Yeni yeni uyanıyordum. Gözlerimi alan güneşle yüzümü kapattım. Neden midem bulanıyordu. Birden gelen kusma isteğiyle ayağa kalktım ve banyoya girdim. Karnım ve başım ağrıyordu. Neden böyle olmuştum?
Ben en son.. ramen yiyordum?
Yüzümü yıkayarak banyodan çıktım. Odaya giren annemi net görmek için gözlerimi kıstım. Konuşmama izin vermeden sırtıma vurmaya başlamıştı.
"Anne! Ya!"
Yatağa çıkarak onu durdurmaya çalıştım.
"Anne! Ah acıyor!"
"Saat kaçta eve geldiğinin farkında mısın?? Üstelik yarı baygın bir şekilde!"
"Ne? Nasıl"
"Hatırlamazsın tabi! Çünkü benim aklı kıt kızım kendini içkiye vermiş! Delireceğim! Ya bir şey olsaydı!?"
Çok sinirliydi.
"Büyüdükçe baban gibi umursamaz oluyorsun!"
Babam mı?.. Neden böyle demişti ki.
"İyi şeyler yaptığımda söylemelisin bunu anne.."
Gözleri dolmuştu.
"Evet. O kadar iyi biriydi ki! Bizi bırakmayı tercih etti."
Yataktan inerek kaşlarımı çattım.
"Babam iş kazasında öldü. O da istemezdi böyle olmasını."
Gözlerini indirerek yutkundu. Neden böyle davranıyordu? Uzun zamandır garip gelen soruyu sormak için derin bir nefes aldım.
"Anne.."
Bana doğru başını kaldırdı.
"Şey soracaktım ben aslında..."
"Ne soracaktın?"
"Babam nasıl öldü? Hep iş kazası diyorsun. Nasıl bir iş kazası?"
"Bunu n.. neden bilmek istiyorsun?"
Ben cevap vermek için tam konuşacakken sözümü kesti. Sahte bir gülümsemeyle arkasına döndü
"Yeter bu kadar. Okula geç kalıyorsun."
Odadan hızla çıkmasıyla yatağa oturdum. Çok fazla soru vardı. Ama soruların çoğu cevapsızdı. Bu durum sinirlerimi bozuyordu. Hazırlanarak çantamı aldım. Aşağı indiğimde montumu aldım. Tam çıkacakken annem durdurmuştu.
"Kahvaltı yapmayacak mısın?"
"Hayır."
Ayakkabılarımı giyerek kapıyı açtım. Gözlerim karşıdaki duvarı bulmuştu.
"Kendine gel Lisa. O yok artık...'
Dışarı çıktım ve kapıyı kapatarak yolda ilerledim. Yine düşüncelere dalmıştım.
Dün ne zaman içki içmiştim ben? Sadece ramen yemeye gitmiştim. Sonra.. bir şeyler içtiğimi hatırlıyordum. Ama gerisi yoktu. Daha sonra evimde uyanmıştım.
Durdum ve yutkundum. Bu durumda bir gariplik vardı. Eğer sarhoşsam eve nasıl gelmiştim? O sahne aklımdan silinmişti.
Aklımdaki düşünceleri silerek yürümeye devam ettim. Yolun karşısına geçerek okula doğru baktım.
"Ne güzel... yine burdayım."
Kapıdan içeri girerek sınıfımın olduğu kata çıktım. Sınıfa adım attığım andan beri herkes bana bakıyordu. Doğru.. Dün herkes üzerime gelmişti. Sırama geçerken gözlerim ister istemez arkamda oturan Jungkook'a kaymıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PLATONİK :LisKook:
FanfictionPlatonik olmak değil seninle olmak istiyorum. Aslında bakarsan ben seni istiyorum.. ⇀16.12.2017 23.01.2018↼