A | 5. Bölüm: Meva.

30.3K 1.2K 1.3K
                                    

5. Bölüm: Meva.

❄️

Boy aynasından kendime bir bakış atıp üzerimi süzdüm. Beyaz dizlerimin biraz üzerinde olan bir elbise giymiştim. Uzun kollu, sadece sırt dekoltesi vardı. Ön kısmı boğazıma kadar kapalı arka kısmım ise belime kadar açıktı.

Edim dün akşamki konuşmamızdan sonra hemen yola çıkmamızı sağlamış buraya geldiğimiz gibi ise bir otelde hazırlanmamı sağlamıştı.

Kuaför görevlileri odadan çıkarken atkuyruğu yaptığım uzun saçlarıma baktım, normalde hafif dalgaları olan saçlarım şu an dümdüzdü. Ayrıca neredeyse yok denilecek kadar hafif bir makyaj yapmıştım.

Gözlerimde hafif şeftali rengi far ve ince eyeliner, dudaklarımda ise yine açık tonlarda bir ruj vardı. Abartı şeyleri sevmezdim bu yüzden kendimi böyle oldukça iyi hissediyordum.

Çalan kapıyla saate bakıp Edim'in geldiğini anladığımda yatağın üzerindeki mini çantaalıp kapıya ulaştım. Araladığım an ufak bir duraksama yaşarken Edim'in de benden farksız olduğunu görmek beni bir nebze olsun rahatlatmıştı.

Giydiği siyah takımının önünü ilikleme ihtiyacı bile hissetmemişti. Ayrıca kravat falan da yoktu, sadece koluna taktığı siyah deri bir saat ve parlak ayakkabıları vardı, şık duruyordu. Gözlerimi kaçırarak kapıyı kapattığımda çatılan kaşlarıyla kolumu kavradı.

"Dön bakayım arkanı." Bu sefer kaşlarını çatan taraf ben oldum. "Neden ki?" Benim dönmemi beklemeden tutuğu kolumla arkamı döndürdü.

"Has siktir!" Duyduğum küfürle gözlerim irileşirken oldukça kısık sesle olduğu için duymamazlıktan gelip arkamı döndüm. "Bir sorun mu var?" Koyulaşmış gözlerini üzerimde dolaştırıp en son gözlerime diktiğinde derin bakışları altında eziliyordum.

"Doğru düzgün bir şey bulamadın mı giyecek?" Deyip elini sakallarında gezdirdi. "Bu ne böyle her tarafı açık." Ona şaşkınca bakıyordum. Ona neydi ki benim giydiğimden?

"Hayır gayet güzel bir elbise." Dedim sakince. "Hem senin gönderdiğin kıyafetlerin arasındaydı." Dişlerini birbirine bastırarak kafa salladı. "Neyse tamam fazla kalmayacağız zaten, geç." Asansöre binmemizle alt kata indiğimizde belime dolanan eline karşı çıkmadım. Sonuçta herkes kız arkadaşı olduğumu sanıyordu.

Tenimdeki saçma karıncalanmayı umursamamaya çalışarak onunla birlikte içeri girdiğimde koca salon düşündüğümün aksine çok kalabalık ama sakin bir haldeydi. Kendimi tamamen Edim'e bırakarak beni yönlendirmesine izin verdim. Birkaç masayı geçip geniş altı kişilik bir masaya oturduğumuzda sandalyemi çekerek oturmamı bekledi.

Yuvarlak masanın etrafında bulunan boş sandalyelere göz atarak yanıma oturan Edim'e döndüm.

"Yanımıza kimse gelmeyecek dedin. İkimiz için büyük bir masa değil mi?" Dediğimde kolunu masaya yaslayıp gülümsedi, yutkunarak derin nefesler alıp bir şey söylemesini bekledim. "Gösteriş her zaman iyidir, o yüzden büyük masa."

Garipsesem de umursamayıp, "Anladım." Diyerek önüme döndüğümde çantamın klipsiyle oynuyordum. Bu sırada bize değen bakışları ise hissetmemek mümkün değildi.

"Edim Bey, hoşgeldiniz." Yanımıza yaklaşan orta yaşta esmer bir adamla tokalaştıklarında nezaketen ben de ayağa kalkmış uzattığı elini sıkmıştım. "Hoşbulduk, bir sorun yok değil mi? Her şey yolunda?" Adam geniş gülümsemesiyle başını salladı.

AcımasızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin