2.BÖLÜM

107 14 15
                                    

Bölüm Gareaci e ithafen yazılmıştır. İyi okumalar ^^
×××

"Tanıyor musun?" diye sorusunu yineledi. Başımı hayır anlamında salladım. Sonuçta tanımadığım birini rüyamda gördüğümü söyleyemezdim. Deli sanılmak istemiyordum. Polis memuru kaşlarını kaldırıp "Az önce sanki tanıyormuşsun gibi baktın?" dedi. "Tanıyor muyum diye inceledim ama tanımıyorum. Daha önce hiç görmedim. Bu kişinin benimle ne alakası var ki?" diye sordum.

Polis memuru bir süre gözlerim içine bakıp doğru söyleyip söylemediğimi tartarcasına baktı. Yalan söylemediğime kanaat getirmiş olacak ki konuşmaya başladı. "Fotoğraftaki kişi Uraz Keskin. Ailesi ve arkadaşları iki gündür kendisinden haber alamıyor. Bu yüzden bize bildirdiler. Biz de evine gidip araştırma yaptık." "Ve?" deyip devam etmesini istediğimde yine bir süre gözlerimin içine baktı. "Ve odasında, yatağın başucundaki şifonyerin üstünde senin fotoğrafın vardı. Habersiz çekilen bir fotoğraf olmadığı da gayet açıktı. Ayrıca çalışma masasının üstünde bir zarf ve tamamlanmamış bir mektup vardı. Ya da tamamlanamamış..."
Büyük bir şokla duyduklarımı idrak etmeye çalışıyordum. "Mektup mu?" diye sorduğumda önüme, mektubun bir kopyası olduğunu tahmin ettiğim bir kağıt ve birkaç fotoğraf koydu. İlk önce fotoğrafları incelemeye başladım. İlk fotoğraf polis memurunun bahsettiği fotoğrafımla ilgiliydi. Gerçekten de kameraya içten bir gülümsemeyle poz vermiştim. İşin daha da ilginci hiç böyle bir fotoğraf çekildiğimi hatırlamamamdı. İkinci fotoğraf zarfa aitti. Polislerin niye ifademi aldıklarını şimdi anlamıştım. Zarfta alıcı kısmında 'Hayal Durmaz' yazıyordu. Diğer fotoğraflarda genel olarak bu odayla ilgili fotoğraflardı. Titreyen ellerimle fotoğrafları masaya geri bırakıp mektubun fotokopisini aldım. "Hayal'im, ben artık dayanamıyorum. Hiçbir şey böyle olsun istememiştim, inan bana. Ama artık boşluğa düşmüş gibiyim. Ne yapacağımı bilmiyorum. Bu şekilde devam edemem. Özür dilerim. Affet beni. Bunu söylememem lazım aslında ama söylemek zorund-" Mektup burada sona eriyordu. Şu an rengimin attığından emindim. Tüm bunlar nasıl olabiliyordu anlamıyordum. İlk önce tanımadığım birini rüyamda görüyorum. Ertesi gün bu çocuğun beni tanıdığını, hatta bana mektup yazıp sonra da ortadan kaybolduğunu öğreniyordum. Sanırım delirmek üzereydim. Sakinleşmek adına derin bir nefes aldım.

"Gerilmiş görünüyorsun." diyen polis memuruna baktım. "Tabii ki gerildim. Tanımadığım birinin evinde fotoğrafım ve bana yazılmış bir mektup var." dedim hışımla. Bu ani çıkışım karşımdaki polis memurunu şaşırtmışa benzemiyordu. Önündeki dosyadan bir kağıt çıkarıp önüme bıraktı. "Pekâlâ, şuraya ifade verdiğine dair imza at. Sonra gidebilirsin. Bir gelişme olursa sana ulaşacağız. Yeniden sorguya alınman gerekebilir. Tuhaf bir şekilde Uraz Keskin'le bir bağlantınız var. Uraz'ı bulmak için bağlantıyı da bulmamız gerekiyor." dedi. Gergin bir şekilde onayladığımda benimle hiçbir bağlantısı olmamasını diliyordum. İfademi imzalayıp emniyetten çıktığımda derin bir nefes alıp kendime gelmeye çalıştım. Sanırım eve gidip uyumak iyi gelirdi. Tabii uyuyabilirsem...
×××

Sağa döndüm. Sola döndüm. Sırtüstü uzandım. Sonra tekrar sağa döndüm. Bir süre yatakta tepindim. Yorulunca yüzüstü yattım. Yüzümü yastığa bastırıp çığlık attım. En sonunda pes edip yastığımı yere fırlatarak ayağa kalktım. En çok ihtiyacım olan zaman uyuyamıyordum. Bir an önce lucid dream yapıp Uraz denen çocukla konuşmalıydım. Ama gelgelelim hayvan gibi uyuyan beni bir türlü uyku tutmuyordu. Biraz kitap okursam uykumun geleceğini düşünerek sevdiğim romanlardan birini aldım. Sayfaları birer birer okuyup, çevirirken kitabın arasından süzülen bir şeyle dikkatimi oraya verdim. Yere düşen şeye doğru eğilip elimle kavrarken bunun bir kağıt parçası olduğunu fark ettim. Tamamen elime alabildiğimde kağıdı inceledim. Üstündeki bana ait olmayan yazıyı okuduğumda bu işin daha da ilginç bir hâl aldığını anladım.
"Rüyanda beni gör;)"

LUCID Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin