0.4

5.4K 381 146
                                    

Jungkook'la aynı okulda olmak neyse de aynı sınıfta olmak neyin nesiydi? Farklı sınflarda oluruz diye düşünmüştüm. Aynı sınıfta olmamız iyi bir şey değildi belki evet ama güzel olmalıydım. Dudaklarıma dokundurduğum ruju parmağımla içe doğru yaydım. Daha sonra aynaya baktım.

"Kahretsin çok güzelim!"

Aynanın önünde bir kaç garip hareketler yaptıktan sonra saate baktım. Geç kalıyordum. Hatta kalmıştım bile. Koşarak dışarı çıkarken montumu ve kaşkolumu aldım.

"Lisa! Çantanı unuttun!"

Okula gidiyordum ama çantamı evde bırakıyordum. Ne kadar mantıklı bir çelişkiydi ama?

Okulun önüne geldiğimde incelemeye vakit bırakmadan bahçe kapısından içeri girdim. Okulun hemen önünde kolları havada bir kaç öğrenci vardı. Neden bu şekilde duruyorlardı ki? Başlarındaki hocanın gözleri beni bulduğunda durdum. Yanlış bir şey mi yapmıştım? Neden öyle bakıyordu?

"Geç bakalım."

Bana diyordu sanırım. Çünkü gözlerimi deler gibi bakmıştı. Bunu hissetmiştim. Elinde uzun bir sopa vardı. İyi ama ben yeni gelmiştim bu okula! Bu ... Bu fazla kaba.

"Ne bekliyorsun? Geç hadi karşıma kaldır kollarını bak hala dikiliyor orda!"

Tam açıklama yapmak için ağzımı açtığımda karşımda gördüğüm Jungkook susmamı sağladı. Kolları havada bana bakıyordu. Beni artık tanıyordu. Yani öyle olmalıydı. Yüzünde hafif bir gülümseme oluşmuştu. Ama daha çok alaycı bir gülümsemeydi.

Hoca daha fazla söylenerek beni öne doğru ittirmesiyle Jungkook'un yanına geçmek zorunda kalmıştım. Hocaya karşı çıkmamaya karar verdim. Çünkü böyle bir fırsatı kaçıramazdım. 

Kollarımı kaldırdığımda yer sıkışık olduğu için Jungkook'la kolum birbirine değiyordu. Bu durumun pek iyi olduğunu söyleyemezdim. O kadar heyecanlanmıştım ki zamanın geçtiğinin farkında bile değildim. Soğuğu bile hissetmiyordum.

❄❄❄

Birinin koluma dokunmasıyla sıçrayarak gözlerimi açtım. Bu Jungkook'tu.

"Şey.. ceza bitti ama sen hala böyle duruyorsun."

Hızla kolumu indirerek etrafa baktım. Jungkook ve benden  başka kimse yoktu.

"Derse geç kalıyoruz. Hangi sınıftasın? "

"Aynı sınıftayız."

Anlayarak başını salladı. "Gidelim o zaman"

O önden bense arkadan ilerliyordum. Arkadan bile yakışıklıydı. Havalı görünüyordu. Yürüyüşü , üzerindeki deri ceketi onu daha da havalı yapıyordu.

Okula girdiğimizde durdu ve bana döndü.

"Neden arkadan yürüyorsun?"

Yan yana yürümek garip hissettiriyordu. Bu yüzden arkasından ilerlemiştim.  Merdivenlerden çıkarken sınıfın nerde olduğunu düşünüyordum. Bunu önceden sormam gerekiyordu ama aklım başka yerdeydi.

"Şey Jungkook sınıfın nerde olduğunu bilmiyorum.. Bugün bu okuldaki ilk günüm."

"Adımı söylememiştim?"

Haklıydı... Aklıma gelen fikirle  gülümsedim. Yine zehir gibiydim.

"İsim kartında yazıyor!"

İkna olmuşa benziyordu. Gülümsedim ama o hiçbir tepki vermemişti. Tepkisiz bir şekilde ilerlemeye devam etti. Bende onunla ilerledim.

Sınıfa girer girmez hocayı  umursamadan sırasına geçti ve kafasını masaya yatırdı.

Hoca ise beni karşıladı ve kendimi tanıtmamda yardımcı oldu. Montumu ve kaşkolumu askıya asarak Jungkook'un önündeki sıraya çantamı koydum. Zil çaldığında arkamı döndüm ama uyuyordu..


PLATONİK :LisKook:Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin