Merhaba biricik okuyucularım sizi bölümle hemen baş başa bırakmak istediğim için uzatmıcam ama demem gereken önemli bir şey var. Bu bölüm benim için çok değerli. Çünkü gerçek hayattan tanıdığım bir çifti bu bölümde yazdım. Değişik bir hikayeleri var o yüzden en azından onları burada yazarak sonsuzlaştırmak istedim. Elimden bu kadarı geliyor. Çok konuştum farkındayım. İyi okumalar. Multimedyada Arya'nın elbisesine benzer bir elbise var :) Öpüldünüz :)
“Son 3 ders, nasıl dayanıcam bilmiyorum.”
Ağzımda kalemle ders kitabından kafamı kaldırıp Mete’ye baktım. Bana bakınca bütün sınıfın bize bakmasını sağlayacak bir kahkaha patlattı. Alara omzumu dürtüp ona bakmamı sağladı. Arkamı döndüğüm an da kameranın sesini duydum. “Bunu her yerde paylaşıcam. Şu tipe bak, şapşal.” Telefonun ekranında kendime bakarken gözüm arka tarafa kaydı. Poyraz değişik bir biçimde bana bakıyordu. Hemen ağzımdaki kalemi çıkarıp önüme döndüm.
“Utandın mı sen?” Mete’ye göz kırpıp kitabıma geri döndüm. “Kendimi rezil etmeye alışığım.” Sadece güldü. Dikkatimi tekrardan kitaba vermiştim ki Mete’nin eli görüş alanıma girdi. Kafamı merakla biraz ona çevirdiğimde önümdeki saçımı aldı ve kulağımın arkasına götürdü. Garip bir şekilde bana bakıyordu. Bugün niye herkes bana garip garip bakıyor? Bir şey söylemesini bekleyerek ona baktım. Bakışlarımızı cep telefonumdan gelen mesaj sesi böldü. Önüme dönüp gelen mesaja baktığımda sinir ve şok olmuşluğu aynı anda yaşadım.
-Romantik bakışmanızı böldüm ama biraz daha sürerse o it üzerine atlıcak. POYRAZ
Mesajın içeriğinemi şaşırayım yoksa sonundaki isimemi şaşırayım bilemedim. Birbirimize numaralarımızı bile vermemiştik ama o numaramı bana sormadan telefonuna kaydetmişti. Arkama bile bakmadan cevap verdim.
+Ne saçmalıyorsun sen? Bizim aramızda öyle bir şey yok.
Mesajı gönderip telefona ismini kaydetmiştim ki cevap geldi.
-O piç öyle düşünmüyor ama.
Kaşlarımı çatarak arkamı döndüm ve onunda bana sinirle baktığını gördüm. Önüme dönüp hızlıca cevap verdim.
+Ona piç deme.
-Daha kötülerini duymadın bile.
+Duymak istemiyorum.
-Sana ne istediğini sormadım. Sadece ondan uzak dur.
+Siktir git.
Attığım mesaja ben bile şaşırırken arkadan sert bir yumruk sesi ve çığlık koptu. Telaşla arkamı döndüğümde Poyraz elini duvardan çekip hızlıca sınıftan çıktı. Lanet olsun!
Çantama kitaplarımı tıkıp ayağa kalkmıştım ki Alara “Nereye?” diye seslendi.”İşim var, sonra konuşuruz” diyerek sınıftan çıktım. Bahçeye çıktığımda Poyraz arabasına biniyordu. Yanına koşup kapıyı kapatmadan tuttum. “Ne yaptığını sanıyorsun sen?” Oturduğu koltuktan kalkıp önümde dikildi. Ateş gibi yanan gözlerini yüzüme yerleştirdi. Kaçmak istiyordum. Gözlerinin içindeki ateş ürpermemi sağlamıştı ama kaçmadım. İçimi yakan gözlerine bakmaya devam ettim ve sorumu tekrarladım. “Ne yapıyorsun, Poyraz?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SENSİZ
ChickLitBeni bir tabut gibi saran karanlıkta hapsolmuşken hatıralarımı zihnimden uzaklaştıracak hiçbir şey yoktu çevremde. Ta ki onun varlığını farkedene kadar. Beni seviyordu biliyordum, peki ya ben? Babamın kaybıyla sevgiye kapanmış olan kalbim, kapıların...