2.6 FİNAL~

4.6K 329 206
                                    

Eve gidene kadar konuşmuştum. Daha önce hiç olmadığı kadar konuşmuştum. Kendisini yalnız hissetmemesi için her sabah erken kalkıp onu bekliyordum. Öğle aralarında , teneffüslerde .. hiçbir şekilde onu yalnız bırakmıyordum.

Ellerimi birbirine sürterek Jungkook'u beklemeye devam ettim. Uzun süre çıkmayınca evde olmadığını anladım. Okula doğru ilerlerken marketin önünden de geçmiştim. Ön tarafta oturan Jungkook'u görmemle koşarak içeri girdim ve yanına doğru ilerledim.

"Jungkook! Günaydın!"

Kulağını kapatarak göz devirdi.

"Yine burdasın."

"Evet. Hastanelik de olsam daima yanında olacağım. Seni yalnız bırakmayacağım. Rahatsız mı oluyorsun ki?"

Kafasını olumlu anlamda sallayarak önündeki rameni karıştırmaya devam etti. Bende yanına oturdum.

"Ben rahatsız değilim. O yüzden sorun yok!"

Rameni yerken ki halini izleyerek sırıtıyordum.

"Yemek yerken bile seksi."

Tekrar tekrar göz devirerek kalktı. Bende kalkarak arkasından ilerledim.

"Beni de bekle!"

Bir kez olsun yüzüme bakmıyordu. Ne kadar gıcıktı. Bana bakmasını özlemiştim. Gözlerini özlemiştim.

"Nereye gidiyoruz? Okula? Parka?"

Cevap vermedi. Son zamanlar hep böyleydi. Ve bu beni üzse de gülümsüyordum.

Otobüs durağına geldiğimizde  kulaklığını taktı.

"Beni dinlemek bu kadar mı işkence gibi geliyor?"

Cevap vermemişti. Otobüsün yaklaşmasıyla sırtını yasladığı duraktan ayrıldı. Bende arkasından ilerledim. O en arkalara doğru ilerlerken çekingen bir tavırla onu takip ediyordum.

Yanına oturarak ona döndüm. Hala kulaklığı kulağındaydı. Önüme dönerek kucağımdaki çantayı ellerimle sıktım.

"Platonik olmak zormuş.. Ne yaparsam yapayım senden nefret edemiyorum. Ama seni rahatsız etmeye hakkım yok."

Bir süre daha oturduğum yerde bekledim. Otobüs durduğunda ayağa kalktım ama elimi tutmuştu. Kendine çekerek tekrar yanına oturmamı sağlamıştı.

"Platonik olduğunu kim söylemiş?"

"Ne?"

Bana dönerek kolunu omuzuma attı.

"Bende seni seviyorsam platonik olmuş olmuyorsun."

"Beni .. duydun mu?"

Cebindeki kulaklığın ucunu çıkardığında telefonunda takılı olmadığını geç de olsa anladım.

Kolunu kendine çekerek tamamen bana döndü ve ellerimi tuttu.

"Babana olanlar için özür dilerim."

"Senin bir suçun yoktu ki. Ve gözümde hiç değişmedin. Hala sekiz yaşındaki Jungkook'sun benim için."

🥀🥀🥀

Lisa

Ya! Nerdesin!?

Soğuktan dondum.

Jungkook

Küçük bir sorunumuz var.

Lisa

Ne gibi?

PLATONİK :LisKook:Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin