7.BÖLÜM
Merhaba Sevgili Sensiz Okuyucuları :) Gittikçe büyüyoruz bu çok güzel ama vote ve yorum sayısı çok düşük.Lütfen okuduktan sonra vote ve yorumlarınızı bırakın :) Multimedyaya göz atmayı unutmayın :) İyi okumalar! :))
İşte karşımdaydı. Kendini hayatımı mahvetmeye adamış baş belası üvey kardeşim. Loş ışıkta gözlerinin yeşili parlıyordu. Köfte dudakları alayla yukarı kıvrılmıştı. Kapıya yaslanmış bana bakıyordu. Gri eşofman ve siyah tişörtüyle o kadar büyüleyici gözüküyordu ki bir an ondan nefret ettiğimi bile unutmuştum. Kulaklarımı dolduran sesi beni kendime getirdi.
“Karşı çıkmadığına göre söylediklerim doğru galiba.” Şaşkınlıkla ona baktım. “Sen bizi mi dikizledin?” Kafasını öne eğerek bir iç çekti. ‘’Dikizlemek çok kaba deeğil mi Arya? Denk geldim diyelim” İnanmayarak gözlerine bakmaya devam ettim.
“Hala karşı çıkmadın, düşüncelerimde haklıymışım”
Ne kadar doğru tahmin etsede, bu çok bilmişliği beni gıcık ediyordu.
“Kendini bir şey sanma, seni düşünmüyordum. Beni tam olarak bile öpmedin.”
“Öpmemi mi isterdin?” Aniden çıkan cevabı karşısında şaşkınlıkla gözlerimi büyüttüm.
“Ben öyle bir şey demedim.” Diye karşı çıktım. Yine hızla sözlerimi cevapladı. “Ama istemiyorum da demedin.”
“Kapa çeneni!” Yüzü bomboş bir ifade almış öylece bana bakıyordu. Boğazını temizleyip konuşmaya başladı.
“Bir daha o çocukla öpüşmiceksin!” Sinirlenmiştim. Kim oluyorduda bana emir veriyordu. “Sen bana ne yapıcağımı söyleyemezsin” Yatağıma yaklaşarak işaret parmağını bana doğrultarak konuşmaya başladı. Sinirden boynunda ki damar belirginleşmişti.
“Sana ne diyorsam onu yapacaksın. Çünkü sen benim…” Ayağa fırladım. Üstüne yürüyerek onu omuzlarından itikledim. “Ben senin ne gerizekalı? Kardeşin mi? Eğer kardeşinsem beni neden öp-“
Çenemi tuttuğu gibi dudaklarını dudaklarıma yapıştırdı. Büyük bir açlıkla dudaklarımı sömürüyordu. Geri çekilmek istiyordum ama kendimde o gücü bulamıyordum. En son koy göte gitsin deyip ellerimi saçlarına daldırdım ve alt dudağını ısırarak emmeye başladım. Dudakları arasından boğuk bir inleme yükseldi. O sesiyle o kadar baştan çıkmıştım ki bir süre sonra benden de istem dışı bir inleme yükseldi. Kalçalarımdan tuttuğu gibi beni kapıya döndürüp yasladı. Arada bir nefes almak için benden ayrılıyor. Dudağıma bir öpücük konduruyor sonra tekrardan öpmeye devam ediyordu. Altta gittikçe sertleşen baskıyla tüm vücudum alev gibi yanıyordu. Alt kattan gelen kapı çarpma sesiyle kendimize gelip birbirimizden ayrıldık. Hala sarmaş dolaştık ve düzensiz bir şekilde nefes alıp verirken göğüslerimiz çarpışıyordu. Burunlarımızı birbirine sürtmeye başladı. Gözlerimin içine öyle bir bakıyordu ki boğulacakmış gibi hissediyordum. Nefesim düzeldikçe aklımda başıma geliyordu. Öpüştüğüm kişi üvey kardeşimdi ve ben şu an da onun kolları arasındaydım. Hızlı bir şekilde onu itikledim. Bana şaşkınca bakıyordu.
“Sen benim üvey kardeşimsin, kahretsin şu halimize bak.” Dağınık saçlarını daha da karıştırarak ofladı. “Biliyorum, Arya ama seni öpmek istedim tamam mı? Sadece dudaklarını görür görmez öpmek istedim”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZ
ChickLitBeni bir tabut gibi saran karanlıkta hapsolmuşken hatıralarımı zihnimden uzaklaştıracak hiçbir şey yoktu çevremde. Ta ki onun varlığını farkedene kadar. Beni seviyordu biliyordum, peki ya ben? Babamın kaybıyla sevgiye kapanmış olan kalbim, kapıların...