Only Angel // h.s

8🐝

You know I'll take you to another world. I'll build you up, I'll never stop.

🌺🌺

Harry'nin espirisi gülmemi sağlarken yerimde kıpırdandım.

"Esprilerime senden başka gülen kimsenin olmadığını fark ettim şuan." Harry'nin konuşmasıyla ona döndüm. Söylediği şey beni yeniden güldürdüğünde Harry sırıttı ve konuştu. "Ah! Her söylediğime gülüyorsun üstelik!"

Tanrım! Çünkü beni güldürmeyi başarıyordu. Çocukların ve tabii Eleanor'un yanından ayrılmıştık. Harry beni eve bırakmayı teklif etmişti. İlk başta taksiyle gidebileceğimi söylemiştim ama ısrar etmişti. Şimdi ise, arabasındaydık. Arabaya binmeden önce de Eleanor'la bir daha görüşmek için birbirimizin numaralarını almıştık.

Harry, arabayı durdurunca iç çektim ve ona döndüm. "Teşekkür ederim." Saçlarını karıştırdı ve gülümsedi. "Önemli değil."

Yanağımın içini ısırdım ve aklımdaki soruyu sormamak için kendimi tuttum. Ama bakışmamız devam ettiğinde yavaşça konuştum. "İçeri gelmek ister misin kahve içeriz?"

Sorumla birlikte Harry'nin gözlerinden üzüntülü bir duygu geçti sonra sol eliyle ensesini kaşıdı ve konuştu. "Gelmek isterdim Angel ama başka birine sözüm var. Özür dilerim."

Konuşmasıyla kaşlarım havalandı. Ama hemen gülümsedim ve konuştum. "Önemli değil Harry, başka zaman beklerim." Kafasını olumlu anlamda sallayıp gülümsemeye devam edince bende karşılık verdim ve arabanın kapısını açıp indim. Bahçe kapısını açtım ve anahtarımı bulmak için hızla çantamı karıştırmaya başladım. Tabii, Harry'nin arabasının sesini duymadığımı şimdi fark etmiştim. Hızla arkamı döndüm ve hala bana bakan Harry'ye el salladım. O da aynısını yapıp hızla uzaklaşınca anahtarımı aramaya geri döndüm.

Ah, tabii aklımdaki soruların cevabını da bulmalıydım. Tanrım! Hiç meraklı bir insan olmamama rağmen Harry'nin kime sözü olduğunu merak etmiştim. Galiba, kendime gelmeli ve bunu aklımdan çıkarmalıydım.

🌺

Sonuncu taslağı okumayı da bitirdiğimde yerimde kıpırdandım. Gözlerim neredeyse kapanacaktı ve saatte oldukça geç olmuştu. Aslında, uyumak istiyordum ama içimde kalan bir şey vardı. Harry tanıştığımızdan beri bana iyi geceler mesajı atıyordu ama bu gün atmamıştı. Belki şuan çok saçma bir şeyi düşünüyordum. Ama kendimi tutamıyordum. İç sesim 'O zaman sen at!' diye bağırdığında yanaklarımı şişirdim ve birkaç saniye düşündüm. Atmamın hiçbir kötü yanı yoktu aslında. Derin bir nefes aldım ve sehpadan telefonumu aldım. Parmaklarım hızla tuşlarda gezindi.

Gönderilen; Harry
İyi geceler.x

Mesajı atıp telefonumu kapattım ve kucağımdaki yastığa sarıldım. Tanrım! Şuan aklımda olması gereken şey, yarın için Lillian'a hangi taslağı vermem gerektiğiydi. Ama benim aklımda Harry vardı. Üstelik mesajıma cevapta vermemişti. Ah! Daha yeni tanıştığım birini bu kadar önemseyip düşünmemeliydim!

Telefonumdan mesaj sesi gelince hızla telefonumu aldım. Mesajın Eleanor'dan geldiğini görünce kalbimin atışları normale dönmeye başladı.

Gelen; Eleanor
İyi uykular güzellik.

Yüzümde ufak bir gülümseme belirirken hızla cevap yazdım.

Gönderilen; Eleanor
İyi uykular asıl güzellik.x