim.'

Batı'nın beni yukarı çıkarıp yatağa atmasının üzerinden 2 dakika geçmişti.
Boynuma ısırık izleri ve morluklar bırakıyordu. Sanki onun malıymışım gibi. Ben mi bense ağlamaktan yorulmuş zaten gözyaşlarım tükenmiş olarak tavanı izliyordum. Şu işi hızlıca bitirsin de gidip intihar edebiliyim. Ümidim kalmamıştı Taa ki...

O gelene kadar.

Kapıyı yumruklamakla zaman kaybettiğini fark eden Emir Sert artık kapıyı kırmaya çalışıyordu. Birkaç denemden sonra kapıyı kırdı. O kadar sinirliydi ki gözü hiçbir şeyi görmüyordu. Hemen yukarı çıktı. Gördükleri gözünün dönmesine neden oldu.Batı Beste'yi resmen sömürüyordu. Emir hemen Batı'nın üstüne atladı ve onu sertçe duvara çarptı. Yumruk ve tekme atmaya başladı. En son Batı yerde bilinçsiz yatıyordu. Emir Beste'yi kolundan çekip önce aşağı kata sonra arabaya sürükledi. Yolda Beste'nin hıçkırıkları ve iç çekişlerinden başka hiçbir ses yoktu. Emir hayvandı ama kızı bu halde eve götürmemesi gerektiğini bilecek kadar insandı. Tek eliyle Gece'ye mesaj attı. Beste'nin ailesine Beste'nin Gece'de kaldığını bildiren bir mesaj.
Kısa bir süre sonra Emir'in evine ulaştılar. Beste güçsüz bir sesle "Neden buraya geldik?" dedi. Emir'in cevap vermesine kalmadan uykuya daldı.

-Emir-

Kucağımda uyuya kalan Beste'nin kıyafetlerini çıkardım ve ona benim tişörtlerimden birini giydirdim. Onu yatağıma yatırdım. Odamdaki koltuğa uzandım. Ve uykuya kendimi teslim ettim.
Sabah uyandığımda Beste daha uyuyordu. Sessizce yanına gittim ve saçlarıyla oynamaya başladım. Uyanır diye tuvalete gittim ve elimi yüzümü yıkadım. Önemli bir sorunumuz vardı. O Batı şerefsizini bulup ölümüne dövmem lazımdı. Beni bu düşüncelerden arındıran Beste'nin sesi oldu. Yanına gittim "Neredeyim ben?" diye sordu. "Korkma benim evimdeyiz." dedim. Ürkerek etrafa bakındı. Sonra üstüne baktı ve "Sen benim üstümümü değiştirdin?" diye sordu. Ben de "Şu an cidden en önemli şey bu mu?" diye sordum. Başını utançla önüne eğdi. Kısık bir sesle "Beni kurtardığın için sana minnettarım ayrıca seni dinlemediğim için de pişmanım." dedi. "Bunların önemi yok. Hadi kalk da kahvaltı et." dedim. Kahvaltıdan sonra arabaya bindik. Kafasını dağıtması için bir yere götürmeyi planladım. "Nereye gitmek istersin?" dedim. "Lunapark" dedi. Cidden lunapark mı? Her neyse onu götürdüm. İlk önce pamuk şeker istedi. Sonra çarpışan arabalar falan derken akşam oldu. "Bence seni eve bırakmanın zamanı geldi" dedim. Hüzünlü gözlerle "O'nu bir daha görmek istemiyorum." dedi. "Merak etme cezasını çekecek." dedim mırıldanarak. Hemen atladı "Sakin Emir ona bir şey yapmaya kalkma bırak Adalet karar versin cezasını." dedi. Alayla güldüm "Bu ülkede adalet aramak, kerhanede bakire aramaya benzer." diye alıntı yaptım. "Haklısın ama olsun senin başının belaya girmesini istemiyorum." dedi. "Sorun değil başım hep belada zaten" dedim gerçekleri yansıtarak. Bir şey söylemedi ben de onu evine bıraktım. Dönüş yolunda Poyraz'ı aradım. "Kardeşim hazırlan işimiz var." dedim. Poyraz "Her zaman hazırım kardeşim." dedi. Konuşma bu kadardı...

-Poyraz-

Emir'le konuştuktan sonra bir olayın olduğunu anlamıştım. Bu her zaman böyleydi. Emir birini döveceksek beni arardı ve bir cümleyle anlardım. Zaman kaybetmeden bizim adamları aradım. O sırada Emir'den mesaj geldi.

Bu seferki şerefsiz Batı onun ağzına şıçıcaz. Adamlara söyle depoya getirsinler.

-Emir

Hazırlanıp yola çıktık vardığımızda o piç sandalyeye bağlanmıştı. Emir de birkaç saniye sonra girdi depoya. "Siz çıkın ben halledicem." dedi. Demek ki kendisi dövmek istiyordu. Eyvallah çıktık.

-Emir-

Onlar çıktıktan sonra yanına yaklaştım. Kahkaha atarak "Seni piç ancak gücün kızlara yeter zaten." dedim. Mal mal baktı. Daha fazla uzatmaya gerek yok diyerek kafasını aldım bacağıma vurdum. sonra sandelyeyle onu yere iterek tekmelemeye başladım. Yumruk atarken telefonum çalmaya başladı. "Bekle" dedim ve telefonu açtım. "Ne var?" dedim ses gelmedi sonra bir kadın "Emir ... Ben senin annenim." dedi...

Beybilerim ask.fmden soru sorun illah kitapla ilgili olmak zorunda değil. http://ask.fm/CerenDelfin

Tatlı BelamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin